Anne sütü ve mama ile beslenen prematür bebeklerin antropometrik ölçümlerinin ve psikomotor gelişimlerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Son yıllarda hayatın erken dönemindeki beslenme şeklinin prematür bebeklerin büyümesi ve psikomotor gelişimi üzerine etkisi üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Çalışmamızda, hayatın erken dönemindeki beslenme şeklinin sağlıklı prematür bebeklerde yaşamın ilk 24 ayında antropometrik ölçümler ve psikomotor gelişim üzerindeki etkisini prospektif olarak karşılaştırmayı amaçladık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü Ankara Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Kasım 2000-Nisan 2001 tarihleri arasında doğan, gebelik yaşı 37 haftadan küçük olan 60 sağlıklı prematür bebek çalışmaya alındı. Ailelerin tercihi doğrultusunda prematür maması ve anne sütü ile beslenen iki grup oluşturuldu ve ilk 6 ay boyunca bebeklerin 30'u anne sütü, 30'u prematür maması ile beslendi. 6. aydan sonra her iki gruba da ek gıdalar başlandı. Bebeklerin ilk 24 saat içinde doğum ağırlığı, boyu, baş çevresi ölçülüp kaydedildi. 3, 6, 12, 18, 24. aylarda yapılan kontrollerde bebeklerin genel fizik muayeneleri ve nörolojik muayeneleri yapıldı, vücut ağırlığı, vücut boyu, baş çevresi ölçüldü, düzeltilmiş yaşları hesaplanarak Denver II Gelişimsel Tarama Testi uygulandı.Çalışmamızda, anne sütü ve mama ile beslenen prematür bebeklerin ilk 24 aylık zaman içindeki ağırlık ve boy artışı değişiminin farklı, ancak baş çevresi artışının benzer olduğu bulundu. İlk 3 ayda ağırlık ve boy artışının anne sütü ile beslenen bebeklerde, 3-24 ay arasında ise mama ile beslenen bebeklerde daha fazla olduğu görüldü. Bebeklerin ilk 6 ayda baş çevresi değerleri iki grupta benzer olarak bulunurken, 6-24 ay arasında mama ile beslenen bebeklerde daha yüksek olduğu saptandı. Anne sütü alma sürelerine göre karşılaştırıldığında ise bebeklerin 12-24 ay arasında ağırlık, boy ve baş çevresi değerlerinin farklı olmadığı görüldü. Ayrıca anne sütü ile beslenen bebeklerin hepsinin 3, 6, 12, 18 ve 24. aylardaki DGTT sonuçları normal bulundu. Mama ile beslenen grupta DGTT 3 ve 6. aylarda bebeklerin hepsinde normal iken, 12. ayda 1 bebekte (%3,3) anormal, 1 bebekte (%3,3) şüpheli; 18. ayda 1 bebekte (%3,3) anormal, 2 bebekte (%6,7) şüpheli; 24. ayda ise 1 bebekte (%3,3) şüpheli olarak değerlendirildi. Sonuçta DGTT ile anne sütü ve mama ile beslenen prematür bebeklerin 24 aylık gelişim sürecinde motor, dil ve kişisel-sosyal gelişim basamakları açısından fark bulunamadı. Bu sonuçların ışığında büyüme göz önüne alındığında; prematür anne sütünün prematür bebeklerin beslenmesinde ilk 3 ay tek başına yeterli olduğu görülmektedir. Anne sütünün; immünolojik, barsak motilitesini düzenleyici, iyi tolere edilebilir özelliklerinden dolayı prematür bebekler dahil ilk 6 ay boyunca tüm bebeklerin anne sütü ile beslenmesi daha uygun olacaktır ve anne sütü yetersiz prematür bebeklere bile öncelikle anne sütü başlayıp, gastrik boşalma normale döndükten ve kilo alımı başladıktan sonra prematür mamalarının başlanması gereklidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde antropometrik ölçümlerde gerileme başladığı dönemde bunu açıklayacak bir sağlık sorunu yoksa bebeklere ek gıda veya mama verilmesi uygun olcaktır.İlk 24 aylık izlem süresince psikomotor gelişim açısından iki grup arasında fark bulunmaması, prematür mamalarının psikomotor gelişim açısından anne sütüne üstünlüklerinin olmadığını gösterir. Anne sütüyle beslenme kendi içinde anne–çocuk ilişkisini ve çocuğun uyarılmasını geliştirir ve prematür bebeğin psikomotor gelişiminin önemli ve hassas döneminde en iyi beslenmeyi sağlar. Mamayla beslenmenin ekonomiye getirdiği yük ve sosyokültürel gerilikten kaynaklanan olumsuz faktörler göz önüne alındığında anne sütünün ucuz, temiz, kolay ulaşılabilir ve immünolojik yönden bebeği destekleyici olması ön plana çıkmaktadır.Sonuç olarak büyüme ve gelişmenin, dolayısı ile beslenmenin takibi büyümenin ve beyin gelişiminin diğer dönemlere göre daha hızlı olduğu yenidoğan döneminde ve özelliklede prematür bebeklerde önem taşır ve anne sütü üstün besleyici ve immünolojik özelliklerinden