Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi uygulamalarımızın sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Her geçen gün daha da artan insidansıyla nazal ve paranazal sinüs hastalıklarının toplumsal önemi giderek artmaktadır. Klasik cerrahi girişimlerle istenilen başarının elde edilememesi ve nazal fizyolojiye daha uygun tedavi arayışları son zamanlarda fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisini (FESC) ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmanın amacı, kliniğimizde 1993 yılında uygulamaya başladığımız FESC ile ilgili deneyimleri ve elde edilen sonuçları ortaya koymaktır. 81 olgudan oluşan bu çalışma grubunda,hastaların preoperatif ve postoperatif değerlendirmesi anamnez, fizik muayene, diyagnostik endoskopi ve BT bulguları ile yapılmış ve gerekli olgularda Allerji ve Göğüs hastalıkları konsültasyonu istenmiştir. Hastalar sinonazal hastalığın değişik formlarına göre gruplara ayrılmış ve bu gruplarda FESC ile elde edilen başarı ayrı ayrı belirlenmiştir. Messerklinger'in FESC tekniği kullanılarak 27 olguya anterior etmoidektomi,35 olguya anterior ve posterior etmoidektomi ve 9 olguya da total sfenoetmoidektomi uygulanmıştır.Hastaların lokal nazal bakımları postoperatif 6. haftaya kadar belli periyodlarla yapılmıştır. Postoperatif izleme süresi 3 ile 16 ay arasında değişmektedir (ortalama 5,6 ay). Postoperatif dönemde sinonazal hastalıkla ilgili semptom, fizik muayene ve BT bulguları tamamen düzelen olgular tam şifa, önemli ölçüde düzelmekle birlikte tam olarak geçmeyen olgular kısmi düzelme, semptom ve bulgularında anlamlı bir değişiklik olmayan olgular ise değişmeme olarak değerlendirilmiştir.Bu değerlendirmeye göre olguların %79'unda tam şifa, %7,4'ünde kısmi düzelme tespit edilirken, %11,1'inde anlamlı bir değişiklik görülmemiştir. 2 hastanın izlenmesi mümkün olmamıştır. Çalışma grubumuzda olguların hiç birinde major komplikasyon görülmezken, 3 olguda geçici periorbital ekimoz, 1 olguda sinesi olmak üzere 4 olguda (%4,9) minör komplikasyon görülmüştür. Bu çalışma ile varılan sonuçlar şöyle sıralanabilir: 1 -Preoperatif ve postoperatif dönemde sinonazal hastalığın değerlendirmesi anamnez, fizik muayene bulguları, diyagnostik endoskopi ve BT bulgularının tamamı ile yapılmalıdır. Birbirini tamamlayan ve sinonazal hastalığın değerlendirilmesinde ayrı ayrı önem taşıyan bu yöntemler, tek tek ele alındığında yetersiz kalmaktadırlar. 2-FESC ile tedavi edilen olgularda postoperatif bakım elde edilen başarıyı önemli ölçüde etkilemektedir. Olgularımızda postoperatif dönemde görülen komplikasyon oranının düşük olması, 1. haftada günaşırı, 2. haftada 2 defa ve daha sonra 6. haftaya kadar haftada bir olacak şekilde yapılan postoperatif takibin yeterli olduğunu göstermektedir. 3- Çalışmamızda olguların semptomlarında ve sinonazal hastalıkların değişik formlarında FESC ile elde edilen başarı oranları şu şekildedir: a) Kronik sinüzitin klasik semptomlarından baş ağrısı ve nazal obstrüksiyon genellikle mukozal hipertrofi, anatomik varyasyon ve polipozis gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu etkenlerin cerrahi tedavi ile ortadan kaldırılması sonucu da bu semptomlarda yüksek oranda şifa görülmüştür. Çalışmamızda baş ağrısı ve nazal obstrüksiyonda sıra ile olguların %94,7' sinde ve %94,6 sında şifa izlenmiştir. Bununla birlikte hipertrofik, dejenere mukozaların ve buna bağlı kronik inflamasyonun normale dönmesi için uzun bir zaman periyodu gerektiğinden postnazal akıntı, tedaviye en az cevap veren semptom olarak izlenmiştir (%88,3). b) Postoperatif dönemde en yüksek şifa oranı, hastalığın yaygınlık derecesi ne olursa olsun, paranazal sinüs patolojisi anatomik bir varyasyondan kaynaklanan olgu grubunda elde edilmiştir. 