Uzamış sarılık tanısı alan term yenidoğan bebeklerin 2. ve 3. haftalarda değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Sarılık, yenidoğan döneminde en sık görülen sorunlardan biri olup yaşamınilk günlerinde bebeklerin %60-70'inde görülmektedir. Bilirubin metabolizmasında ortayaçıkan bazı değişiklikler ve bilirubin yapımında artma gibi fizyolojik süreçler sonucundayenidoğan bebeklerin büyük bir çoğunluğunda sarılık meydana gelmektedir. Termyenidoğanlarda, ikinci haftanın sonunda devam eden hiperbilirubinemi `uzamış sarılık` olarakisimlendirilir. Tüm yenidoğanların %2-15'ini ve anne sütü ile beslenen bebeklerin % 40'ınıetkiler. Uzamış sarılıkların büyük çoğunluğu anne sütü sarılığıdır. Uzamış sarılığın etiyolojikizahına yönelik araştırmalar, birçok laboratuvar testlerini içermektedir. Bununda ötesinde,uzamış sarılığın araştırılması sırasında kullanılan testlerinin öncelikleri ve önemleri konusundabir fikir birliğine ulaşılamamıştır.Biz çalışmamızda, uzamış sarılık tanısı alan term yenidoğan bebekleri inceledik veklinik olarak iyi görünen bebeklerin tetkiklerinin bir hafta ertelenmesinin, bebeklerinçoğunda gereksiz tetkik edilmeyi önleyici bir yaklaşım olduğunu göstermeyi amaçladık.Gereç ve Yöntemler: Çalışma Sağlık Bilimleri Üniversitesi Keçiören Eğitim ve AraştırmaHastanesi Yenidoğan Polikliniği'ne, 2016 yılı içinde, 14. günden sonra başvurarak uzamışsarılık tanısı alan term yenidoğan bebeklerle yapıldı. 336 uzamış sarılık tanısı alan bebektarandı. Konjenital anomalisi olanlar, sepsis ve ağır enfeksiyon bulgusu olanlar, intrauterinenfeksiyon öyküsü olanlar, akolik gaita yapma öyküsü olanlar ve bilgilerine ulaşılamayanhastalar çalışmaya dahil edilmedi. Çalışmaya dahil edilen 180 hastanın başvuru anında vehaftalık takiplerindeki, klinik değerlendirmeleri, bilirubin düzeyleri ve ileri tetkik sonuçlarıdeğerlendirildi.Bulgular: Çalışmaya alınan bebeklerin %51,7'si erkek, %48,3'ü ise kızdır. Ensık karşılaşılankan grubu A Rh (+)'tır. 24 bebekte (%14,2) sadece AB0 uyuşmazlığı, 6 bebekte (%3,5) isesadece Rh uyuşmazlığı, 3 bebekte (%1,2) hem ABO hem Rh uyuşmazlığı ile karşılaşılmıştır.Hem 2. hafta hem de 3. hafta total bilirubin değeri ölçülmüş 130 bebek bulunmaktadır. Bubebeklerin 3. haftada yalnızca 36'sında (%27,7) total bilirubin değeri 10 mg/dl ve üzerinde ikengeriye kalan 94'ünde (%72,3) total bilirubin değeri 10'un altına düşmüştür. 2. hafta tetkikleriyapılan 38 bebeğin 7'sinde İYE, 6'sın da konjenital hipotiroidi gözlenmiştir. İYE tanısı alanbebeklerden 2'sinde İYE'nin diğer klinik bulguları da mevcuttu, 5 bebeğin ise total bilirubin VIIIortalamasının 17,9 olduğu görülmüştür. İYE ile kusma şikâyeti, emme durumu ve beslenmeşekli arasında istatistiksel açından anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0,05). 2. hafta tetkikleriyapılan 38 bebeğin 6'sı konjenital hipotiroidi tanısı almıştır. İki bebeğin topuk taraması ilekonjenital hipotiroidi açısından şüpheli çıktığı ve tetkik edildiği, diğer 4 bebeğin 2. hafta totalbilirubin ölçümleri ortalamasının 17,5 olduğu görülmüştür. Büyük çoğunluğu anne sütü sarılığıolup 3. hafta total bilirubin değeri 10 mg/dl'nin altına düşen bebekleri ayırmak amacıyla, 2.hafta total bilirubin ölçümleri için yeni bir kesim değeri belirlenmiştir. En uygun sınıflandırmakesim noktasının maksimum Youden İndekse sahip olan 12,65 olduğu bulunmuştur.Tartışma ve Sonuç: Yenidoğan döneminde uzamış sarılığa neden olabilecek birçok hastalıktanımlanmış olmasına karşılık, anne sütü ile beslenen bebeklerin büyük bir kısmında herhangibir patolojik durum söz konusu olmadan da uzamış sarılık görülebildiği iyi tanımlanmış birdurumdur. Bizim çalışmamızda da bebeklerin %87'inde etiyolojik bir neden saptanamamıştırve takiplerde sarılıkların düzeldiği görülmüştür. Yenidoğanlarda uzamış sarılık, idrar yoluenfeksiyonu, konjenital hipotiroidi ve biliyer atrezi gibi altta yatan ciddi bir nedene bağlıolabilir, fakat bu yaklaşım bebeklerin tanı ve tedavilerini geciktirmemektedir. Klinik olarak iyideğerlendirilen bebeklerin 2. haftada önerilen uzamış sarılık