Perkütan abse drenaj sonuçlarının incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Son yıllarda, teknoloji ve radyodiagnostik alandaki gelişmelere paralel olarak intraabdominal boşluğa veya organlara ait abselere uygulanan tedaviler yeni bir boyut kazanmıştır. Perkütan drenaj (PD), cerrahi drenaja (CD) alternatif olarak sunulmaktadır. 1991 - 1995 yılları arasında GATA ve Askeri Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi ABD Kliniği' nde intraabdominal abseli 103 olgu değerlendirilmiştir, intraabdominal abseler, visseral, intraperitoneal ve retroperitoneal şeklinde gruplara ayrılarak incelenmiştir, intraperitoneal abseler, subfrenik, orta abdominal ve pelvik abseler şeklinde alt gruplara ayrılmıştır. Gruplar kendi aralarında ve genel olarak PD ve CD başarıları ve tam iyileşme süresi, taburcu olma süresi, komplikasyon görülme sıklığı yönünden karşılaştırılmıştır. PD için tüm olgularda rehber olarak ultrasonografi kullanılmıştır. Yöntem olarak Seldinger ve torakar iğne teknikleri uygulanmıştır. Kullandığımız kateterler 8F, 14F ve 16F' dir. Olgulara uygulanacak tedavi yöntemi randomize olarak belirlenmiştir. Prognoz hakkında fikir sahibi olabilmek için basit tetkikler ve vital fonksiyonların takibi ile ve invaziv yöntem kullanmayı gerektirmeyen bir skorlama yöntemi oluşturulmuş, tüm olgularımız skorlanmıştır. Bu skorlama tekniği ile, büyük ölçüde doğru olarak prognoz tahmini mümkündür. Abse lokalizasyonu ayrı bir risk faktörü olarak, özellikle pelvik, retroperitoneal ve orta abdominal abseler için değerlendirilerek puanlanmalıdır. PD ve CD yöntemleri arasında tam iyileşme ve taburcu olma süreleri ile komplikasyon görülme sıklığı yönünden anlamlı istatistiksel farklar bulunamamıştır (p> 0.05). Ancak yüksek skora sahip olgularda PD ile tedavi daha iyi sonuçlar ortaya koymuştur (p< 0.05), düşük skorlarda iki yöntem arasında fark bulunamamıştır. Önceden ateşli silah yaralanması nedeniyle operasyon geçirmiş, birden çok mikroorganizma izole edilen, tedavi sürecinde Candida enfeksiyonu gelişen ve abse hacmi 150 cm3 ün üzerinde olan olguların tam iyileşme ve taburcu olma süreleri ile komplikasyon gelişme sıklıkları daha yüksektir. intraabdominal abseli ve uygun olan her olguya ilk tedavi olarak PD öneriyoruz. Maliyetinin ucuz olması, genel anestezi riski taşımaması, kolay ve çabuk uygulanabilir olması, uygulama sonrası hastaya daha iyi konfor sağlaması, başarı oranının yüksek olması, başarısız olduğunda CD uygulanabilir olması tercih edilme sebepleridir. 64 SUMMARY The new understanding for therapy of the abscesses of intraabdominal cavity or organs has been gained by the improvement in technology and radiological imaging technics. Percutaneous drainage (PD) has been presented as an alternative for surgical drainage (SD). 103 cases with intraabdominal abscesses in the General Surgery Clinic of GATA and Military Medical Faculty Hospital, between 1991 -1995 has been evaluated. The study was performed by classifying the intraabdominal abscesses in the groups of visceral, intraperitoneal and retroperitoneal abscesses. The intraperitoneal abscesses has been divided into subgroups as subphrenic, midabdominal and pelvic abscesses. The comparison has been performed between the groups by means of the success with PD and SD, and the time for becoming completely healthy, the time passed for discharge, and the frequency of complications in these two methods. Ultrasonography has been used as a guide in each case for performing PD. Seldinger and thoracar needle methods and 8F, 14F, 16F catheters have been used for PD. The method performed for drainage has been selected randomly. By using simple laboratory technics and observing the vital functions of the cases, and without using invasive technics, a scoring system has been improved, and all of the cases has been scored by this system. Performing this scoring system, it was possible to make a prediction about prognosis truly, with a great percentage.. The abscess localisation, especially for pelvic, retroperitoneal and midabdominal abscesses, was another risk factor and had to be scored independently from the scoring system. There has been found no statistically difference between PD and SD methods by means of the time for becoming completely healthy, the time passed for discharge, and the frequency of complications (p> 0.05). However, for high score, the outcome was better by PD (p< 0.05), for lower scores there was no difference in outcomes between these two methods. The cases who have had a story of operation for gunshot, polimicrobial agent isolation, improved Candida infection during therapy and the abscess volume more than 150 cm3, have longer time periods for getting healthy and discharge and had complications more frequently. For all of the intraabdominal abscesses which are suitable, we advise PD as primary therapy. It is easy, cheaper and can be performed quickly, has no risk of general anaesthesia, makes a better patient comfort after administration. It has a high percentage of success, and if it fails you may try SD. These are the reasons for preferring PD. 65
Collections