29 olgudan oluşan bu grupta, olguların 26 sında (%89) tam şifa ve 3 ünde (%11) kısmi düzelme izlenmiş olup, başarısız olunan olgu bulunmamaktadır. c) Polipozis ve kronik sinüzit nedeniyle öpere edilen ve 42 olgudan oluşan grupta ise olguların 30 unda (%72) tam şifa izlenmiştir. Bu grupta olguların 9' unda (%21) kısmi düzelme izlenirken, 3'ünde (%7) ise önemli değişiklik olmamıştır. d) Sinonazal hastalık sebebiyle daha önce çok sayıda ameliyat geçiren 31 olguda normal anatomi ve fizyolojinin bozulmuş olması nedeniyle, elde edilen şifa oranı diğer gruplara oranla daha düşük bulunmuştur. Bu grupta 20 olguda (%64) tam şifa ve 5 olguda (% 16) kısmi düzelme izlenirken, 6 (%20) olguda ise tatmin edici bir başarı sağlanamamıştır. e) Sinonazal hastalık yanında allerjik rinit ve bronşiyal astımı da olan ve 18 olgudan oluşan grupta, sinonazal hastalığın semptom ve bulgularında 14 olguda (%78) tam şifa ve 2 olguda (%1 1) kısmı düzelme izlenirken, 2 olguda ise (%1 1) önemli bir değişiklik olmamıştır. Bu bulgular bize, sistemik tedavinin uygun şekilde planlanması halinde, FESC ile elde edilen sonuçların allejik rinit ve bronşiyal astımdan anlamlı derecede etkilenmediğini göstermektedir. f) Sinonazal hastalığı sınırlı olan (stage-II) 27 olguluk grupta olguların 24' ünde (%88) tam şifa ve 2'sinde(%8) kısmı düzelme elde edilirken, sadece 1 olguda (%4) istenilen başarı sağlanamamıştır.Diğer taraftan sinonazal hastalığı çok yaygın olan (stage-IV) olgu grubunda ise 22 olguda (%71) tam şifa izlenirken, 5 olguda (%16) kısmi düzelme izlenmiş olup, 4 olguda (%13) ise önemli bir değişiklik olmamıştır. Bu bulgular bize, sebebi ne olursa olsun sinonazal hastalığın sınırlı olmasının elde edilen başarı oranını olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. 4) Tüm bu bulgular sinonazal hastalığın tedavisi yanında nazal anatomi ve fizyolojinin korumasına da olanak sağlayan FESC'nin klasik tedavi yöntemlerine tercih edilmesi gerektiği şeklindeki genel kanıyı desteklemektedir. 64 SUMMARY THE RESULTS OF OUR FESS PRACTICE The nasal and paranasal sinus diseases have enhancing importance in the society, due to its increasing incidence.Recently, functional endoscopic sinus surgery (FESS) is put into practice because of the unsatisfactory outcome of the classical surgical techniques and look for a convenient therapical approach to nasal physiology. The aim of this study is to report the results of the FESS that was performed since 1993 in our clinic as well as the experience that we have on this topic. This study group consist of 81 patients evaluated preoperatively and postoperatively with the history, physical findings, diagnostic endoscopy and computed tomography (CT) scanning. Allergy and pulmonary functions have been consulted if also neccessary.The patients were grouped in different forms of sinonasal diseases and the success of FESS in these groups were determined. 27 of patients have been operated with anterior ethmoidectomy, 35 of patients with anterior-posterior ethmoidectomy and 9 of patients with total sphenoethmoidectomy by using Messerklinger technique. Local nasal care have been made with certain periods until sixth week postoperatively. Postoperative follow up period ranged between 3 to 16 months(average 5,6 months). In postoperative period, the patients were considered as completely healed if the symptoms, physical and CT scan findings were totally disappeared. If there was great but not complete regress of the symptoms and findings, these cases were accepted partially improved. Also if the symptoms and Findings of the patients were not changed noticeably, this condition was determined as unsatisfactory results. In regard of this evaluation % 79 of the patients were completely healed, %7,4 were partially improved and %11,1 were observed with the unsatisfactory results. 