Hemiplejik hastalarda üst ekstremite elektromiyografi bulguları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma, GATA Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniğinde yatırılarak FTR uygulanan 34 hemiplejik hasta üzerinde yapılmıştır. Hastaların değerlendirilmesinde anamnez, klinik muayene ve elektronöromiyografik yöntemlerden yararlanılmıştır. Çalışmamızda, literatür taranarak üst ekstremitede görüldüğü bildirilen denervasyon potansiyellerinin varlığı ve proksimal mononöropati, brakial pleksus lezyonu ve tuzak nöropatilerinin varlığıyla korelasyonu ile tüm bunların hastanın rehabilitasyon potansiyeline olası etkileri araştırılmıştır. 34 hastanın(8 kadın, 26 erkek) yaşlan 21 ile 73 arasında(ortalama: 43.6 ± 19.0) değişmekteydi. Farklı etyolojiye sahip ve farklı gelişim devresindeki hemiplejik hastalarda, brakial pleksusun farklı trunkus ve fasikuluslarından kaynaklanan 6 sinir ve bu sinirlerden innerve edilen 6 kas elektromiyografİk olarak incelenmiştir. 1(%3) hastada izole aksular sinir lezyonu, 1(%3) hastada brakial pleksus posterior fasikulus lezyonu, birisinde ulnar tünel sendromuyla birlikte olmak üzere 5(%15) hastada karpal tünel sendromu ve 3(%9) hastada da kübital tünel sendromu tanısı konmuştur. Çoğunluğu distal kaslarda olmak üzere, hastaların 17sinde(%50) denervasyon potansiyeli belirlenmiştir. İncelenen sinirlerden elde edilen ortalamalar referans değer olarak Kimura'nın ortalamalarıyla karşılaştırıldığında brakial pleksus alt turunkusundan kaynaklanan sinirlerin MDL'lan, F dalga latanslarının uzamış ve MCVlerinin yavaşlamış olduğu görülmüştür. Denervasyon potansiyeli varlığı ile hastalığın motor gelişim devresi arasında ters yönde istatistiksel olarak anlamlı korelasyon kurulurken, hastaların yaşı, hastalık süreleri, periferik sinir lezyonu varlığı, omuz subluksasyonu varlığı, sinir latans uzamaları veya MCV yavaşlamalarının bulunmasıyla anlamlı bir korelasyon saptanmamıştır. Yaygın denervasyon potansiyeli saptanan 2 hastada yaptırılan MRG'de medüller patoloji veya kök lezyonu ortaya konulamamıştır. Aynı hastalarda 2 ay sonra tekrarlanan EMG'de denervasyon potansiyellerinin kaybolduğu görülmüştür.Sonuç olarak; hemiplejik hastalarda görülen denervasyon potansiyellerinin periferik sinir lezyonu bulgusu olarak yorumlanmaması gerektiği, üst motor nöronun alt motor nöron üzerindeki kontrolünün ortadan kalkmasına bağlı olarak, motor kontrolün yetersiz olduğu erken evrelerde ortaya çıkıp, motor gelişimin ilerlemesiyle birlikte kaybolma eğilimi gösterdiği görüşünü destekleyen bulgular elde edilmiştir. Ayrıca hemiplejik hastalarda çeşitli nedenlere bağlı periferik sinir lezyonlannm gelişebileceği, ancak rehabilitasyon potansiyelini etkileyebilecek derecede olmadığı sonucuna varılmıştır. 35 SUMMARY This study was carried out in 34 hemiplegic patients on whom physical therapy and rehabilitation program was applied at the GMMA Physical Medicine and Rehabilitation Department. The assessment were based on history, clinical examination and electroneuromyographic findings. By searching literature, the presence of denervation potentials in upper extremities, and the presence and correlation of proximal mononeuropathy, brachial plexus injury and entrapment neuropathy were investigated. In addition, the possible influence of all the factors mentioned above for the rehabilitation outcome of the patients were studied. 34 patients (8 female, 26 male) were ranging in age between 21 and 73 (mean: 43.6 ± 19.0). 6 muscles and their innervating electromyographically in hemiplegic patients with various etiology and in different developmental stages. We have diagnosed isolated axillary nerve lesion in 1 patient(3%), brachial plexus posterior fasciculus lesion in 1 patient(3%), ulnar and carpal tunnel syndrome in 4 patients(12%), and cubital tunnel syndrome in 3 patients(9%). In 17 patients(50%) we have determined denervation potentials, of which the majority was in distal muscles. In comparison of mean values obtained in examined muscles with those of Kimura's, it was proved that MDL values of nerves originating form lower truncus of brachial plexus were prolonged and MCVies significantly delayed. There is a negative correlation between the presence of denervation potentials and motor development stages of patients. On the other hand, we could not find any meaningful correlation between the presence of denervation potentials parameters such as age, duration of illness, definite peripheric nerve lesions, shoulder subluxation, motor distal latency prolongations or delayed motor conduction velocities. Medullary pathology or radiculopathy lesions could not be diagnosed by MRI in 2 patients with denervation potentials. In those two patients all abnormal EMG findings were disappeared in two months. 36In conclusion, we suggest that denervation potentials in hemiplegic patients should not be regarded as an definite peripheric nerve lesion. Denervation potentials can be seen in early stages as upper moton neuron loses its influence on lower motor neuron. Denervation potentials tend to gradually disappearing as motor development goes up. We concluded that in hemiplegic patients, peripheric nerve lesions due to several causes might be observed but these are not so much serious as to affect their rehabilitition outcome. 37
Collections