Akut anterior miyokard enfarktüsü sonrasında miyokardiyal canlılığın değerlendirilmesi: Düşük doz dobutamin stres ekokardiyografisi ile glukoz-insülin-potasyum ekokardiyografisinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hipokinetik, akinetik ve diskinetik miyokard segmentleıinin. nedbe doksunu olmayabileceği, bunun yerine iskemik canlı miyokard dokusunu yansıtabileceğinin gösterilmesinden sonra tedavi seçenekleri, disfonksiyonel fakat canlı miyokard segmentlerinin de revaskülarizasyonunu içermiştir. Revaskülarizasyondan sonra sol ventrikül fonksiyonlarında düzelme olması canlı doku için ··gold standart`tır. Canlı miyokard dokusundaki fonksiyon bozukluğu, kronik iskemi sonucu, kontraktilitede azalma, lipid metabolizmasında azalma ve glikoz kullanımında artma ile oluşan cevaba bağlıdır. Miyokardiyal canlılığın değerlendirilmesinde kullanılan en yaygın teknikler dobutamin stres ekokardiyografi ve talyum-20 l veya sestamibi ile yapılan SPECT (single photon emission tomography) çalışmalarıdır. Diğer teknikler pozitron emisyon tomografi (PET), manyetik rezonans göıiintüleme(MRG) ve miyokardiyal kontrast ekokardiyografidir. PET, dobutamin stres ekokardiyografi ve SPECT görüntüleme sonuçlarında yetersizlik olduğu zaman kullanılabilir. MRG'nin miyokardiyal canlılık değerlendirilmesinde kullanılabilmesi için geniş klinik çalışmalara gerek vardır. Elektromekanik haritalama, doku doppler görüntüleme gibi yeni gelişen yöntemler de gelecekte miyokardiyal canlılığın tespitinde önem kazanabilirler. Son zamanlarda glikoz-insülin-potasyum infüzyonunun iskemik fakat canlı miyokard segmenlerinde sol ventrikül fonksiyonlarını olumlu yönde düzelttiğine dair yazılar çıkmaktadır. Bu etkiler metabolik sebeplere, koroner vazodilatasyona yada vagal tonusda azalma beraberliğinde sempatik tonusda artmaya sekonder olabilir. Bu çalışmada Türkiye yüksek ihtisas hastanesine akut anterior miyokard enfarktüsü ile başvuran 32 hastaya anterior miyokard enfarktüsü sonrası beş ile dokuzuncu günler arasında canlılığın tayini amacı ile düşük doz dobutamin stres ekokardiografısi ve glikoz-insülin-potasyum Ekokardiyografısi yapıldı. Her iki yöntemin canlılığı tayin etme oranları ve komplikasyon oranları kendi aralarında mukayese edildi. Çalışma sonunda her iki yöntemin miyokardiyal canlılığı tayin etmede örtüşme (agreement) oranları% 96 bulundu. Komplikasyonlar açısından da her iki grup arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Glikoz-insülin-potasyum infüzyonunun fonksiyonu bozuk fakat canlı miyokard dokusu üzerindeki olumlu etkileri sebebi ile canlılık tayini amacı ile kullanılabileceği düşünülmüş ve bu amaçla canlılık varlığını tanımadaki yeterliliği düşük doz dobutamin stres testi ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışma sonucunda GIK ekokardiografısinin canlılığı tanıma yeterliği düşük doz dobutamin stres ekokardiografı ile hemen hemen aynı bulunmuştur. Yeterli sayıda klinik çalışma yapıldık1an sonra şüphesizki G[K ekokardiografısi, canlılık tayininde klinik kullanımda kendine önemli bir yer edinecektir. Bu çalışmanın sonucuda gelecek için bu açıdan oldukça ümit vericidir. ingilizce özet yoktur
Collections