2 patient could not be followed up. In the study group major complication have not been observed but 4 minor complication which consist of synechia in one and periorbital ecchimosis in three patients have been determined. The results of this study have been listed as follows: 1 -The evaluation of sinonasal disease in preoperative and postoperative period must be done completely by history, physical findings, diagnostic endoscopy and CT scanning. Each of these methods are important and complete each of other in the diagnosis of sinonasal disease. On the other hand they are insufficient when they are evaluated alone. 2-Postoperative care influences importantly the success of the FESS. The lower percentage of the complication in postoperative period have pointed that the the postoperative follow up done as every other day in first week, twice in second week and once in week till sixth week was enough. 3-The success rate of the results with FESS in different forms of sinonasal disease and the symptoms of the patients in this study groups as follows: a) Headache and nasal obstruction that are classical symptoms of the chronic sinusitis, are generally results from the mucosal hypertrophy, anatomic variations and poliposis. A high cure rate of these symptoms were observed by the surgical treatment of these factors. % 94,7 and % 94,6 complete healing of headache and nasal obstruction of the patients consequently achieved in this study. However postnasal discharge had the lowest response(%88,3) to the treatment because of the long period needed for the recovery of the chronic inflammation due to degenerative hypertropic sinonasal mucosa. b) The highest cure rate was obtained in whom disease was originated from anatomic variations, whatever extendence of the disease.In this group that there was 29 patients, complete healing in 26(%89) and partial improvement in 3 patients (%1 1) were observed and there wasn't any patient with unsatisfactory results. c) Complete healing were observed in 30 (%72) cases, who were operated because of poliposis and chronic sinusitis. In this group 9 (%21) patients have partial improvement and 3 (%7) patients had unsatisfactory results. d) Complete healing rate was low in 31 patients because of the destruction of the normal anatomy and physiology that was resulted from many previous operation due to sinonasal disease. In this group while 20 (%64) of patients demonstrate complete healing and 5 (%16) of patient partial improvement, satisfactory results couldn't be able to have in 6 (%20) of patients. e) Complete healing in 14 (%78), partial healing in 2 (%11) and unsatisfactory results in 2 (%11) patients were observed, in the group consist of the 18 patients who have allergic rinitis and bronchial asthma in addition to nasal disease. These findings have indicated that if the systemic treatment is planned conveniently allergic rinitis and bronchial asthma don't affect the results of FESS meaningfully. f) Complete healing were obtained in 24 (%88) and partial improvement in 2 (%8) and unsatisfactory results in only 1 (%4) case in the group consist of 27 patients with the limited (stage-H) disease. On the other hand in the patients with extended (stage-II) disease, complete healing were observed in 22 (%71), partial improvement in 5 (%16) patients and there were not satisfactory change in 4 (%13) cases. These findings showed us that whatever its etiology, the limited sinonasal disease affects the success rate positively. 4-A11 of these findings are supporting the general conviction in preference of FESS to classical therapeutic modalities in treatment of sinonasal disease as well as preserving the nasal anatomy and physiology. 65
Collections