Yenidoğan konvülsiyonları ve serum prolaktin düzeyleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETKonvülsiyon, yenidoğan bebeklerde oldukça sık rastlanan bir semptom olup tanı ve tedavide güçlük yaratan, ciddi sekel bırakabilen problemlerin başında gelir. AMAÇBu çalışmayı yapmaktaki amacımız, yenidoğan döneminde görülen konvülsiyon tiplerinin hipotalamik hipofizer aks üzerine etkilerini değerlendirmek ve serum prolaktin düzeyinin yenidoğanlarda epileptik konvülsiyon göstergesi olarak kullanılabilirliğini araştırmaktır.YÖNTEM2 yıllık süreç içerisinde yenidoğan kliniğimize konvülsiyon nedeniyle yatırılan 40 hasta incelendi.Kan şekeri ve elektrolit değerleri çalışıldı, normal sınırlardan sapma gösteren hastalar çalışma dışı birakılmak üzere prospektif olarak incelendi. Tümüne Kranial BT, EEG çekimi yapılıp 2 gruba ayrıldı. Grup 1: Klinik bulgularla birlikte elektrografik olarak da konvülsiyon aktivitesi gösteren 18 hasta, Grup 2'de EEG deşarjı saptanmaksızın konvülsif aktivite gösteren 22 hasta, kontrol grubunda ise indirek hiperbilirübinemi tanısı alan 20 hasta vardı. İlk kan örneği, konvülsiyon bitiminden sonraki 60 dakika içinde alındı (PRL 1). Bazal prolaktin düzeyi (PRL 2) için kan örneği ise nöbetsiz 2-4 günlük bir dönemden sonra alındı. Grup 1, Grup 2 ve kontrol grubu postiktal ve bazal PRL değerleri ile PRL oranı( PRL 1/PRL 2) açısından karşılaştırıldı. Çalışmamızda PRL oranı Grup 1'de Grup 2 ve kontrol grubuna göre belirgin olarak daha yüksek bulundu. Bu yükseklik, fokal tonik ya da fokal tonik klonik konvülsiyon tipi ile ilişkiliydi. Bu bulgular fokal tonik klonik konvülsiyonların, hipotalamusa diğer konvülsiyon tiplerine göre daha fazla etkilediğini düşündürdü.SONUÇPRL 1/PRL 2 oranının konvülsiyon geçiren yenidoğanlarda yararlı bir marker olabileceğini düşünmekteyiz. SUMMARY Convulsion is a common symptom in newborn infants and is one of the most common problems that can cause serious sequelae in the diagnosis and treatment.AIM The aim of this study was to evaluate the effects of convulsion types on the hypothalamic pituitary axis and to evaluate the use of serum prolactin levels as an indicator of epileptic convulsions in newborns.METHODFourty patients who were admitted to our neonatal onit due to seizure during two years were examined prospectively. Serum glucose and electrolyte levels were studied and patients who deviated from normal ranges were excluded. Patients were studied by Cranial BT and EEG recorded. Patients were divided into two groups. Group 1, included 18 patients who had electroencephalographic changes with clinical findings. Group 2 included 22 patients who had convulsive activity without EEG discharge and control group included 20 patients who had unconcugated hyperbilirubinemia. First blood specimen were taken in 60 minutes after convulsion in order to establish prolactin level (PRL 1). Blood sampling for the basaline prolactin level (PRL 2), 2-4 days later after period without convulsion . Group 1, Group 2 and control group were compared in view of postictal and basaline prolactin values and prolactin ratio (PRL 1/PRL 2). Prolactin ratio of Group 1 was markedly higher than Group 2 ratio and the ratio of control group. This higher ratio in prolactin was related to focal tonic and focal tonic clonic convulsion. These finding have suggested that focal tonic and focal tonic clonic convulsions affected the hypothalamus more than the other convulsion types. CONCLUSIONWe suggested that the ratio of the prolactin might be a useful marker in neonatal convulsions.
Collections