2013-2015 yılları arasında yenidoğan yoğun bakım ünitesinden taburcu olan hastaların işitme tarama testlerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇDoğumsal işitme kaybı en sık görülen doğumsal anomalidir. İşitme kaybı sıklığının yenidoğan yoğun bakım ünitesinden (YDYBÜ) taburcu olan hastalarda arttığı saptanmıştır. İşitme kaybı etkilenen bireylerin psikolojik iyilik hallerini, dil gelişimini, eğitim hayatlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Erken tanı ve müdahale ile bu sorunlar önemli oranda azaltılmaktadır. Çalışmada amacımız hastanemiz yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi alan hastaların işitme tarama testlerine katılım durumunu ve iki aşamalı işitme tarama testinde kalan hastaların risk faktörleri ile ilişkisini belirlemektirMATERYAL-METOD Çalışmamızda Ocak 2013 ve Aralık 2015 tarihleri arasında yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi alan tüm hastaların işitme tarama testi sonuçları değerlendirildi. İşitesel beyin sapı cevabı (ABR) testinden kalan 31 bebekten oluşan hasta grubu ile ABR testinden geçenler arasından rastgele seçilen 69 bebekten oluşan kontrol grubu risk faktörleri açısından karşılaştırıldıBULGULAROcak 2013 Aralık 2015 tarihler arasında yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi alan 2913 hastanın işitme tarama sonuçları Sağlık Bakanlığı veri tabanı üzerinden değerlendirildi. Tarama sonuçlarında 750 (%25,7) hastaya ABR, 146 (5,0) hastaya otoakustik emisyon (OAE) uygulandığı saptandı. Hastaların 2016'sı (%69,2) hiçbir tarama testine katılmadı. ABR uygulanarak ilk testten kalan 52 (%1,7) hasta kontrole gelmedi. OAE uygulanarak ilk testten kalan hastaların 9' u (%0,3) kontrole gelmedi. İki aşamalı ABR testinden kalarak sevk edilen 31 (%1) hasta vardı. Olgu ve kontrol grubu karşılaştırıldığında; erkek cinsiyet, 37 gestasyon haftasının altında doğum, doğum ağırlığı, senkronize aralıklı zorunlu ventilasyon (SIMV) şeklinde solunum desteği alan hastalarda işitme kaybı istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek saptandı (p<0,05). Hiperbilirubinemi, sepsis, kardiovaskuler sistem hastalığı, solunum sistemi hastalığı, santral sinir sistemi hastalığı, ototoksik ilaç kullanımı, mekanik ventilasyon desteği, total parenteral nütrisyon almış olmak, hastenede yatış süresi, konjenital enfeksiyonlar, kraniofasial anomali, ailede işitme kaybı olması ve işitme kaybının eşlik edebileceği sendroma sahip olmak işitme tarama testinden kalma arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkili bulunmadı (p>0,05).SONUÇÇalışmamızda YDYBÜ'de yatan hastalarda erkek cinsiyet, 37 gestasyon haftasının altında doğmuş olmak, doğum kilosu, SIMV şeklinde mekanik ventilasyon desteği almak işitme tarama testinden kalma ile ilişkili bulunmuştur. Çalışmanın yapıldığı dönemde işitme tarama testine katılım oranı oldukça düşük bulundu. YDYBÜ'de tedavi alanlar başta olmak üzere tüm yenidoğanların işitme tarama testlerine özen gösterilmelidir.Anahtar Kelimeler: İşitme Taraması, Yenidoğan yoğun bakım, Risk faktörü ABSTRACTAIMCongenital hearing loss is most prevalent congenital anomaly. Incidence is even higher in neonatal intensive care (NICU) patients. Hearing loss has negative impacts on the psychological wellbeing, language acquisition and academic performance. By early diagnose and treatment these effects indeed can be reduced. In this study our aim is to determine the participation rate of the patients to the hearing screening in the neonatal intensive care of our hospital and the association between the risk factors and failing the two stage hearing screening.MATERIAL and METHODIn our study neonatal intensive care patients', who admitted NICU between Janurary 2013 and December 2015, hearing screening results were assessed. 31 patients who failed auditory brainstem response test and 69 patients who selected randomly from ABR passed patients were compared on risk factors.RESULTSIn total 2913 patients' hearing screening results were assessed from isitmetarama.saglık.gov.tr. 2016 (%69,2) of the patients did not participiated any kind of screening programme. 750 (%25,7) of the patients had ABR screening test and 146 (%5) of them had otoacoustic emission (OAE) test. 52 (%1,7) patients who failed first stage ABR and 9 ( %0,3) patients who failed first stage OAE test did not admit rescreening 31 (%1,06) of the patients failed second ABR test and referred. When patient and control group compared, male gender, borning before 37 gestational age, birth weight and synchronized intermittent mandatory ventilation (SIMV) type were statistically significant associated with failing ABR test. (p<0,05) Hyperbilirubinemia, cardiovasculary disease, respiratory system disease, central nervous system disease, ototoxic drug, mechanical ventilation, total parenteral nutrition, congenital infections, craniofacial anomaly, sendroms associated with hearing loss, length of hospital stay were not associated with failing ABR statistically significant (p>0,05)CONCLUSIONIn our study male gender, born before 37 gestational age, birth weight, SIMV type mechanical ventilation were associated with failing ABR test in NICU patients. Participation to hearing screening rate was very low. All newborns especially NICU attendings must have hearing screening. Key words: Hearing screening, NICU, Risk factor
Collections