Nemli kamarada ve organ kültüründe saklanan kornealarla yapılan keratoplasti sonuçlarının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Kornea transplantasyonu diğer doku ve organ transplantasyonlarına göre daha iyi sonuçlan olan bir operasyon şeklidir. Ancak çeşitli sebeplerle ülkemiz şartlarında donör doku temini oldukça güç olmakta ve acil vakalar için doku temin edilememektedir. Bunun yanısıra donör dokunun ve donörün değerlendirilmesi mümkün olamamaktadır. Bu çalışmada tüm bu olumsuzlukları aşabilmek için kliniğimizde yaklaşık 2.5 yıl önce faaliyete geçen ve organ kültüründe 35 güne kadar kornea muhafazasına imkan veren kornea bankamızda muhafaza ettiğimiz kornealarla gerçekleştirdiğimiz transplantasyonların klinik ve laboratuar sonuçlarını değerlendirdik ve bu sonuçlan nemli kamarada muhafaza ettiğimiz globlardan aldığımız kornealarla gerçekleştirdiğimiz transplantasyonlara sonuçlan ile karşılaştırdık. Nemli kamarada muhafaza ettiğimiz globlardan eksize edilen 24 kornea ve organ kültüründe muhafaza ettiğimiz 45 kornea ile gerçekleştirilen penetran keratoplastiler, ortalama donör yaşı, ortalama alıcı yaşı, alıcı kornea vaskülarizasyon dereceleri, kullanılan greft çapları, postoperatif komplikasyonlar, greft saydamlık oranlan, postoperatif düzeltilmiş görme keskinlilikleri, ortalama korneal astigmatizmalan, ortalama korneal kırma güçleri, ortalama postoperatif göz içi basınçları, 12. aydaki kornea kalınlık ortalamaları ve santral kornea endotel hücre yoğunlukları yönünden karşılaştınldılar. Bunun yanısıra organ kültüründe muhafaza sırasında karşılaşılan güçlükler ve konjonktiva sterilizasyon yöntemleri de değerlendirildi. Takip süresi sonunda 12. aydaki ortalama santral korneal endotel hücre yoğunluklan dışında iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığı gözlendi. 12. ayda organ kültürü grubunda ortalama santral kornea endotel hücre yoğunluğu nemli kamara grubundan bir miktar az idi fakat her iki grupta da bu değerin literatür ile uyumlu olduğu ve her iki gruptaki kornealann da endotel hücre sayısının uzun dönemde yeterli olacağı sonucuna vanldı. Hiçbir vakada erken postoperatif dönemde greft yetmezliği gözlenmedi ve enfeksiyona rastlanmadı. Bu da konjonktiva sterilizasyonu ve muhafaza sırasındaki kontaminasyondan koruyucu tedbirlerimizin ve vital boyama ile yaptığımız endotel hücre değerlendirmemizin yeterli sevyede olduğunu göstermektedir. Netice olarak, zor ve komplike olduğu düşünülen ve ülkemizde yeni uygulanmaya başlanan organ kültürünün yeterli alet ve personele sahip olan yerlerde başarı ile uygulanabileceğini ve güvenilir bir kornea muhafaza yöntemi olduğu sonucuna vardık. 72 SUMMARY Corneal transplantation is a surgical procedure which has better prognosis than other tissue and organ transplantations. But under the circumstances of our country to find a donor tissue is a difficult problem and it is also difficult for emergent cases. In addition to these it is not possible to evaluate the donor and the donor tissue. In this study, we compared the clinical and laboratory results of corneal transplantations which were made with 24 corneas preserved in moist chamber and 45 corneas preserved in organ culture at our eye bank which was established 2.5 years ago. We compared the mean donor ages, mean recipient ages, degrees of vascularisation, graft sizes, postoperative complications, clear graft ratios, mean postoperative visual acuities, mean postoperative astigmatism, mean corneal dioptric powers, mean intaocular pressures, mean central corneal thicknesses and mean central corneal endothelial cell densities of keratoplasties which were performed by 24 corneas preserved in moist chamber and 45 corneas preserved in organ culture. In addition, we evaluated the problems of preservation in organ culture and effectivity of conjunctival sterilisation methods we applied. At the end of the follow up period, there was no difference in the findings other than the mean central corneal endothelial cell densities difference of which was statistically significant for 12th month mean values. We did not see an endothelial insufficiency or infection at the early postoperative period which meaned that our sterilisation and endothelial evaluation methods were sufficient. As a result we decided that the organ culture which was thought to be difficult and complicated procedure can be employed at centers that has sufficient personnal and technical possibilities. 73
Collections