Sleeve gastrektomi ile gastrik plikasyon'un metabolik ve histopatolojik etkinliği (deneysel çalışma)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Son yıllarda çağımızın önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen obezite, araştırmacıları yeni cerrahi teknikler geliştirmeye ve beslenmede rol oynayan mediyatörler üzerinde çalışmaya zorlamaktadır. Obezite cerrahisinde, ilk yapılan laparoskopik ameliyatlardan olan sleeve gastrektomi (SG) ve gastrik plikasyon (GP) halen güncelliğini korumaktadır.Amaç: Sıçanlar üzerinde gerçekleştirdiğimiz gastrik plikasyon (GP) ve sleeve gastrektomi (SG) modelinde, obezite ve mide metobolizmasında etkili mediyatörler, (ghrelin, leptin, gastrin ve omentinin) histopatolojik veriler (foveolar hiperplazi, kistik glandüler dilatasyon ve fibrozis) ve kilo kaybı oranlarını karşılaştırarak bu ameliyatların etkinlik düzeyini belirlemeyi amaçladık.Gereç-Yöntem: Çalışmaya türlerine göre kilolu olan Winstar Hannover cinsi sıçanlar 6'şarlı SG, GP ve kontrol grubu olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Her üç gruptan ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 30. günde alınan kan örneklerinde gastrin, ghrelin, leptin ve omentin düzeyleri ölçüldü. Hayvanların sakrifikasyon sonrası mideleri total olarak çıkarılarak histopatolojik incelemeye alındı.Bulgular: Ameliyat sonrası birinci ayda SG grubunda %10, GP grubunda ise %6,3 kilo kaybı saptandı. Kontrol grubuna göre kilo kaybı SG grubunda istatistiksel olarak anlamlı idi.SG ve GP gruplarında kontrol grubuna göre kan ghrelin ve leptin düzeyindeki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Kan gastrin düzeyinde kontrol grubuna göre SG grubunda anlamlı artış bulundu.SG ve GP gruplarında kontrol grubuna göre histopatolojik olarak saptanan ghrelin ve leptin düzeyindeki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Histopatolojik olarak saptanan gastrin düzeyindeki artış kontrol grubuna göre SG grubunda istatistiksel olarak anlamlı bulundu.Histopatolojik incelemelerde foveolar hiperplazi (FH), kistik glandüler dilatasyon (KGD) ve fibrozis her iki grupta da kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede artış saptandı. SG grubunda GP grubuna göre bu artışın daha yüksek olduğu tespit edildi. Sonuç: Eşlik eden hastalıklar ve gelişen komplikasyonlar sonucunda obez hastaların morbididitesi ve sağlık bakım maliyetleri giderek artmaktadır. Kullanılan cerrahi yöntemlerin kilo kaybı açısından etkinliği tartışılırken bu yöntemlerin uzun vadede ortaya çıkarması olası sorunlara karşı da mücadele önümüzdeki dönemlerde tartışılacağa benzemektedir. Yaptığımız deneysel modelde SG'nin kontrol grubuna göre kilo kaybı açısından daha etkin bir yöntem olduğu ortaya konulurken FH ve fibrozis ile mide kanserleriyle birlikte görülme potansiyeli taşıyan KGD'un her iki yöntemde de benzer oranlarda geliştiği saptanmıştır.GP ucuz, kolay, çabuk öğrenilebilir ve ameliyat süresi daha kısa bir girişimdir. Bizim çalışmamızın sonuçlarına göre obezite tedavisindeki yeri SG ve mide içi balon uygulaması arasında konumlandırılması daha doğru olacaktır. İntraduction: In recently, because obesity has become one of the major health problem, researchers are directed to work on the development of surgical techniques and new mediators playing roles in nutrition. In bariatric surgery, gastric plication (GP) and sleeve gastrectomy (SG) made one of the first laparoscopic technics, are still popular.Purpose: In this study, we aimed to compare the efficiency of Sleeve gastrectomy (SG) to the Gastric Plication (GP) technics on rats according to the gastric and obesity acting mediators (ghrelin, leptin, gastrin and omentin), histopatological data (foveolar hiperplasia, cystic glandular dilatation and fibrosis) and the rate of weight loss. Material And Method: According to their species overweight 18 winsar honnever genus rats devided into three groups as SG, GP and control. The blood samples of all three groups are taken pre-operatively and post-operatively 30th days to measure gastrin, ghrelin, leptin and omentin levels. After sacrification the gastric material were seperated totaly and histopathologically examined.Finding: 10% decrease in SG group and 6.5% decrease in GP group are detected according to the pre-operatively and post-operatively comparison of average weight. According to the control group, group SG is statistically significant. Compared to the control group decrease in the blood level of Ghrelin and Leptin both in group GP and SG were detected as statistically significant.Increase of Gastrin blood level only in group SG is statistically significant. In histopathological investigations, compared to the control group decrease in the level of Ghrelin and Leptin in both group GP and SG was detected as statistically significant. Histopathologically increase of Gastrin levels only in group SG is statistically significant.In histopathological investigations, foveolar hiperplasia (FH), Cystic glandular dilatation (CGD) and fibrosis in SG group were found statistically more significant than group GP and also compared to the control group it was found significantly higher .Conclusion: Results of the accompanying diseases and complications of obesity increase the mortality and morbidity of patients and the cost of health care. While discussion about the efficiency of surgical technic in weight loss is continue, the fight againts long-term results are seems to be the future arguments.In our experimental model, compared to the control group, group SG is more effective method in weight loss. FH and fibrosis and also CGD, associated with gastric cancer, were explored developing at same rates in both method. GP is an easy, inexpensive, quickly learned initiation with shorter operation time. According to the results of our study, in the obesity treatment GP could be placed between the application of intragastric baloon and SG.
Collections