Kişilerilerin, kendilerinde ve birinci derece akrabalarında, olası gelişebilecek hayatı tehdit eden bir hastalıkta, yoğun bakım ve ileri yaşam desteği kararları ile bu kararları etkileyen faktörler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ülkemizde sağlık sisteminin etkinliği ve işleyişi çok tartışılmaktadır. Sağlık sisteminin daha etkin işlemesi için, sağlık hizmetinin hedef kitlesi olan halkın sistem içinde daha aktif rol alması gerektiği çoğu zaman unutulmaktadır. Halkın sağlık kararlarına katılımının sağlanması, halkın aktif rol alması adına oldukça önemlidir. Kişilerin sağlık kararlarına katılımı çeşitli düzeylerde olabilir. Bunlardan birisi de tedavi kararlarına katılımdır. `Gelişmiş sağlık direktifleri` tedavi kararlarına katılımın örneklerinden birisidir. Tıbbı kararlar, sağlık hizmetinin verilmesi sırasında ortaya çıkan bir `güç` olarak tanımlanabilir. Bu gücün paylaşımı sayesinde de; sağlık hizmeti veren ile alan tarafların memnuniyeti, verilen hizmetin işlevselliği ve verilen tedaviye olan uyum artar. Ayrıca verilen hizmet sırasındaki çatışmalar da azalır. Ülkemizde bir konu ile ilgili, `ortak karar alma` hakkında yeterli sayıda yapılmış çalışma yoktur. Ortak karar; `verilen kararın sorumluluğuna, tedavi eden doktor ile hastanın ailesinin katılımı` olarak tanımlanmaktadır. Yaptığımız bu çalışma ile kişilerin, kendilerinde ve birinci derece akrabalarında, olası gelişebilecek hayatı tehdit eden bir hastalıkta, yoğun bakım ve ileri yaşam desteği kararları ile bu kararları etkileyen faktörleri tespit etmek istedik. Böylesine önemli bir konu hakkında katılımcıların kararları ve katılım oranlarından yola çıkarak, katılımcıların sağlık sisteminde `aktif rol almayı isteme` durumlarını tespit etmeye çalıştık. Çalışmamız sonucunda, katılımcılar hem kendisinin hem de birinci derece akrabalarının son dönem karar alma sürecine dâhil olmasını istemektedirler. Son dönem kararlarında, kişilerin mevcut bilgileri ve aileleri önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, karar alma sürecinde hasta ve aileleri yeterince bilgilendirilmeli ve iyi bir iletişim sağlanmalıdır. Katılımcıların son dönem kararlarını önceden vererek, bu karara göre son dönemde kendisine davranılmasını istemesi oldukça önemlidir. Bu istek ancak gelişmiş sağlık direktifleri ile yerine getirilebilinir. Ülkemiz mevcut sağlık sisteminde bu tür bir uygulamanın yeri yoktur. Katılımcıların bu yöndeki isteği, son dönem sürecinin getirdiği maddi ve manevi yükler göz önüne alındığında, gelişmiş sağlık direktiflerinin uygulandığı ülkeler iyi incelenip, ülkemizde uygulanabilirliği açısından değerlendirilmelidir. The efficiency and operation of health care system in our country are discussed widely. The fact that public, as the target group of health care, should take a more active role in order for health care system to operate efficiently is mostly ignored. Ensuring people's participation in health decisions is quite important for them to take an active role. The participation of the people in health decisions may be structured in various levels. One of these is participation in decisions for the treatment. `Advanced directives` is one of the examples for the participation in decisions for the treatment. Medical decisions can be defined as a `force` emerging during the health care. The satisfaction of the people both offering and getting health care service, the functionality of the service rendered and compliance to treatment increases thanks to sharing of this force. Besides, the conflicts during the health care service decrease. There are not enough studies on `shared decision making` about a subject. Shared decision is defined as `the participation of the doctor and the family of the patient in the responsibility of the decision taken`. With this study, we wanted to determine the decisions on intensive care and advanced life support in case of a life-threatening illness for the people themselves and their first degree relatives and the factors effecting these decisions. We tried to determine the participants' `desire to take an active role` in health care system based on their decisions on such an important subject and participation rate. As a result of our study, the participants want both themselves and their first degree relatives included in end-stage decision-making process. Available information on the people and their families play an important role for end-stage decisions. Therefore, the patients and their families should be informed adequately during decision making process and quality communication must be provided. It is very important that participants give their end-stage decisions previously and want to be treated according to these decisions. This desire can just be possible by advanced directives. Such a practice is not available in present health system of our country. When moral and material loads of end-stage process are taken into consideration, countries, in which advanced directives are practiced, should be examined well and participants' desire should be evaluated in terms of practicability in our country.
Collections