Primer hiperparatiroidi nedeni ile cerrahi yapılan hastaların retrospektif olarak radyolojik ve demografik verilerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Primer hiperparatiroidizm; paratiroid bezlerinin fazla miktarda parathormon salgılaması ve buna bağlı gelişen hiperkalsemi ile ortaya çıkan klinik tablodur. Önceleri çoğunlukla ağır kemik ve böbrek semptomları ile tanı konulurken, iyileşen koşullar nedeni ile artık hastaların büyük bir kısmı asemptomatik dönemde tanı alabilmektedir. Etiyolojisinde; %80-85 paratiroid adenomu, %10-15 paratiroid hiperplazisi ve %1 civarında paratiroid karsinomu yer almaktadır. Paratiroid adenomu, hiperplazisi ve karsinomunun neden olduğu primer hiperparatiroidide cerrahi tedavi küratiftir. Çalışmamızın amacı primer hiperparatiroidi saptanan hastalara lokalizasyon saptanması amacıyla yapılan preoperatif görüntüleme yöntemlerinden ultrasonografi ve Tc-99m MİBİ çift faz paratiroid sintigrafisi ile postoperatif patoloji sonuçlarının karşılaştırılmasıdır.Çalışmamız; Ocak 2010 ile Aralık 2015 tarihleri arasında Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Polikliniği'nde primer hiperparatiroidi nedeni ile takipli ve hastanemizde opere olan 96 hasta ile retrospektif olarak yapıldı. Hastaların yaş, cinsiyet, preoperatif plazma kalsiyum, fosfor, parathormon, alkalen fosfataz, 25-OH vitamin D3 düzeyleri incelendi. Preoperatif dönemde lokalizasyonun saptanması amacıyla yapılmış olan Tc-99m MİBİ çift faz sintigrafi ve ultrasonografi sonuçları ile postoperatif cerrahi lokalizasyon bulguları ve histopatolojik değerlendirme ile kıyaslanarak tanısal doğrulukları ve uyumları hesaplandı.Çalışmamız 86'sı kadın, 10'u erkek, yaş ortalaması 57,1 olan toplam 96 hasta ile yapıldı. 75 hastada paratiroid adenomu, 12 hastada paratiroid hiperplazisi, 5 hastada paratiroid karsinomu ve 4 hastada şüpheli patoloji sonucu saptandı. Preoperatif kalsiyum düzeyi ortalama 11,25 mg/dl ve preoperatif parathormon düzeyi ise ortalama 400,06 pg/ml saptandı. Paratiroid adenom tanısında ultrasonografinin %58,7 sensivitesi ve %38,5 spesifitesi olduğu hesaplandı. Ultrasonografi histopatolojik tanı konusunda uyumsuz ve anlamsız olarak gözlendi (K=-0,018, p=0,851). Sintigrafinin ise sensivitesi %84,6 spesifitesi %37,5 olarak hesaplandı. Histopatolojik tanı konusunda ise ortanın altında uyumlu ve anlamlı olarak gözlendi (K=0,221, p=0,047).Çalışmamızda paratiroid adenomunun cerrahi lokalizasyonlarının tiroid lojuna göre dağılımı incelendiğinde; 42 hasta sağ alt, 26 hasta sol alt, 4 hasta sağ orta, 2 hasta sağ üst, 1 hasta sağ orta şeklindedir. Sağ üst lokalizasyon için hiçbir hasta rapor edilmemiştir. Cerrahi lokalizasyonun sintigrafi ve ultrasonografi ile uyumu tek tek hesaplanmıştır. Tüm bölgeler için sintigrafinin ultrasonografiye göre daha uyumlu tespit edilmiştir. Fakat bazı lokalizasyonlar için hasta sayıları yeterli olmadığı için bu bölgeler için yapılan istatiksel analizler yeterli oranda güvenli değildir.Sonuç olarak; son derece hassas ve invaziv olmayan bir görüntüleme tekniği olan Tc-99m MİBİ çift faz paratiroid sintigrafisinin, paratiroid adenomlarının saptanmasında ve lokalizasyon bölgelerini doğru tespit etme konusunda, ultrasonografiye göre daha üstün olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu konuda kesin karar verebilmek için daha çok sayıda hasta içeren prospektif kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.Anahtar Kelimeler: Primer Hiperparatiroidi, Tc-99m MİBİ dual faz paratiroid sintigrafisi, US, tanı etkinliği Primary hyperparathyroidism is a clinical entity characterised by hypercalcemia due to excessive production of parathormone from parathyroid glands. Although previously diagnosed patients with mainly imposing heavy bone and kidney symptoms, today due to improved conditions a majority of patients can be diagnosed in asymptomatic patients. In 80-85% of the cases, adenoma is believed to be the primary cause while hyperplasia accounts for 10-15% of the cases and only 1% is carcinoma related. Surgical treatment is a primary form of treatment and curative for primary hyperparathyroidism caused by hyperplasia, parathyroid adenoma and carcinoma. The aim of our study is to compare patients who had diagnosed of primary hyperparathyroidism, the results of postoperative pathology with ultrasonography and Tc-99m MIBI dual-phase parathyroid scintigraphy for preoperative imaging methods to detect localization.This retrospective study was carried out with 96 patients who had diagnosis of primary hyperparathyroidism and undergoing surgery at our hospital between January 2010–December 2016. We used the patients' clinical and laboratory data which were recorded in the Kayseri Training and Research Hospital, Endocrinology and Metabolism Diseases Polyclinic. The age and sex of the patients were recorded. The levels of preoperative plasma calcium, phosphorus, parathormone, alkaline phosphatase and 25-OH vitamin D3 were analyzed. Diagnostic accuracy and consistency were calculated by comparing Tc-99m MIBI dual-phase scintigraphy and neck ultrasonography results. Surgical localization and histopathological findings were used for comparison.In this study, 86 patients were female and 10 patients were male and the mean age was 57,1. Parathyroid adenomas in 75 patients, parathyroid hyperplasia in 12 patients and parathyroid carcinoma in 5 patients and non-diagnostic pathology results in 4 patients were detected. The mean preoperative calcium level was 11,25 mg/dl and mean preoperative parathormone level was 400,06 pg/ml. In the parathyroid adenoma, the ultrasonography was calculated to have a sensitivity of 58.7% and a specificity of 38.5%. There was no significant difference between ultrasonography and histopathological diagnosis and it was not consistent (K= -0.018, p=0.851). The sensitivity of scintigraphy was 58.7% and specificity was 38.5%. There was a significant difference between scintigraphy and histopathological diagnosis and this data was `fair` according to kappa analysis (K= 0.221, p=0.047).In our study, the distribution of surgical localization of parathyroid adenoma according to thyroid gland region; 42 patients were in the lower right, 26 in the lower left, 4 in the right middle, 2 in the right upper, and 1 in the right middle. In addition, there was no patient for right upper localization in the study. Scintigraphy and ultrasonography compliance with surgical localization were calculated individually. For all regions, scintigraphy was found to be more compatible than ultrasonography. However, since patient numbers are not enough for some localizations, statistical analyzes were insufficient for these regions.As a result; Tc-99m MIBI dual-phase parathyroid scintigraphy, a highly sensitive and non-invasive imaging technique, is clearly superior to the ultrasonography in detecting parathyroid adenomas and locating localization regions correctly. However, there is a need for prospective controlled studies involving more patients in order to make a definite decision in this regard.Key words: Primary hyperparathyroidism, Tc-99m MIBI dual-phase parathyroid scintigraphy, US, diagnostic accuracy
Collections