Meme kitlelerinin benign ve malign ayırıcı tanısında nükleer tıp yöntemlerinin yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VI. ÖZET Malign ve benign meme kitlelerinin ayırımında ve aksiller lenf nodu metastazlarının teşhisinde güvenilir, noninvaziv yöntemlere ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir. Günümüze değin, meme kanseri şüphesi gösteren olguların değerlendirilmesinde pekçok görüntüleme yöntemi kullanılmıştır. MG ve US, çoğu klinisyenin kullandığı başlıca yöntemlerdir. MG, meme anormalliklerinin dedeksiyonunda oldukça duyarlı bir yöntem olmakla birlikte, düşük P.Û.D (%10-40) nedeniyle, malign ve benign meme kitlelerinin ayırımında yeterli etkinliğe sahip değildir. Son zamanlarda ise, MIBI ve MDP SMG'nin, şüpheli meme kitleli olguların değerlendirilmesindeki yüksek tanı etkinliği ile ilgili pekçok yayın bulunmaktadır. Bu prospektif çalışmanın amacı; gerek primer meme kanserlerinin, gerekse aksiller lenfatik invazyonun saptanmasında, MIBI ve MDP SMG'nin klinik etkinliğini araştırmaktır. Aynı zamanda bu çalışmada, tümör belirteçlerinin (CA 15-3, CEA, prolaktin) primer meme kanserlerinin tanısındaki rolünün ortaya konması amaçlanmıştır. FM'de saptanan şüpheli meme lezyonu ve/veya malignite şüphesi gösteren anormal MG'si nedeniyle kliniğimize gönderilen 77 olguya, 5.dakika ve 1. saatte pron lateral MIBI SMG yapıldı. MIBI SMG yapılan olgulardan 21 'ine, MIBI SMG'ye ilave olarak, erken ve geç MDP SMG yapıldı. MDP SMG'de, MIBI SMG protokolüne ek olarak dinamik görüntüleme ve tüm vücut kemik tarama yapıldı. Primer meme kanserlerinin tanısında MIBI SMG ile %94 duyarlılık, %84 özgüllük elde edildi. Palpabl lezyonlarda ise duyarlılık %97 ve özgüllük %84 olarak belirlendi, öte taraftan, nonpalpabl lezyonlar için %35 duyarlılık ve %100 özgüllük tespit edildi. MIBI SMG'nin metastatik aksiller lenf nodlarının dedeksiyonundaki duyarlılık ve özgüllüğü ise sırasıyla %68 ve %93 olarak bulundu. MDP SMG uygulanan 21 kişilik alt grupta, erken MDP ile erken ve geç MIBI aynı duyarlılığı (%92) gösterdi. Bununla birlikte geç MDP ile yalnızca %35 duyarlılık elde edilebildi. Aksiller metastazların gösterilmesinde MIBI, MDP'den daha üstün olmakla birlikte her herikisi de yeterli duyarlılıkta bulunmadı. Tümör belirteçlerinin hiçbirisi primer meme kanserlerinin tansında yeterli duyarlılıkta bulunmadı. Sonuç olarak; MIBI SMG, konvansiyonel MG'nin özgüllüğünü arttıran oldukça duyarlı bir testtir. Seçilmiş hasta grubunda ve özellikle yüksek malignite riski altında bulunduğu kabul edilen, şüpheli MG'ye sahip olgularda ikincil tarama yöntemi olarak kullanılabilir, ilave olarak, yüksek duyarlılığı ve özgüllüğü, düşük maliyeti, kolay elde edilebilirliği ve kemik metastazlarının gösterilmesine olanak sağlaması nedeniyle, MDP SMG'nin meme kanseri teşhisinde umut verici bir ajan olduğu kanısına varılmıştır. 83 VII. SUMMARY There is certainly a need for reliable noninvasive techniques that can discriminate between benign and malignant breast masses and detect axillary lymph node metastasis. Multiple imaging modalities have been used in the evaluation of patients suspected of breast cancer. MG and US are the dominant modalities used by most clinicians. MG is very sensitive in the detection of abnormalities but often cannot be used to accurately differentiate between benign and malign breast abnormalities due to its low positive predictive value (%10-%40). Recently, there are several reports about the high diagnostic accuracy of MIBI and MDP SMG in patients with suspicious breast masses. The purpose of this prospective study was to evaluate the clinical efficiency of MIBI and MDP SMG in the detection of both primary breast cancer and axillary lymph node involvement. In this study, we also investigated the role of tumor markers (CA 15-3, CEA and prolactin) in the diagnosing of primary breast cancer. 77 consecutive women referred for a suspicious breast lesion on clinic examination and/or with abnormal mammographies suggestive of malignancy were studied with early (5th minute) and late (1st hour) prone lateral MIBI SMG. In this group, 21 patients were also studied with early and late MDP. Additionally, dynamic imaging and whole body bone scans were performed with MDP. The overall sensitivity of MIBI SMG for detecting primary breast cancer was %94 and the specificity was %84. Palpable lesions showed a sensitivity and specificity of %97 and %84 respectively. On the other hand, we obtained %35 sensitivity and %100 specificity for nonpalpable lesions. The sensitivity and specificity of MIBI SMG to detect metastatic axillary lymph node was %68 and %93 respectively. In the subgroup of 21 patients, early MDP showed the same sensitivity (%92) with both early and late MIBI, however the sensitivity of late MDP was only %35. The specificity of MDP SMG was increased to %100 with late imaging. While MIBI was more sensitive than MDP, both of them were not enough accurate in the diagnosing of axillary metastasis. All of the tumor markers showed very low sensitivity in the diagnosing of primary breast cancer. As a conclusion, MIBI SMG is a highly sensitive test that improves the specificity of conventional mammography. It can be used as a seconder screening method in subgroup of patients, especially if these patients have indeterminate mammograms and considered to be in a high risk category. Additionally, we mention that, because of high sensitivity and specificity, low cost, easy availability and possibility of detection of bone metastases, MDP has a promising future in diagnosing breast cancer. 84
Collections