Empotan hastalarda eksternal vakum cihazı uygulaması etkinliğinin renkli doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET Ağustos 1993 - Haziran 1996 tarihleri arasında GATA Üroloji ABD' na ereksiyon yetmezliği yakınmasıyla başvuran 20-72 yaşları arasındaki (ortalama 45.09) olgulardan 82'sı Eksternal Vakum Cihazı (EVC) uygulaması programında 12 ay boyunca takip edildi. Sağlıklı ve gönüllü 20 kişi ise kontrol grubunu oluşturdu. EVC kullanımının kabul edilebilirlik ve tatmin ediciliğinin sübjektif olarak değerlendirildiği bu çalışmada ayrıca renkli penil doppler ultrasound yardımı ile çalışma boyunca penis anatomisi ve hemodinamiğinde oluşan değişiklikler ölçülerek objektif sonuçlar da elde edildi. Hasta grubunun ilk ayda ve 12. ayda flasid penis korpus kavemozum kesit alanı ve kavemöz arter çapları ölçümleri gri skala incelemesiyle yapıldı. Daha sonra EVC uygulaması sırasında korpus kavernozum kesit alanı, kavemöz arter çapı, pik sisitolik akım hızı ve end-diastolik akım hızları ölçüldü. Elastik konstrüksiyon bantları yerleştirildikten sonra aynı ölçümler tekrarlandı. Son aşamada ise 50 mg İC papaverin enjeksiyonunu takiben aynı parametreler yeniden ölçüldü. Hasta grubunun 3., 6. ve 9. ay kontrollerinde yalnız papaverinli ölçümler tekrarlandı. Kontrol grubunda papaverin kullanılmadı ve yalnız flasid penis ve EVC uygulaması sırasındaki parametreler ölçüldü. Sonuçta sübjektif olarak hastaların %62'si EVC ile yeterli bir ereksiyon ve yeterli tatmin elde ettiğini belirtirken, %63'ü ise kendilerine olan güvende artış olduğunu ifade ettiler. 4 seansta 12 ay boyunca yapılan objektif ölçümlerde ise end-diastolik akım hızı hariç tüm parametrelerde istatistiksel olarak anlamlı artışlar saptadık. 12 aylık kullanım sonunda, 4 arteriojenik kökenli olgunun 2'si (%50) cihaz kullanımına gerek kalmayacak şekilde spontan ereksiyonlara kavuştular. Çalışma boyunca, 21 olgu (%17) pompalama sırasında rahatsızlık hissi; 12 olgu /%9) pompalama sırasında skrotal dokuların silindir içine geçmesiyle ağrı hissi; 21 olgu (%17) cihaz kullanımı sırasında ejakulasyon blokajı ifade etti. Toplam 24 olguda (%19) peniste ekimoz izlendi. Hiçbir olguda hematom oluşumu, fibrozis gelişimi ve intrakavernöz indurasyon gibi ciddi yan etkiler izlenmedi. Tüm olgularda 12 aylık takipte, kendilerinin de farkında olduğu penis çapında ve hacminde artma izlendi. EVC'Ier mekanik, non-operatif, non-invaziv ve reversibl bir tedavi modalitesini temsil etmekte olup, özellikle parsiyel empotansı olan erkeklerde etkilidir ve diğer tedavi yöntemlerine karşı isteksiz davranan hastalarda alternatif olarak kullanılabilir. 82

SUMMARY Between August 1993 and June 1996, 82 consecutive patients whose ages varied from 20 to 72 years old with erectile impotence were evaluated under external vacum device (EVD) application program for 12 months in Gülhane Military Medical Acedemy, Department of Urology. Healthy 20 volunteers constituted the control group. While subjective evaluation about satisfaction from EVD and acceptibility of EVD was undertaken, improvements of penile anotomy and hemodynamics were also assessed by penile color Doppler sonography, in an effort to achieve objective results. Measurement of corpus cavernosum cross-sectional area and cavernous artery diameters during flaccid state of the patients were performed at the beginning and at the twelfth month, under gray-scale sonography. Then, same measurtements as well as the peak systolic and end-diastolic flows were obtained making use of color Doppler sonography. Same measurements were repeated following application of elastic constriction bands. Finally, these parameters were evaluated following 50 mg intracavemosal papaverine injection. During control measurements of the patient group undertaken at third, sixth and measurements were obtained. Papaverine was not used for the control group and above parameters were evaluated only for flaccid penis and EVD applied penis. At the end of the study, while 62 % of the patients stated sufficient erection and satisfaction subjectively 63 % of the patients also mentioned about an increase in their self-confidence. Objective evaluation of four sessions of measurements during 12 months, revealed statistically significant improvements in all parameters except end- diastolic cavernous artery flow rates. At the end of a 12 month period of EVD application, two of 4 arteriogenic impotence cases achieved spontaneous erections without any further need for the device As minor side effects, feeling of discomfort on vacuum application was noted by 21 cases (17%), pain secondary to scrotal invagination into the device cylinder by 12 cases (9%), and ejaculatory blockage by 21 cases (17%). A total of 24 cases revealed penile echymoses initially. Serious side effects such as hematoma or fibrosis development or intracavemous induration were not observed during the 12 month follow- up. All cases ended up with an enlarged penile diameter and volume appreciated by themselves as well. EVD's constitute a mechanical, non-invasive and reversible treatment modality and is particularly efficient for men with partial impotence, hence rendering it a suitable alternative for patients reluctant to other treatment modalities. 83