Ankara'da üçüncü basamak bir eğitim ve araştırma hastanesinin kulak burun boğaz, dermatoloji ile fizik tedavi ve rehabilitasyon polikliniklerine başvuran hastaların birinci basamakta takip ve tedavi edilebilirliğinin araştırılması

Abstract

Erişkin bireylerde en sık görülen sağlık sorunlarına bakıldığında, bu sorunların daha çok KBB, dermatoloji ve FTR bölümleri ile ilgili olduğu görülmektedir. Bu araştırma; polikliniklere başvuran hastaların, normal koşullarda ne oranda BBSK' da değerlendirilebileceğinin belirlenmesi ve bu konu hakkında branş hekiminin/ aile hekimliği araştırmacısının ve hastanın görüş farklılıklarının değerlendirilmesi amacıyla, tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır. Araştırma, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1 Haziran 2016 – 15 Temmuz 2016 tarihleri arasında yapılmış ve toplamda 345 hasta çalışmaya dahil edilmiştir.Araştırmada ilgili branş hekimlerine göre tüm hastaların % 44,3'ünün, aile hekimliği araştırmacısına göre % 43,2' sinin BBSK' da değerlendirilebileceği belirlenmiş ve bu hastaların % 86,9' unun aynı hastalar olduğu saptanmıştır. Hastanın birinci basamak hastası olup olmaması konusunda aile hekimliği araştırmacısı (% 21,4), ilgili branş hekimlerine (% 6,1) göre daha fazla karasız kalmıştır. Hastalar, ilgili branş hekimleri ve aile hekimliği araştırmacısının aksine büyük oranda (% 73,6) BBSK' da değerlendirilemeyeceklerini düşünmektedir. Araştırmada sağlık sorunu nedeniyle ilk başvurusunu hastaneye yapan hastaların yarısının BBSK' da değerlendirilebileceği saptanmıştır. Başka kurumdan sevk edilen her üç hastadan birinin, aile hekimi tarafından sevk edilen her beş hastadan ikisinin gereksiz sevk edildiği belirlenmiştir.Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin ilgili polikliniklerine başvuran hastalar, önemli oranda birinci basamak hastasıdır. ASM şartlarının iyileştirilmesi, `aile hekimliği uzmanlık eğitimi` nin güçlendirilmesi, sevk zincirinin uygulanması ve hastaların birinci basamak sağlık hizmetleri konusunda bilgi düzeyinin arttırılması ile hastanelere yapılan gereksiz başvuruların azalacağı kanaatindeyiz.

In adult individuals, most health issues seem to be related to ear, nose and throat, dermatology and physical therapy and rehabilitation clinics. This study aimed to find in a descriptive and cross sectional manner the percentage of the patients applying to those clinics who could have been treated in primary care settings and the evaluation of the differences between family practitioners'/clinic doctors' and the patients opinions in the matter. The study was conducted in Ankara Numune Training and Research Hospital between June 1-July 15, 2016 with a total of 345 patients.In the study, it was determined that according to the clinic doctors, 44,3% of the patients and according to family practice study 43,2% of the patients could be treated in a primary care setting and 86,9% of these patients were the same individuals between the two. Family practice investigator was undecided about whether the patient could be treated in a primary care setting or not (21,4%) more so then the clinic doctors (6,1%). Contrary to the clinic doctors or family practitioners, majority of the patients (73,6%) believed that they couldn't be treated in a primary care setting. In the study, it was determined that half of the patients who first applied to a hospital could have been treated in a primary care setting. It was determined that one third of every patient referred by another party and two out of five patients referred by family practitioners were referred unnecessarily. Majority of the patients applying to the related clinics in Ankara Numune Training and Research Hospital are primary care patients. Improvement of the family care centers and the education of Family Physicians, proper execution of referral chain and education of patients about the primary care services could reduce unnecessary patient applications.