İmmünoterapide antijen sayısının erken deri testi yanıtı ve tedavi sonuçlarına etkisi

Abstract

ÖZET Solunum yolu allerjileri, önemli sağlık sorunlarından birisini oluşturmaktadır. Okul ve işgücü kayıplarına neden olan, ayrıca hastaların yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkileri bulunan bu klinik antitelerin yönlendirilmesinde üç ana yaklaşım söz konusudur. Bunlar; eliminasyon, farmakoterapi ve immünoterapidir. ITnin amacı; kalıcı remisyonlar sağlayarak, zarar/yarar oranı ve ilaç tüketimini en aza indirmeye çalışmaktır. Böyle bir tedavi yaklaşımında ise, hasta ve allerjen seçiminin büyük önem taşıdığı açıktır. Tek allerjen ITsinin etkinliğini ortaya koyabilmek amacıyla planladığımız bu çalışmaya; çayır poleni allerjisi olan ve yaşları 8-56 arasında değişen (ortalama: 26.2) 51 hasta ile mite'lara bağlı AR+BA tanımlayan 9-54 yaşlan arasındaki (ortalama: 31.9) 10 olgu alındı. Çayır poleni allerjisi olan hastalar iki gruba ayrılarak; 29 hastaya SPT sonuçlarına göre en fazla reaksiyon veren allerjen ile İT uygulanırken (`Tek Allerjen Grubu`= TAG), diğer 22 hasta (`Çok Allerjen Grubu`= ÇAG) duyarlı oldukları iki ya da daha fazla sayıdaki antijenle İT gördü. Mite allerjisi olan PAR+BA'lı 10 olgunun 3 tanesine, yine tek bir allerjen ekstraktıyla (DP ya da DF) İT uygulandı. Bir yıllık tedavi süresi sonunda veriler; semptom skorları, planimetrik SPT ölçümleri ve total IgE düzeyleri belirlenerek değerlendirildi. Bu değerlendirmelerde, allerjik semptom skorlarının hem TAG, hem de ÇAG'da azalmış olduğunu gözlemledik (sırasıyla; p<0.0001 ve p<0.0005). Tedavi sonrası semptom skorları yönünden ise, iki grup arasında istatistiksel bir anlam farklılığı yoktu (p>0.05). Deri testi yanıtları her iki grupta da belirgin biçimde azalmıştı (p<0.001). Ancak, TAG'da bu azalma daha fazlaydı (p<0.05). Ayrıca, yine tek allerjen ile İT uygulanan hastalarda, total IgE düzeylerindeki düşüşün daha belirgin olduğu saptandı (p<0.005). Elimizdeki verilere dayanarak, SPT sonuçlarına göre seçilmiş tek bir allerjenik ekstrakt ile yapılacak ITnin, çayır poleni allerjilerinde oldukça etkili olacağını söyleyebiliriz. Mite-duyarlılığı olan 10 hasta izleyebilmiş olmamız nedeniyle, yalnızca kendi bulgularımıza dayanarak, PAR+BA'lı olgularda tek allerjen ITsine ilişkin sağlıklı sonuçlar çıkarabilmemiz olanaksızdır. Ancak, varolan bilimsel verilere ve ev tozu mite'ları arasında çapraz reaksiyonların gözlemlendiği gerçeğine dayanarak; tek bir mite ekstraktının, tercihen de DP'nin, ITde kullanılması ile hastalarımızın ileri derecede yarar göreceğini düşünüyoruz. 48

SUMMARY Effect of Antigen Count on Early Skin Reactivity and Symptom Scores During Immunotherapy Allergic disorders of the airways, AR and BA, make up one of the major health problems. In the management of these clinical entities, which cause school and work loss and also have deteriorating effects on the life quality of patients, three main approaches available are; elimination, pharmacotherapy and immunotherapy. Aim of immunotherapy administrations is to provide lasting remissions while minimizing risk/benefit ratio and drug consumption. So, it's clear that patient and allergen selection play an important role in immunotherapeutic approaches. 51 patients with grass pollen allergy, aged 8 to 56 years (mean: 26.2) and 10 patients with mite-induced AR and BA, aged 9 to 54 years (mean: 31.9) entered into the study aiming to reveal the effectiveness of `single allergen immunotherapy`. Grass pollen-allergic patients were divided into two groups. 29 of them (`single Allergen Group= SAG) were administered immunotherapy with a single grass pollen extract of which skin reaction is greatest in SPT. Allergenic extracts of multiple grass pollens were given to other 22 patient-group (`Multiple Allergen Group'- MAG). 3 out of 10 mite-allergic patients were also treated with a single allergenic extract (DP or DF). At the end of the one year treatment period, results were analyzed by means of symptom scores, planimetric SPT calculations and total IgE levels. At the end of the one-year hyposensitization therapy, we observed that allergic symptom scores decreased in both SAG and MAG (p<0.0001 and p<0.0005, respectively). There was no statistically significant difference in post-treatment symptom scores between two groups (p>0.05). Skin tests were significantly reduced in both groups (p<0.001). But, SAG showed greater reduction (p<0.05). It was also determined that reduction of total IgE levels in SAG was more significant than that in MAG (p<0.005). Taken together, we suggest that single allergen immunotherapy will provide satisfactory results in grass pollen-allergic patients. Because we treated only 10 mite-allergic patients, it was impossible for us to draw exact conclusions relating to single allergen immunotherapy in cases of PAR+BA on the basis of our findings alone. But, data available and the existence of cross-reactivity between house dust mites suggest that immunotherapy with a single mite extract, preferably DP, will bring lots of benefit to our patients. 49