İn vitro fertilizasyon siklusuna giren polikistik overli hasta oositlerinde preimplantasyon genetik tanı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VI-OZET Polikistik ovarian sendrom reprodüktif çağdaki kadınlarda en sık olarak görülen endokrinopatidir ve kadınların en az % 7.5'ini etkilemektedir. Genetik predipozisyon bazı olgularda gösterilmiştir. Bu olgularda, hiperandrojenizmin klinik ve biokimyasal bulguları, menstrual anormallikler, rekürrent gebelik kayıpları ve infertilite gibi değişik semptomlar mevcuttur. Biz bu çalışmada, PCOS 'li ve tubal infertilitesi olan IVF siklusuna giren vakaların oositlerinde preimplantasyon genetik tanı yaptık ve 13, 16, 18, 21 ve 22 nolu kromozomlarda anöploidi oranlarını karşılaştırdık. Çalışma grubuna PCOS'li 7 olgunun 8 siklusu, kontrol grubu olarak da tubal faktörü olan 7 olgunun 7 siklusu alınmıştır. Çalışma ve kontrol grupları arasında bazal FSH değerleri açısından istatiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmazken (5+1.3 vs 4±2.8), bazal LH ve E2 seviyeleri arasında istatiksel açıdan anlamlı bir fark mevcut idi (12±4.1 vs 5.1±2.1, p<0.01, 2500±650 pg/ml vs 1400±400 pg/ml, p<0.05). PCOS grubundan toplanan 110 oosittin 60'ı, kontrol grubundan toplanan 60 oositin 45'i polar cisimcik (PB) biopsisine alınmıştır. PB biopsisi uygulanan PCOS'li gruptaki 60 oositten 50'sinde ve kontrol grubundaki 45 oositin 40'ında PB florasans in-situ hibridizasyon (FISH) sonuçları elde edilebilmiştir. PCOS'li grupta FISH sonucu alınan 50 PB den 38'i (%76) normal, 12'sinin(%24) ise anormal olduğu FISH analizi ile tesbit edilmiştir. Kontrol grubunda ise sonuç alınabilen 40 PB'nin 32'sinin (%80) normal olduğu, 8'nin (%20) ise anormal olduğu tesbit edilmiştir. Bu iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p<0.3). PCOS'li grupta analize edilen 50 1. PB'nin 12'sinde (%24) anormal kromozomal sonuç alınmıştır. Bunların 5'i (%10) kromatid kaybı, 2'si (%4) kromozom kaybı, 3'ü (%6) ekstra kromatid, 1 (%2) ekstra kromozom, 1'inde( %2) ise diploidi tesbit edilmiştir. Kontrol grubunda çalışılan 40 1.PB nin 4'ünde (%10) kromatid kaybı, 1'inde (%2.5) kromozom kaybı, 2'sinde (%5) ekstra kromatid, 1'inde (%2.5) ekstra kromozom bulunmuştur. Sonuç olarak çalışmamızda, PCOS'li ve kontrol grubu 1. polar cisimcik kromozomal anomali oranları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Ama vaka sayısı artırılarak 1. ve 2. polar cisimciklerin birlikte biopsi edilmesi, preimplantasyon genetik tanı çalışmalarının PCOS grup olgulara yararının olup olmayacağı daha net ortaya koyacaktır. 53 VII- SUMMARY Preimplantation Genetic Diagnosis Of Oocytes In Patients With Polycystic Ovarian Syndrome Undergoing In Vitro Fertilization Polycystic Ovarian Syndrome (PCOS) is the most common endocrinopathy among women at reproductive age, affecting at least 7.5 percent of them. A genetic predisposition has been spotted in some women with PCOS. Women with PCOS have the clinical and biochemical findings of hyperandrogenism, menstrual abnormalities, recurrent miscarriages, and infertility. In this study, We have performed the preimplantation genetic diagnosis of oocytes in patients with PCOS and with tubal factor infertility undergoing in vitro fertilization and compared the ratio of chromosomes 13, 16, 18, 21 ve 22 aneuploidies. For the study, 8 cycles of 7 patients with PCOS and as a control group 7 cycles of 7 patients with tubal factor were selected. While between the study and control groups no significant statistical differences were found as far as the basal FSH concentrations (5±1.3 versus 4±2.8), a significant statistical difference was present between basal LH and E2 levels (12±4.1 versus 5.1±2.1, p<0.01, 25001650 pg/ml versus 1400+400 pg/ml, p<0.05) 60 oocytes out of 110 in the PCOS group and 45 out of 60 oocytes picked up from the control group were taken to 1. polar body (PB) biopsy. In the group with PCOS to which PB was applied, 50 out of 60 oocytes and 40 out of 45 oocytes in the control group PB fluorescence in-situ hybridization (FISH) results have been gathered. In the group with PCOS 38 (76%) PBs out of 50 with the result of FISH analysis have been fixed as normal, 12 (24%) as abnormal. On the otherhand, in the control group 32 out of 40 PBs, the result of which could be taken were observed to be normal (80%) while 8 (20%) were found to be normal. No significant statistical difference was found between these two groups (p<0.3). In the group with patients with PCOS, out of 50 analysed 1. PBs, 12 (24%) had abnormal chrosomal results. Among these 5 (10%) were loss of chromatids, 2 (4%) were loss of chromosomes, 3 (6%) were extra chromatid, 1 (2%) was extra chromosome, and 1 (2%) diploidy was detected. In the control group, out of 5440 studied I.PBs, in 4 (10%) loss of chromatid, in 1 (2.5%) loss of chromosome, in 2 (5%) extra chromatid and in 1(2.5%) extra chromosome were found. As a result, in our study, between the group of patients with PCOS and the control group no significant statistical difference was found with respect to 1.PB chromosomal anomaly ratios. Yet biopsying first and second polar bodies together and increasing the number of cases will verify more distictly whether preimplantation genetic diognosis studies will be for the benefit of PCOS group patients. 55
Collections