60 yaş üstü hastalarda komplet arteriyel revaskülarizasyon sonuçları

Abstract

ÖZET Bu çalışmada 60 yaş üstü hastalarda komplet arteriyel revaskülarizasyon erken ve geç dönem sonuçları anjiyografık olarak çalışılarak sunulmuştur. Bu prospektif çalışmada Ocak 2002-Haziran 2004 tarihleri arasında komplet arteryel myokardiyal revaskülarizasyon uygulanan 60 yaş üstü 65 hasta incelendi. Hastaların 41 'inde 3 damar hastalığı, 18 'inde 2 damar hastalığı ve 6'sında sol ana koroner hastalığı vardı. 22 hastada eski myokard infarktüsü ve 11 anstada anstabl angina pektoris vardı. Ortalama EF %55 idi. Bütün hastalara komplet arteryel myokardiyal revaskülarizasyon uygulandı. Toplam olarak 167 distal anastomoz yapıldı (hasta başına 2.6 distal anastomoz). Pediküllü LİMA ve RIMA, serbest RIMA ve radial arter tek veya T ve Y komposit greft olarak kullanıldı. Ortalama kros klemp zamanı 32.3+7.1 dakika idi. 1 perioperatif MI meydana geldi ve 1 hastada intra aortik balon desteğine ihtiyaç duyuldu. Operatif mortalite görülmedi. 1 tane serebrovasküler aksedan meydana geldi. Ortalama ekstübasyon zamanı 4.3+1.2 saat idi. Hastalar ortalama olarak 17.6+7.3 ay boyunca takip edildi (1-28 ay). Bu periyod içinde 1 hasta ex oldu (%1.5), 1 hastaya PTCA uygulandı (%1.5), 2 hastada angina pektoris görüldü (%3.1). Bu periodda hiç reoperasyon ihtiyacı olmadı. Erken postoperatif dönemde (90 gün içinde) hiç greft tıkanıklığı olmadı ve greft açıklık oranı %100 idi. Geç dönem (16+2 ay) açıklık oranı LİMA için %98.1 ( 1 greftin tıkandığı görüldü), RIMA için %93.4 ( 1 greftin tıkandığı görüldü) ve RA için %93.2 ( 3 greftin tıkandığı görüldü) idi. Sonuç olarak arteryel greftler kullanılarak yapılan komplet miyokardiyal revaskülarizasyonda venöz greftlerle yapılan revaskularizasyona göre erken ve geç dönemde greft açıklık oranının yüksek, reoperasyon oranlarının düşük olduğu ve kardiyak olayların çok az oranda meydana geldiği saptanmıştır.

SUMMARY The aim of this study was to evaluate the early and mid-term results of total arterial myocardial revaskularization (TAMR) in patients older than 60 years. We studied prospectively 65 patients aged 60 years and older (mean 64.8+5. 4,range 60-78 years)who underwent total arterial myocardial revascularization between January 2002 and June 2004. 41(63.1%) had three-vessel coronary disease, 18(27.7%) had two-vessel disease and 6(9.2%) with left main disease. 22 patients had an old myocardial infarction (MI) and 1 1 unstabile angina pectoris. Mean EF was 55%. All patients underwent TAMR. In total 167 distal anastomoses were constructed ( 2.6 p er p atient) P edicled LITA a nd R IT A, free R ITA a nd R adial a rter w ere u sed a s single ore omposite T -or Y - g raft. M ean c ross-clamp t ime w as 3 2.3+7. 1 minutes. There w as one perioperative MI and one patient needed intra-aortic balon pump. There was no operative mortality. There was one cerebrovascular accident. Mean extubation time was 4.3+1.2 hours. Patinent were followed-up in a mean period of 1 7.6+7.3 months (range 1 -28 month). One patient died in this period (1.5%) one underwent PTCA (1.5%) two suffered angina pectoris (3.1%), there was no reoperation in this period. There was no ocluded grafts in the early postoperative period (less than 90 days) patency 100%. Late(mean 16+2 month) LITA patency was 98.1% (one graft ocluded), RITA patency was 93.4% (one graft ocluded) and RA patency was 93.2% (three grafts ocluded). In our study we proved that using only arterial conduits in coronary bypass surgery in elderly (patient aged over 60 years) is safe procedure and demonstrated that total arterial revascularization in the elderly provides superior clinical results and improved patient outcome even in the shortterm to midterm. Arterial conduit-related benefits were clearly evident with respect to higher patency rate,better outcome in terms of angina recurrence,need of percutaneous transluminal coronary angioplasty or surgical reintervention and freedom from cardiac events. 44