tetkiklerini bir hafta ertelemekbebeklerin çoğunda gereksiz tetkik edilmeyi engelleyecek bir yaklaşımdır.Anahtar kelimeler: Uzamış sarılık, total bilirubin, yenidoğan Introduction and Aim: Jaundice is one of most common problems during neonatal period,which is seen in 60-70% of infants during first days of life. Jaundice develops in majority ofnewborns as a result of alteration in bilirubin metabolism and physiological processes such asincreased bilirubin production. Prolonged jaundice is defined as hyperbilirubinemia persistingat the end of two weeks of life in term newborns. It affects 2-15% of all newborns and 40% ofbreast-fed infants. Breast milk jaundice comprises majority of cases with prolonged jaundice.The evaluation about etiology of jaundice involves many laboratory tests. However, there is noconsensus about priority and value of tests used in the evaluation of prolonged jaundice.In our study, we evaluated term newborns diagnosed as prolonged jaundice, aiming toshow that delaying tests for a week in infants with well clinical appearance is an approachpreventing unnecessary tests in most infants.Materials and methods: This study was conducted on term newborns that presented tonewborn outpatient clinic of Keçiören Teaching Hospital of Health Sciences University beyond14 days of life and diagnosed as prolonged jaundice. We screened 336 infants with prolongedjaundice in 2016. The newborns with congenital anomaly, those with sepsis and severeinfection, those with history of intrauterine infection, those with history of acholic stool andpatients with incomplete data were excluded. Overall, 180 patients were included and clinicalassessment, bilirubin levels and additional tests at presentation and subsequent follow-up visitswere assessed.Findings: Of infants included, 51.7% were boys while 48.3% were girls. The most commonblood type was A (+). It was found that there ABO incompatibility alone in 25 infants (14.2%)whereas Rh incompatibility alone in 6 infants (3.5%) and ABO plus Rh incompatibility in 3infants (1.2%). There were 130 infants who had total bilirubin measurements on weeks 2 and 3.Of these, total bilirubin level was ≥10 mg/dL in 36 infants (27.7%) whereas total bilirubin levelwas decreased below 10 mg/dL in remaining 94 infants (72.3%) on week 3. Of 38 infantsunderwent laboratory evaluation on week 2, there was UTI in 7 infants and congenitalhypothyroidism in 6 infants. Of infants with UTİ, clinical findings of UTI were also present. Itwas found that mean total bilirubin level was 17.9 mg/dl in 5 infants. A significant correlationwas found between UTI and vomiting, breastfeeding status and feeding type (p>0.05). XCongenital hypothyroidism was diagnosed in 6 of 38 infants underwent laboratory evaluationon week 2. It was seen that congenital hypothyroidism was suspected by neonatal screening in2 infants while mean total bilirubin level was 17.5 mg/dl in remaining 4 infants on week 2. Itwas found that majority of infants had breast milk jaundice and a new cut-off value was definedfor total bilirubin value to distinguish infants in whom total bilirubin level was decreased below10 mg/dl on week 3. It was found that the most appropriate cut-off value was 12.65 which hadmaximal Youden index.Discussion and Conclusion: Although many diseases have been identified, which may causeprolonged jaundice at neonatal period, it is well-known that prolonged jaundice can be seenwithout a pathological condition in majority of breast-fed infants. In our study, no etiologicalcause was detected in 80% of infants in our and it was seen that jaundice was recovered duringfollow-up. Prolonged jaundice can be associated to serious cause such as urinary tract infection,congenital hypothyroidism or biliary atresia; however, this approach doesn't delay diagnosisand treatment in these infants. Delaying tests for a week in infants with well clinical appearanceis an approach that prevents unnecessary tests in most infants.Keywords: Prolonged jaundice, total bilirubin, newborn.
Collections