Kalp yetmezliğinde hiperinsülinemik öğlisemik klemp tekniği ile insülin rezistansının araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Kalp yetmezlikti hastalarda plazma katekolamin düzeyleri artmaktadır. Plazma norepinefiin ve epmefrinindeki bu artış, glukoz toleransı ve insülin duyarlılığım azaltarak insülin rezistansı ve/veya hiperinsülinemiye neden olmaktadır. Bu durumun, yetersiz olan kardiak fonksiyonların daha da kötüleşmesiyle sonuçlanabileceği bilinmektedir. Bu çalışmada 9'u idiopatik dilate kardiyomiyopatili, 7'side kapak hastalığına bağlı kalp yetmezliği gelişen toplam 16 erkek hasta ve 10 sağlıklı erkekde mperinsülinemik öglisemik glukoz klemp tekniği ile insülin rezistansı araştırılmıştır. Hastaların bazal plazma norepinefiin, epinefrin, dopamin, c- peptid ve insülin düzeyleri kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı yükseklikte bulunmuştur (pO.0001). `M` değeri, DeFronzo tarafından tanımlanan formüle göre hesaplanmış ve M'in 4'den küçük olması insülin rezistansı olarak kabul edilmiştir. M değeri 3.74 ± 1.04 mg/kg./dk. olarak bulunan hasta grubunda, M değeri 7.45 ± 0.81 mg/kg./dk. olarak bulunan kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı insülin rezistansı saptanmıştır (pO.0001). önceki çalışmalardan farklı olarak, ilk defa tam konan, henüz tedavisine başlanmamış ve daha genç yaş grubuna ait kalp yetmezliği vakalarında da insülin rezistansının olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, oluşan rezistansdan artmış katekolaminlerin glukoz toleransım bozmasının, ya da dokuların insüline duyarlılığını azaltmasının sorumlu olabileceği kanısına varılmıştır. Bu konunun tam olarak aydınlatılabilmesi için daha ileri çalışmalara gereksinim vardır. 33 SUMMARY DETECTION OF INSULIN RESISTANCE IN CARDIAC FADLURE BY USING HYPERINSULINEMIC, EUGLYCEMIC GLUCOSE CLAMP TECHNIQUE. Plasma catecholamine levels increase in the patients with cardiac failure. This increase in the plasma norepinephrine and epinephrine causes insulin resistance and/or hyperinsulinemia by reducing glucose tolerance and sensitivity to insulin. It is known that this condition may result in the worsening of the insufficient cardiac functions. In the present study, insuline resistance in a total of 16 male patients with cardiac failure, including 9 with idiopathic dilateted cardiomyopathy and 7 with valvular diseases, and 10 healthy males were investigated by hyperinsulinemic euglisemic glucose clamp technique. Basal plasma norepinephrine, epinephrine, dopamine, C-peptide, and insulin levels in the patients suffering from cardiac failure were significantly higher, when compared with the control group (pO.0001). The value of `M` was estimated according to the formula defined by DeFronzo, and `M` less than 4 was accepted as the presence of insulin resistance. Statistically significant insulin resistance was determined in the group of patients suffering from cardiac failure, of which the value of `M` was found to be 3.74 ± 1.04 mg/kg./min, compared with the control group, of which the value of `M` was estimated to be 7.45 ± 0.81 mg/kg./min (pO.0001). Insulin resistance, different from the previous studies, was shown to be present in the cases with cardiac failure who had been diagnosed firstly, given no treatment yet, and composed of younger patients. Moreover, impairment in glucose tolerance or decreased tissue sensitivity to insulin induced by increased catecholamines was concluded to be responsible from the insulin resistance. Further studies are required to form a clear-cut assessment. 34
Collections