Spinal tümörlerde manyetik rezonans görüntüleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Spinal anatominin oldukça kompleks olması ve çok çeşitli yapılar içermesi spinal tümörlerin de çok çeşitli olmasına neden olmaktadır. Burada nörojenik, meningeal, ligamentöz ve kemik yapılar başka hiç bir organda olmadığı kadar birbiri ile iç içedir. Bu karmaşık yapı klasik olarak `intramedüller`, `intradural ekstramedüller` ve `ekstradural` olarak üç kompartmana ayrılır (1,2,3). Her kompartmanda belirli yapılar bulunduğu için bunlardan kaynaklanan tümörler ve diğer patolojiler de genel olarak o kompartmana özgüdür. Bu nedenle tumoral bir lezyonun hangi kompartmanda bulunduğu ayırıcı tanıda en önemli ve ilk olarak araştırılması gereken özelliktir (1,2,3). Lezyonun hangi seviyede yerleşim gösterdiği (servikal, torakal, lomber yada sakrokoksigeal), çevre yapılarda değişikliklere neden olup olmadığı (spinal korda bası/deplasman, spinal kanalda genişleme, vertebra korpuslarında 'scalloping', nöral foramenlerde genişleme, çevre dokulara invazyon, vs.) ve lezyonun yapısı (büyüklük, şekil, kontur düzeni, iç yapısı, homojenitesi, solid ya da kistik oluşu, lezyon içinde veya komşuluğunda kistik oluşumların varlığı, lezyonun vaskülaritesi, vs.) ayırıcı tanıda önemli olan diğer özelliklerdir. Bu çalışmanın amacı MRG'nin spina! tümörlerde doğru tanı oranı'nın saptanması ve spinal tümörlerin MRG özelliklerinin değerlendirilmesi idi. Operasyon bulguları `gold standard` kabul edilerek tümörün içinde bulunduğu kompartmanın (intramedüller, intradural- ekstramedüller yada ekstradural) MRG'de hangi oranda doğru olarak tespit edildiği ve histopatolojik bulgular `gold standard` kabul edilerek tümörün histolojik tanısının MRG'de hangi oranda muhtemel tanı olarak düşünüldüğü araştırıldı. Spinal tümörlerin MRG özelliklerinin araştırılması için histopatolojik tanısı konmuş olan spinal tümörlü hastaların MRG tetkikleri retrospektif olarak değerlendirildi. Ayrıca histopatolojik tanısı konmamış fakat histopatolojik olarak maligniteye sahip olduğu bilinen, multipl vertebra metastazı olguları, MRG'de insidental olarak tespit edilen, biyopsi ya da operasyon gerektirmeyen filar lipoma ve vertebral hemanjioma olguları da çalışmaya dahil edildi. Bu amaçla son üç yıl içerisinde incelenen 78 spinal tümör olgusunun MRG özellikleri incelendi. Histopatolojik tanısı konmadan önce MRG tetkiki yapılan 13 spinal tümörlü olgudan 12'sinde MRG ile lezyonun hangi kompartmanda bulunduğu doğru olarak tespit edilirken 11 olguda da doğru histopatolojik tanı muhtemel MRG tanıları içinde birinci sırada yer aldı. Sonuç olarak MRG'nin spinal tümörlerin tanısında çok etkili bir yöntem olduğunu, ve lezyonun histopatolojik tanısını doğru olarak tahmin etmemize yardımcı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak histopatolojik tanının MRG'de muhtemel tanı olarak düşünmediğimiz nadir görülen bir lezyonu ortaya koyabileceğini yada atipik MRG karakteristikleri gösteren sık izlenen bir lezyonu gösterebileceği akılda bulundurulmalıdır. 63 Spinal anatomy is composed of many different types of tissues which in turn causes a considerable number of different kinds of tumors. The spine consists of neurogenic, meningeal, ligamentous and bony structures within a relatively narrow area unlike any other part of the body. This complex structure classically is divided into three compartments which are `intramedullary`, `intradural extramedullary` and extradural (1,2,3). Each compartment includes certain tissue types and is a source of certain number of pathologies which are relatively specific to that compartment. This is the reason why the compartmentalization of spinal tumors is so important in the differential diagnosis. Compartmentalization of spinal tumors should be the first thing to do for a reliable differential diagnosis (1,2,3). The level of the lesion (cervical, thoracal, lumbar or sacrococciceal), whether it causes any changes in the neighboring structures (compression or deplacement of the spinal cord, enlargement of the spinal canal or neural foramina, scalloping of vertebral bodies, invasion to the surrounding structures) and the structure of the tumor itself ( size, shape, contour, internal structure, homogeneity, existence of accompanying cysts, vascularity of the tumor etc.) are also very important in the differential diagnosis of these tumors. The aim of this study was to obtain the ratio of true diagnoses of spinal tumors made with the use of Magnetic Resonance Imaging (MRI) and to evaluate the characteristics of the spinal tumors. The compartmentalization of the tumors (intramedullary, intradural extramedullary or extramedullary) made with MRI was compared to the operational findings which were considered as `gold standard`. The possible MRI diagnoses were compared with histopathological results which were considered as `gold standard`. The MRI characteristics of the spinal tumors with a histopathologic diagnosis were reevaluated. Multiple metastatic disease of the vertebra, filar lipoma, and vertebral hemangioma cases were also included in the study although they did not have histopathological diagnoses because of their unique MRI features. Seventy-eight cases with spinal tumors were evaluated with MRI within a period of three years. Thirteen cases did not have histopathological diagnosis before MRI. MRI enabled us to predict the correct compartmentalization of the tumor in 12 cases and the correct histopathological diagnosis in 1 1 cases. We concluded that MRI is a very valuable device in the evaluation of spinal tumors which enables us to predict the correct histopathological nature of the lesions with high success ratios. Nevertheless a histopathologic diagnosis is necessary to exclude rare tumor types and atipic appearances of common types of tumors. 63
Collections