Kronik atriyal fibrilasyonlu romatizmal mitral kapak hastalığında mekanik mitral kapak replasmanı ile birlikte radyofrekans atriyal ablasyonun etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Atriyal fibrilasyon genel populasyonda %0.4 ile %2 arasında izlenen, en sık görülenkardiyak aritmidir. Görülme sıklığı yaş ile birlikte artmakla beraber en sık olarak mitralkapak hastalıklarında saptanır. Romatizmal kapak hastalığında görülme oranı %60-70' lere ulaşabilmektedir. Eşlik ettiği kardiyak hastalıkla beraber düzensiz kardiyakritmin yarattığı rahatsızlık hissinden majör tromboembolik olaylara, kalp yetmezliğinekadar birçok klinik tabloya sebep olmaktadır. Elektrofizyolojide katedilen mesafelerlebirlikte, altta yatan fizyopatolojinin özellikle sol atriyumda pulmoner venlerin orifisleriçevresindeki atriyal dokudan kaynaklanan ve subendokardiyal ilerleyen anormaldeşarjların meydana getirdiği re-entry halkaları olduğu anlaşılmıştır. Bu kaynaklarınizolasyonunun fizyolojik iletiyi tekrar sağlayabileceği düşüncesiyle, bu bölgeledekiatriyal duvarın tam kat kesilip tekrar dikilmesini içeren `Cox maze` prosedürlerigeliştirilmiştir. Bu yöntemlerin önemli dezavatajları nedeniyle işlem modifiye edilmiştir.Bunlar içinde günümüzde ön plana çıkan yöntem radyofrekans ile ablasyonyöntemidir.Kronik atriyal fibrilasyonu olan romatizmal mitral kapak hastalar›nda mekanik mitral kapak replasmanı (MKR) uygularken eş zamanlıatriyal radyofrekans ablasyon (RF) yapılmasının sonuçları ve hastanın prognozuna olan etkileri incelendi.Yöntemler: On yedi hastaya mitral kapak hastalığı nedeniyle MKR uygulandı. Hastaların sekizine operasyon sırasında eş zamanlı RF uygulanırken kalan dokuz hasta kontrol grubunu oluşturdu. Hastalar pre- ve postoperatif dönemdeki verileri incelendi, 1., 6. ve 12. aylarda kontrolleriyapılıp her iki grup birbirleri ile karşılaştırıldı. Atriyal ve ventriküler fonksiyonlar, elektrokardiyografik (EKG) ve ekokardiyografik veriler,serum atriyal natriüretik peptid (ANP) düzeyleri değerlendirildi.Bulgular: Her iki grup aras›nda demografik veriler açısından anlamlı fark yoktu. Radyofrekans ablasyon uygulanan hasta grubunda aortik kros-klemp zaman› ve kardiyopulmoner baypas zamanı daha uzundu. Postoperatif dönemde idrar ''output'' düzeyi, diüretik ihtiyacı, kanamaya bağlı reoperasyon oranı, perikardiyal effüzyon varlığı, yoğun bakım ve hastanede kalış süresi her iki grup arasında anlamlı fark yoktu.Postoperatif 6. ve 12. ay değerlendirmelerinde RF uygulanan tüm hastalarda EKG'de sinüs ritmi izlendi. Fakat bu hastaların yalnızca beşinde ''atrial kick'' mevcuttu. Ejeksiyon fraksiyonunda artma, pulmoner arter basıncında normale dönme ve sol atriyal çapta azalma RFgrubunda diğer gruba oranla anlamlı olarak daha sık gözlendi. Her iki grupta da serum ANP düzeyleri preoperatif dönemle karşılaştırıldığında anlamlı olarak düşük bulundu.Sonuç: Atriyal radyofrekans ablasyonun maliyeti daha fazla olmasına ra¤men bu teknik, romatizmal kökenli mitral kapak hastalarında MKRsonrası sinüs ritminin ve atriyal fonksiyonların geri dönmesinde etkili ve yararlı bir yöntemdir. Atrial fibrillation is most common arrhytmia which seen 0.4-2% at general population. It is coinsidance with mostly mitral valve disease. In rheumatic heart valve disease, its prevalance is nearly 60-70%. Its clinical presentation are; unconfortable feeling due to palpitation, major thromboembolic events and cardiac insuffiency. With progression of technology of electrophysiology, found to be its origin pulmoner veins' orifices in left atrium. Spreading anormal decharges from these localization, doing re-entry rings. Classical Cox-maze procedures (cut and sew) targeted log off these taps. Its modification is radiofrequency ablation.The aim of the study is to find out the efficacy of radiofrequency catheter atrial ablation (RF) simultaneously done with mitralvalve replacement (MVR) surgery in patients having rheumatic mitral valve disease with chronic atrial fibrillation and to evaluate theshort-term postoperative results.Methods: Seventeen patients underwent MVR surgery and intraoperative RFA were done simultaneously to eight of these patients whereasremaining nine of them were assigned to control group. Patients were assessed preoperatively, at time of discharge, and 1th, 6thand 12th months controls. Atrial and ventricular functions were evaluated with echocardiography, serum atrial natriuretic peptide (ANP)levels were investigated and electrocardiograms were recorded in all patients.Results: Demographically there were no significant differences between two groups. Radiofrequency ablation group had longer aorticcross-clamping and cardiopulmonary bypass times. Sinus rhythm was established in seven patients of RF group at postoperative 12thmonth. However, all patients of this group experienced sinus rhythm at postoperative sixth month whereas 'atrial kick' was detected infive of them. Significantly increased ejection fraction, decreased pulmonary artery pressure and decreased left atrial diameter were observedin RF group compared to control group. Serum ANP levels were found to be significantly decreased as compared to preoperativeperiods in both groups.Conclusion: Although RF ablation has higher costs, this technique is efficient and useful to restore the sinus rhythm and to recover theatrial functions back in patients having rheumatic mitral valve disease.
Collections