Konjenital medulla spinalis hastalıklarının görüntüleme yöntemleriyle değerlendirilmesi ve ürodinamik incelemenin tanı ve tedavi periyodundaki rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmada, Konjenital Medulla Spinalis (Konjenital Myelodisplazi) hastalarının görüntüleme yöntemleriyle üst üriner sistem değişiklikleri yönünden takibi yapılmış, bunun yanısıra ürodinamik incelemelerle üst üriner sistemi tehdit eden nörojenik mesane değerlendirmesi ve tedavi şeklimizi belirlemenin önemi vurgulanmaya çalışılmıştır. Pediatrik Ürolojide klinik problemlerin en az % 25'ni alt üriner sistem fonksiyonlarını etkileyen nörolojik lezyonlar oluşturur. Çocuklarda nörolojik mesane disfonksiyonunun en sık sebebi Konjenital Medulla Spinalis hastalıklarıdır. Bu çocuklar doğumda tanı konulup Myelomeningosel defektinin kapatılması için Nöroşirurji tarafından takibe alınan veya operasyon planlanan hastalardı. Biz bu hastaları takibe aldığımızda tam idrar tahlili, rutin biyokimya, idrar kültürü, İntravenöz Pyelografi veya Renal Ultrasonografi, gerektiğinde voiding sistoüretrografi, renal sintigrafi ile üst üriner sistemin durumunu belirledik. Mesane fonksiyonlarını ve üst üriner sistemin durumunu tayin edecek parametrelerden komplians, DSD (Detrusor sfinktker dissinerjisi) ve LPP'u (Leak Point Pressure) ürodinamik çalışmalarla belirledik. Bu çalışma 11 erkek, 16 kız toplam 27 myelomeningoselli hastada yapıldı. 27 hastanın 12'nde (% 44) hidronefroz veya VUR saptandı. TAK ve/veya antikolinerjik tedavi ile 18 hasta takip edildi. Sonuç değerlendirilmesinde; ürodinamik incelemede elde edilen parametrelerden komplians, LPP ve DSD ile üst üriner sistem değişikliği (VUR veya hidronefroz) arasında istatistiksel anlamda ilişki vardı. TAK ve antikolinerjik ile takip edilen hastalardan 3'ü ogmentasyon sistoplastiye gitmişti. TAK ve antikolinerjik tedavide üst üriner sistemi korumada etkili olduğunu gösterdik. Preoperatif, postoperatif olarak değerlendirdiğimiz 5 hastada postoperatif dönemde ürodinamik parametrelerde meydana gelen değişiklikler daha sonra preoperatif değerlere geri dönmüştür. Bu da postoperatif spinal şok döneminin geri dönmesine bağlanmıştır. 52 SUMMARY In this study patients with congenital myelodisplasia were evaluated for upper urinary tract changes with some diagnostic radiological methods. Urodynamic studies were done in order to evaluate neurogenic bladder which threats the upper urinary tract and in addition to this we were able to choose the ideal therapy. In pediatric Urology at least % 25 of the clinical manifebtations are caused by the neurogenic lesions which affects the lower urinary tract functions, the most common reason for the nuerogeric bladder dysfunction in children are congenital medulla spinalis diseases. These children were diagnosed at the time of birth for myelomeningocele and has taken on follow - up for operation by neurosurgery clinic, when we began to follow these children an urine analysis, routine biochemistry tests, urine culture, IVP or renal USG, when needed VCU, renal scan were obtained. Urodynamic studies were done in order to evaluate the bladder functions and to predict upper urinary tract's condition. This study was done on a total of 27 myelomeningocele patients ( 11 male, 16 female) of the 12 ( 44 %) patients hydronephrous or VUR were detected. 18 patients were followed by clean intermittent catheterisation (CIC) and/or anticholinergic treatment. AS a result, urodynamic parameters like LPP.DSD and compliance are stastistically correlated with upper urinary system changes A/UR or hydronephrosis. Augmentation cystoplasty were done of the 3 patients who were followed by CIC anticholinergic therapy. We showed that CIC and anticholinergic therapy are effective in protecting the upper urinary tract. In 5 patients postoperative urodynamic changes were become to preoperative values as the time passed. These changes were thought to be the result of reversed of spinal shock period. 53
Collections