Yenidoğan sarılıklarında uygulanan fototerapinin oksidatif stres göstergesi olan monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein oranı üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı; artmış monosit yüksek yoğunluklu lipoprotein oranının (M/HDL) fototerapi öncesi ve sonrası düzeylerini inceleyerek, hem fototerapinin oksidatif stres oluşturduğunu göstermek, hem de M/HDL'nin klinik kullanıma girmesini sağlamaktır. Gereç ve Yöntemler: Prospektif olarak yapılan çalışmamıza Mayıs 2019- Şubat 2020 tarihleri arasında Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatri Kliniği Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'ne sarılık nedeniyle başvuran postnatal ≤10 gün, term ve Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) kriterlerine göre fototerapiye ihtiyaç duyan 42 hasta dahil edilmiştir. Preterm yenidoğanlar, >10 gün term yenidoğanlar, enfeksiyon şüphesi olan ve aktif enfeksiyon geçiren hastalar, direkt bilirübin yüksekliği olan hastalar, şiddetli hemolizi olan hastalar, konjugasyon bozukluğu olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Hastalardan fototerapi öncesinden ve sonrasında tam kan sayımı, total serum bilirubini (TSB) ve HDL çalışılmıştır. Tam kan sayımındaki monosit ve HDL oranlanmış, sonuçta M/HDL değeri bulunmuştur.Bulgular: Çalışma kriterlerimize uygun olarak yoğun bakım ünitesinden 42 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 5.0±2.0 gün ve %59.5'i kız, %40.5'i erkek idi. Doğum haftaları 38.5±1.3 hf idi. Fototerapi sonrası bakılan TSB düzeyleri, fototerapi öncesi bakılan TSB düzeylerine göre anlamlı ölçüde düşük saptandı (tedavi öncesi 17.8±3.5 mg/dl, tedavi sonrası 10.3±2.0 mg/dl , p<0.001). HDL düzeylerinde tedavi sonrası artış saptandı(tedavi öncesi 35.6±11.6 mg/dl, tedavi sonrası bakılan HDL 36.4±12.2 mg/dl, p: 0.324). Monosit düzeylerinde de tedavi tedavi sonrası artış saptandı (tedavi öncesi 1.2±0.4 10³/mm³, tedavi sonrası 1.3±0.4 10³/mm³, p: 0.661). Ancak her iki parametrenin artışı da istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmedi. M/HDL'de tedaviden sonra bir artış ya da azalma görülmedi (tedavi öncesi 0.37±0.01, tedavi sonrası 0.37±0.01, p: 0.896). Çalışmaya dahil edilen hastalar kız ve erkek olara gruplandırılıdında her iki grup arasında tedavi öncesi ve sonrası laboratuvar parametreleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda Fototerapinin literatürle ve klinik verilerle uyumlu olarak fototerapi sonrası anlamlı ölçüde azaldığı gözlendi. Oksidan ve proinflamatuvar olduğu bilinen monositlerin, oksidatif stres etkisi oluşturduğu bilinen fototerapi etkisiyle artış gösterdiği saptanmıştır. HDL'nin artmış olduğu ve M/HDL oranının değişmediği gözlenmiştir. Antioksidan olan bilirubinin düşmesi ve oksidan olan fototerapinin varlığı, doğal olarak dengeleyici maddelerin artması şeklinde etki göstermiş ve bu dengeleyici maddenin HDL olduğu düşünülmüştür. Monosit düzeyi artışının ve HDL düzeyi artışının M/HDL oranının sabit kalmasına sebebiyet verdiği düşünülmektedir. Daha geniş hasta popülasyonu ve geliştirilmiş yöntemlerle bu konunun ileri araştırmalara ihtiyacı olduğunu düşünmekteyiz. Aim: The aim of this study is to show phototherapy creates oxidative stress and enable the use of M/HDL, rate of high density lipoprotein with monocyte, in clinical practices by examining the levels of increased M/HDL before and after phototherapy. Methodology: 42 patients who need phototherapy according to the criteria of American Academy of Pediatrics (AAP) and postnatal ≤10 days and term babies that applied to Ankara Keçiören Training and Research Hospital Pediatrics Clinic Neonatal Intensive Care Unit between September 2019 and January 2020 for jaundice reason were included into this prospective study. Preterm newborns, term newborns > 10 days, patients with suspected infections and active infections, patients with direct high level of bilirubin, patients with severe hemolysis and patients with conjugation disorder were excluded from this study. Complete blood count, TSB and HDL were studied before and after phototherapy. HDL and monocyte in the complete blood count were proportioned and M/HDL was found as a result.Results: In accordance with our study criteria, 42 patients from the intensive care unit were included into this study. The mean age of the patients was 5.0 ± 2.0 days, 59.5% were females and 40.5% were males. The mean gestation week was 38.5±1.3 wk. The TSB levels detected after phototherapy were significantly lower than the TSB levels examined before the phototherapy (pre-treatment 17.8±3.5 mg/dl, post- treatment 10.3±2.0 mg/dl , p<0.001). HDL levels increased after treatment (pre-treatment 35.6±11.6 mg/dl, post- treatment 36.4±12.2 mg/dl, p: 0.324). And the also monocyte levels increased after treatment. (pre-treatment 1.2±0.4 10³/mm³, post-treatment 1.3±0.4 10³/mm³, p: 0.661). However, the increase of both parameters was not considered statistically significant. The M/HDL did not increased or decreased after treatment (pre-treatment 0.37±0.01, post-treatment 0.37±0.01, p: 0.896). When the patients included in the study were grouped as females and males, there was no statistically significant difference between the two groups in terms of laboratory parameters before and after treatment.Conclusion: In this study, it was observed that TSB levels decreased significantly after phototherapy in accordance with the literature and clinical data. Monocytes, that are known to be oxidant and proinflammatory characteristics, have been found to increase with phototherapy effect known to produce oxidative stress effect. It was observed that HDL increased and M/HDL ratio did not change. The decrease in the antioxidant bilirubin and the presence of oxidant phototherapy naturally had an effect in the increase of stabilizing substances and this stabilizer was thought to be HDL. It is thought that increase in monocyte level and increase in HDL level caused the M / HDL ratio to remain constant. As a result of our study, we think that this topic needs further research with a wider patient population and improved methods.
Collections