Miad gebelerde doğum öncesi bakılan fetal umblikal arter ve median cerebral arter doppler parametrelerinin umblikal kord kanı asit baz durumu ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç:Günümüzde fetal sağlığın değerlendirilmesi, doğum hekiminin başlıca uğraşları arasındadır.Doğum eylemini esnasında fetal durumun tespiti önemlidir. Fetal asfiksiye bağlı fetal ölüm ve nörolojik sekellerin en aza indirilebilmesi için, doğum eyleminde fetal asfiksi tespit edilebilmelidir. Bu tez çalışmasında amacımız miadında gebelerde doğumdan önce yapılan fetal doppler incelemelerinin intrapartum fetal distresi öngörmede etkisini araştırmaktır. Fetal orta serebral arter ve umblikal arter doppler bulguları ve bu sonuçların erken neonatal sonuçları tahmin etmedeki başarısı incelendi. Fetuslar, APGAR skorları, umblikal arter kan gazı sonuçları açısısndan incelendi.Metod: Ekim 2009 – Şubat 2010 tarihleri arasında Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran travaydaki gebeler ve elektif olarak sezaryen ile doğurtulacak toplam 101 hastaya renkli Doppler ultrasonografi ile orta serebral arter ve umblikal arter incelemeleri yapıldı. Tüm gebeler NST (nonstres test) ile de değerlendirildi. Bebek doğduktan hemen sonra umblikal arter kanı alınarak laboratuvara ulaştırıldı. Çalışmamızda umblikal arter pH değeri, fetusun asfikside olup olmadığının değerlendirilmesinde en önemli objektif ölçüt olduğu için `altın standart` olarak kabul edildi. Bulgular: Doğum şekline göre, çalışmaya alınan 101 olgudan; 59 (%58,4) olgu spontan vajinal yolla, 42 (%41,6) olgu sezaryen operasyonu yapılarak gebelikleri sonlandırıldı. Çalışmaya dahil edilen gebelerin ortalama yaşı 27,82 ± 5,29 ortalama paritesi 1,09 ± 0,96 ve ortalama doğum kilosu 3340,40 ± 453 gram idi. Umblikal kord kanı PH sı 7,20' nin altında bulunan fetal asfiksi olarak kabul edilen olgu grubu ile normal grup fetal Doppler parametreleri bakımından değerlendirildi. Her iki olgu grubunda bakılan umblikal arter Doppler indeksleri arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Umblikal arter S/D, Pİ VE Rİ kıyaslandığında p değerleri sırayla; 0,908, 0,860 ve 0,621 olarak bulundu. Fetal orta serebral arter Doppler parametreleri kıyaslandı. Her iki grup arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı değildi. NST testinde nonreaktif test sonuçları olan (fetal distres bulguları olan) gebeler ile reaktif NST ye sahip gebeler doğum sonu umblikal kord kanı PH değerlerine göre karşılaştırıldı. İstatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi.Sonuç: Travaya girmiş gebelerde fetal asfiksinin öngörülmesinde fetal Doppler değerlendirmelerinin ve NST in fetal asfiksiyi ayırt edebilmede tek başına yeterli olamadığını saptadık. Doğum öncesinde fetal iyilik halinin değerlendirilmesinde diğer tetkiklere yardımcı veye ek olarak değerlendirilebilir. Objective: The evaluation of fetal health is one of the primary occupations of the obstetrician. In order to minimize fetal death and neurological sequelae due to fetal asphyxia, fetal asphyxia should be detected in labor. In this thesis, our aim is to investigate the effect of fetal doppler examinations before delivery in pregnant women in predicting intrapartum fetal distress. Fetal middle cerebral artery and umbilical artery doppler findings and their success in predicting early neonatal outcomes were examined. Fetuses were examined based on APGAR scores, umblical artery blood gas results .METHODS: Between October 2009 and February 2010, pregnant women who applied to Vakıf Gureba Training and Research Hospital and 101 pregnant women who underwent elective cesarean section were evaluated by color Doppler ultrasonography and middle cerebral artery and umbilical artery. All pregnant women were evaluated with NST (nonstres test). Immediately after the baby was born, umbilical artery blood was collected and delivered to the laboratory. In our study, the umblical artery pH value was accepted as the al gold standard değ because it was the most important objective measure in assessing whether the fetus was asphyxia. Results: According to the type of delivery, 101 cases were included; 59 (58.4%) cases had spontaneous vaginal delivery and 42 (41.6%) cases had cesarean operation and their pregnancies were terminated. The mean age of the pregnants included in the study was 27.82 ± 5.29 and the mean parity was 1.09 ± 0.96 and the mean birth weight was 3340.40 ± 453 grams. Umbilical cord blood PH was evaluated as fetal asymptomatic fetus below 7,20 and normal group was evaluated in terms of fetal Doppler parameters. There was no significant difference between the umbilical artery Doppler indexes in both groups. When the umbilical artery S / D, PI and RI are compared, p values are respectively; 0,908, 0,860 and 0,621. Fetal middle cerebral artery Doppler parameters were compared. The difference between the two groups was not statistically significant. Pregnant women with reactive NST who had non-reactive test results (with fetal distress findings) in the NST test were compared according to their postpartum umbilical cord blood PH values. There was no statistically significant difference.Conclusion: We found that fetal Doppler evaluations and NST alone could not be enough to differentiate fetal asphyxia in predicting fetal asphyxia in pregnant women. In addition, it can be evaluated as an adjunct to other tests in the evaluation of fetal well-being before birth.
Collections