dolayı bebek beslenmesinin en temel kaynağı olarak kabul edilmelidir. Son yıllarda hayatın erken dönemindeki beslenme şeklinin prematür bebeklerin büyümesi ve psikomotor gelişimi üzerine etkisi üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Çalışmamızda, hayatın erken dönemindeki beslenme şeklinin sağlıklı prematür bebeklerde yaşamın ilk 24 ayında antropometrik ölçümler ve psikomotor gelişim üzerindeki etkisini prospektif olarak karşılaştırmayı amaçladık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü Ankara Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Kasım 2000-Nisan 2001 tarihleri arasında doğan, gebelik yaşı 37 haftadan küçük olan 60 sağlıklı prematür bebek çalışmaya alındı. Ailelerin tercihi doğrultusunda prematür maması ve anne sütü ile beslenen iki grup oluşturuldu ve ilk 6 ay boyunca bebeklerin 30'u anne sütü, 30'u prematür maması ile beslendi. 6. aydan sonra her iki gruba da ek gıdalar başlandı. Bebeklerin ilk 24 saat içinde doğum ağırlığı, boyu, baş çevresi ölçülüp kaydedildi. 3, 6, 12, 18, 24. aylarda yapılan kontrollerde bebeklerin genel fizik muayeneleri ve nörolojik muayeneleri yapıldı, vücut ağırlığı, vücut boyu, baş çevresi ölçüldü, düzeltilmiş yaşları hesaplanarak Denver II Gelişimsel Tarama Testi uygulandı.Çalışmamızda, anne sütü ve mama ile beslenen prematür bebeklerin ilk 24 aylık zaman içindeki ağırlık ve boy artışı değişiminin farklı, ancak baş çevresi artışının benzer olduğu bulundu. İlk 3 ayda ağırlık ve boy artışının anne sütü ile beslenen bebeklerde, 3-24 ay arasında ise mama ile beslenen bebeklerde daha fazla olduğu görüldü. Bebeklerin ilk 6 ayda baş çevresi değerleri iki grupta benzer olarak bulunurken, 6-24 ay arasında mama ile beslenen bebeklerde daha yüksek olduğu saptandı. Anne sütü alma sürelerine göre karşılaştırıldığında ise bebeklerin 12-24 ay arasında ağırlık, boy ve baş çevresi değerlerinin farklı olmadığı görüldü. Ayrıca anne sütü ile beslenen bebeklerin hepsinin 3, 6, 12, 18 ve 24. aylardaki DGTT sonuçları normal bulundu. Mama ile beslenen grupta DGTT 3 ve 6. aylarda bebeklerin hepsinde normal iken, 12. ayda 1 bebekte (%3,3) anormal, 1 bebekte (%3,3) şüpheli; 18. ayda 1 bebekte (%3,3) anormal, 2 bebekte (%6,7) şüpheli; 24. ayda ise 1 bebekte (%3,3) şüpheli olarak değerlendirildi. Sonuçta DGTT ile anne sütü ve mama ile beslenen prematür bebeklerin 24 aylık gelişim sürecinde motor, dil ve kişisel-sosyal gelişim basamakları açısından fark bulunamadı. Bu sonuçların ışığında büyüme göz önüne alındığında; prematür anne sütünün prematür bebeklerin beslenmesinde ilk 3 ay tek başına yeterli olduğu görülmektedir. Anne sütünün; immünolojik, barsak motilitesini düzenleyici, iyi tolere edilebilir özelliklerinden dolayı prematür bebekler dahil ilk 6 ay boyunca tüm bebeklerin anne sütü ile beslenmesi daha uygun olacaktır ve anne sütü yetersiz prematür bebeklere bile öncelikle anne sütü başlayıp, gastrik boşalma normale döndükten ve kilo alımı başladıktan sonra prematür mamalarının başlanması gereklidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde antropometrik ölçümlerde gerileme başladığı dönemde bunu açıklayacak bir sağlık sorunu yoksa bebeklere ek gıda veya mama verilmesi uygun olcaktır.İlk 24 aylık izlem süresince psikomotor gelişim açısından iki grup arasında fark bulunmaması, prematür mamalarının psikomotor gelişim açısından anne sütüne üstünlüklerinin olmadığını gösterir. Anne sütüyle beslenme kendi içinde anne–çocuk ilişkisini ve çocuğun uyarılmasını geliştirir ve prematür bebeğin psikomotor gelişiminin önemli ve hassas döneminde en iyi beslenmeyi sağlar. Mamayla beslenmenin ekonomiye getirdiği yük ve sosyokültürel gerilikten kaynaklanan olumsuz faktörler göz önüne alındığında anne sütünün ucuz, temiz, kolay ulaşılabilir ve immünolojik yönden bebeği destekleyici olması ön plana çıkmaktadır.Sonuç olarak büyüme ve gelişmenin, dolayısı ile beslenmenin takibi büyümenin ve beyin gelişiminin diğer dönemlere göre daha hızlı olduğu yenidoğan döneminde ve özelliklede prematür bebeklerde önem taşır ve anne sütü üstün besleyici ve immünolojik özelliklerinden dolayı bebek beslenmesinin en temel kaynağı olarak kabul edilmelidir.
Collections