Total tiroidektomilerin paratiroid fonksiyonlarına etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VI - ÖZET Bu çalışmada, Mayıs 1996 ve Temmuz 1998 tarihleri arasında çeşitli endikasyonlar sonucu total tiroidektomi uygulanan en genci 20, en yaşlısı 71 yaşında, 27'si erkek, 8'i kadın olmak üzere toplam 35 olgunun paratiroid fonksiyonları değerlendirildi. Hastaların preoperatif, postoperatif birinci gün ve postoperatif üçüncü gün parathormon, kalsitonin, total kalsiyum, iyonize kalsiyum, idrar kalsiyum, fosfor ve albumin düzeyleri incelendi. Çalışmaya dahil edilen hastaların tamamı ötiroid durumdaydı. Men Tip Ha sendromlu hasta dışında diğer hastaların paratiroid fonksiyonları normal sınırdaydı. Çalışma grubunu oluşturan tüm hastalarda postoperatif birinci gün total kalsiyum, iyonize kalsiyum, idrar kalsiyumu, parathormon ve albumin düzeylerinde düşme, fosfor ve kalsitonin düzeylerinde yükselme gözlendi. Postoperatif üçüncü gün total kalsiyum, iyonize kalsiyum, idrar kalsiyumu, parathormon ve albumin düzeylerinde yükselme gözlenerek preoperatif değerlere yaklaşıldı. Fosfor ve kalsitonin düzeylerinde de düşme gözlenerek preoperatif değerlere yaklaşıldı. Parathormon ve kalsitonin düzeyindeki değişiklikler istatistiksel olarak anlamsız olarak değerlendirildi.(p>0.05) 8 hastada postoperatif kalsiyum değerlerinde düşme gözlenmesine rağmen 1 hastada (% 2,9) kalıcı, 4 hastada (% 11,4) geçici olmak üzere toplam 5 hastada (% 14,3) hipokalsemiye ait klinik bulgular gözlendi. Klinik belirti vermeyen 3 hastada ise albumin değerlerinin normalden düşük, iyonize kalsiyum değerlerinin ve albumine göre düzeltilmiş total kalsiyum değerlenirinde normal düzeylerde olduğu gözlendi. Bu gruptaki 35 olgunun patolojik materyallerinde sadece iki adet (%5.7), 20 olguluk kontrol grubunun patolojik materyallerinde de 2 adet (%5) paratiroid dokusu saptanmasına rağmen bu olgularda hipokalsemi ve hipoparatiroidi gözlenmediği dikkat çekti. Kontrol grubunu oluşturan olgularda da postoperatif birinci gün total kalsiyum, iyonize kalsiyum, idrar kalsiyumu, parathormon ve albumin düzeylerinde düşme, fosfor ve kalsitonin düzeylerinde yükselme gözlendi. Postoperatif üçüncü gün total kalsiyum, iyonize kalsiyum, idrar kalsiyumu, parathormon ve albumin düzeylerinde yükselme gözlenerek preoperatif değerlere yaklaşıldı. Fosfor ve kalsitonin düzeylerinde de düşme gözlenerek preoperatif değerlere yaklaşıldı.Kontrol grubunun değerlerindeki değişikler, çalışma grubunun değerlerindeki değişikliklerle paralellik göstermiş ve çalışma grubuna oranlaparatiroid fonksiyonlarından değişimler daha az olarak saptandı.Parathormon ve kalsitonin düzeyindeki değişiklikler istatistiksel olarak anlamsız olarak değerlendirildi.(p>0.05) Tiroidektomi ameliyatlarının tamamı kalsiyum düzeylerinde düşmeye yol açmakla birlikte, kalsiyum düzeylerindeki bu düşüş total tiroidektomi operasyonlarında daha anlamlı olarak gözlenmektedir. Total tiroidektomi sonrası gözlenen geçici hipoparatiroidi insidansı % 11.4, kalıcı hipoparatiroidi insidansı %2.9 olarak saptanmıştır. Klinik hipokalsemi belirtileri gözlenen olguların hiçbirinin patolojik materyallerinde paratiroid dokusu gözlenmemiştir. Bu bulgular bize posttiroidektomik hipokalseminin etiyolojisinin multifaktöriyel olduğunu, en önemli nedenin paratiroid bezlerinin çıkarılmasından ziyade, cerrahi teknik-manüplasyon ve buna bağlı paratiroid bezlerinin travması ve/veya damarlanmasının bozulmasının esas etken olduğunu düşündürmektedir. Total tiroidektomi materyali peroperatuar olarak değerlendirilmeli ve materyal içinde veya subkapsüler paratiroid bezi saptandığında mutlaka peroperatuar paratiroid bez ototransplantasyonu uygulanmalıdır. Total tiroidektomi operasyonları ; tiroid ve paratiroid bezlerinin anatomik lokalizasyonlan, damarsal yapılanmaları ve postoperatif komplikasyonlarının ağır sonuçlar doğurması nedeniyle oldukça önemli bir operasyon olarak kabul edilmelidir.Total tiroidektomi operasyonları cerrahi olarak bilgili ve deneyimli kişiler tarafından uygulanmalıdır. Sonuç olarak, posttiroidektomik hipokalseminin multifaktöriyel olduğu, total tiroidektomi, retiroidektomi ve boyun diseksiyonu girişimlerinin postoperatif paratiroid fonksiyonları üzerine etkili olduğu, bu etkinin postoperatif birinci ve üçüncü günlerde yoğun olarak gözlendiği, buna neden olarak paratiroid bezlerinin çıkarılmasından çok cerrahi teknik-manüplasyon ve buna bağlı paratiroid bezlerinin travması ve/veya damarlanmasının bozulmasının (hematom, ödem) etken olabileceği, bunun kanıtı olarakta geçici hipokalsemi olgu sayılarının daha fazla gözlendiği, bu tür kalıcı ağır metabolik komplikasyonlara yol açmamak için cerrahi girişimin önceden planlaması, anatomi ve doku saygınlığına üst düzeyde özen gösterilmesinin etkili olduğu kanısına varılmıştır.
Collections