Çocuklarda sosyal anksiyete bozukluğunun serum oksitosin, vazopressin düzeyleri ve ebeveyn özellikleriyle ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Sosyal anksiyete bozukluğu tanısı olan çocuk ve ergenlerin serum oksitosin, vazopressin düzeylerinin belirlenmesi ve bu tanıyla ilişkisi olabilecek ebeveyn özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Sosyal anksiyete bozukluğu (SAB) tanısı olan 34 çocuk ve ergen anneleriyle birlikte çalışmaya alınmış, 21 sağlıklı çocuktan oluşan kontrol grubuyla karşılaştırılmıştır. Annelere sosyodemografik bilgi formu, Durumluk ve Sürekli Bunaltı Ölçeği (DSBÖ), Ruhsal Belirti Tarama Listesi (RBTL), Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumları Ölçeği (AHÇYTÖ), Beck Depresyon Ölçeği ve Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği (LSAÖ); çocuklara ise Çocuklar İçin Durumluk ve Sürekli Bunaltı Ölçeği ve Çocuklar İçin Sosyal Anksiyete Ölçeği (ÇDSBÖ) uygulanmıştır. Ayrıca her olgudan serum oksitosin ve vazopressin düzeylerinin belirlenmesi amacıyla serum örneği alınmıştır.Örnekler mikroelisa yöntemiyle değerlendirilmiştir.Verilerin değerlendirilmesinde Student t, ANOVA, Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır.Bulgular: SAB grubunun %58.8'i erkek olup, bu oran kontrol grubuna göre anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur (p<0.05). SAB grubundaki annelerin %47.1'inde, kontrol grubundaki annelerin ise %19'unda tanı koyulmuş herhangi bir kronik hastalık mevcuttur.Gruplar arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). SAB'a en sık eşlik eden psikiyatrik tanının %35.3 ile diğer anksiyete bozuklukları olduğu saptanmıştır. SAB grubundaki çocukların uygulanan ÇDSBÖ sürekli bunaltı alt ölçeği ve ÇSAÖ'den aldıkları puanlar kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0.05). Annelere uygulanan RBTL'nin somatizasyon, depresyon, kişilerarası duyarlılık, psikotizm, paranoid özellikler alt ölçeklerinden ve ölçeğin tamamından aldıkları puan ortalamaları, kontrol grubuna göre istatistiksel açıdan anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0.05). LSAÖ alt ölçekler ve toplam puanlarının SAB grubundaki annelerde kontrol grubuna göre istatistiksel açıdan anlamlı ölçüde yüksek olduğu saptanmıştır (p<0.05).AHÇYTÖ demokratik davranma ve eşitlik tanıma alt ölçeğinden elde edilen puan ortalamaları ise SAB grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (p<0.05).Olgulardan elde edilen serum oksitosin ve vazopressin değerleri açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05).Sonuç: Çalışmamızın bulguları arasında SAB tanılı çocukların annelerinin SAB ölçek puanlarındaki yükseklik dikkat çekmektedir. SAB etyolojisinde rol oynadığı düşünülen biyokimyasal belirteçlerden serum oksitosin ve vazopressin düzeylerinin örneklemimizde SAB ile pozitif ilişkisi bulunmamıştır.Çocuk ve ergenlerde SAB'nin erken tanınması ve etkili bir biçimde tedavi edilmesi için, çalışmamızdaki kısıtlılıklara sahip olmayan yeni araştırmalara gereksinim duyulmaktadır.Anahtar Sözcükler: Sosyal anksiyete bozukluğu, oksitosin, vazopressin, ebeveyn özellikleri. Aim: The aim is to identify serum oxytocin, vasopressin levels and parent characteristics of possible diagnostic significance in children with social anxiety disorder (SAD). Material and Method: Thirty four children with SAD diagnosis and 21 healthy children are enrolled in the study with their mothers. Mothers are asked to fill in Sociodemographic Questionnaire, State and Trait Anxiety Inventory (STAI), Symptom Checklist-90 (SCL-90), Parental Attitude Research Instrument (PARI), Beck Depression Inventory (BDI) and Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS). Children are asked to fill in State and Trait Anxiety Inventory for Children (STAI-C) and Social Anxiety Scale for Children-Revised (SASC-R). Serum samples are obtained from each participant for identification of oxytocin and vasopressin levels. Samples are utilized with microelisa method. Student t, ANOVA, Mann-Whitney-U and Kruskal Wallis tests are used for statistical evaluation. Results: Ratio of males in SAD group (%58.8) is significantly higher compared to control group (p<0.05).%47.1 of mothers in SAD group and %19 in control group were diagnosed with a chronic medical condition. The difference was found to be statistically significant (p<0.05). Other anxiety disorders was identified as the most frequent psychiatric comorbidity of SAD with %35.3 accompaniance in our sample. STAI-C trait anxiety subscale and SASC-R mean scores were significantly higher in SAD group (p<0.05). Somatization, depression, interpersonal sensitivity, psychotism and paranoid ideation subscale and total mean scores of SCL-90 were found to be significantly higher in mothers of SAD group (p<0.05). Mothers of SAD diagnosed children scored higher in LSAS and its both subscales (p<0.05). Mean scores for democratic attitudes and egalitarianism subscales of PARI were higher in SAD group (p<0.05). There was no significant difference between groups regarding serum oxytocin and vasopressin levels (p>0.05). Conclusion: Higher SAD scale mean scores performed by mothers of SAD group is a remarkable result in our sample.In our study biomarkers oxytocin and vasopressin, which are claimed to be playing a role in the etiology of SAD, has not been found to be positively associated with SAD. Further well-designed studies are necessary benefit for the development of novel methods of early detection and effective treatment modalities in children and adolescent age group. Keywords: Social anxiety disorder, oxytocin, vasopressin, parent characteristics.
Collections