Mide kanserli hastalarda mezokolon ön yaprak rezeksiyonunda monopolar koter ile hidrodiseksiyon yardımlı monopolar koter kullanımının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
D2 radikal gastrektomi sırasında omentumun transvers kolon mezenterinden ayrılması, sıklıkla anatomik varyasyonlara bağlı olarak zaman alıcı ve zordur. Bu prospektif çalışmanın amacı, elektrokoter diseksiyon tekniğinin, D2 radikal gastrektomi uygulanan mide kanseri hastalarında transvers mezokolonun üst tabakasından büyük omentum ayrılması için hidrodisseksiyonla kolaylaştırılan elektrokoterizasyon ile elektrokoterizasyonla yapılan diseksiyonun karşılaştırılmasıdır. Büyük omentumu transvers mezokolonun üst tabakasından ayırırken için geçen süre ve iatrojenik olarak oluşturulan mezokolonik defektlerin sayısı ve büyüklükleri ölçüldü. Kırk hasta prospektif olarak 2 gruba randomize edildi. Grup I (n = 20) hastalara monopolar koterizasyon diseksiyonu tekniği ile, grup II (n = 20) hastalara ise hidroseksisyon ile kolaylaştırılan monopolar koterizasyon ile transvers mezokolonun üst tabakasından büyük omentum ayrılması sağlandı. İki grup arasında yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi , cerrahi teknik tipi veya rezeke edilen lenf nodu sayısı açısından anlamlı fark saptanmadı (p = 0,05).İki diseksiyon tekniği arasındaki fark, iatrojenik mezokolonik defektlerin sayısına, defektlerin büyüklüğüne veya transvers mezokolonun üst tabakasından daha büyük omentum ayrılması için gereken süreye göre kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı değildi (p = 0,05). . Genel sağkalım açısından 2 diseksiyon tekniği arasında belirgin olarak fark saptanmadı (p= 0,05). Hidrodisseksiyon, mesogastriumun rezeksiyonu sırasında doğru düzlemde diseksiyonu kolaylaştırmak için elektrokoterizasyona yardımcı olarak uygulanabilen güvenli bir tekniktir. Adequate separation of the omentum from the transverse colon mesentery, during D2 radical gastrectomy, is usually difficult and often time-consuming due to anatomic variations. The aim of this prospective study was to compare the electrocautery dissection technique with hydrodissection-facilitated electrocauterization for the separation of the greater omentum from the superior layer of the transverse mesocolon in gastric cancer patients undergoing D2 radical gastrectomy. The time taken to separate the greater omentum from the superior layer of the transverse mesocolon, and the number and extension of iatrogenically-created mesocolonic defects were assessed. Forty patients were prospectively randomized into 2 groups. Separation of the greater omentum from the superior layer of the transverse mesocolon was achieved in Group I (n=20) patients by the monopolar cauterization dissection technique whereas in Group II (n =20) patients by the hydrodissection-facilitated monopolar cauterization. No significant difference was found between the 2 groups in terms of age, gender, body mass index (BMI), type of surgical technique, or the number of resected lymph nodes (P= 0.05). The difference between the 2 dissection techniques was not statistically significant when compared according to the number of iatrogenic mesocolonic defects, extension ofthe defects, or the time period required for the separation of greater omentum from the superior layer of the transverse mesocolon (P= 0.05). The overall survival was not significantly different between the 2 dissection techniques (P= 0.05). Hydrodissection is a safe technique that can be applied as an adjunct to electrocauterization to facilitate the dissection in the correct plane during resection of the mesogastrium
Collections