Remisyondaki lösemili ve lenfomalı çocukların anksiyete, depresyon, benlik saygısı ve hastalığa karşı tutumlarınındeğerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETAmaç: Lösemi ve Lenfoma tedavisi biten çocuklarda görülen fiziksel, psikososyal ve nöro-bilişsel geç etkiler ve bunlara bağlı ortaya çıkan sorunlar, tedavi bittikten sonra çocuğun ve ailenin yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir.Bu çalışmada, remisyondaki lösemi ve lenfoma hastalarının; anksiyete, depresyon, benlik saygısı ve hastalığa karşı tutumlarını değerlendirilmeyi amaçladık. Ayrıca bu çalışma ile iyileşmiş olan lösemili ve lenfomalı çocukları daha iyi anlamayı, onlar için daha etkin psikoteröpatik yaklaşımlara ulaşmayı hedefledik.Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya, lösemi veya lenfoma tedavisi görmüş, remisyonda takip edilen 8-18 yaş arası 40 hasta ile herhangi bir nedenle sosyal pediatri polikliniğine başvuran, kronik hastalıkları ve psikolojik problemleri bulunmayan, sağlıklı ve benzer sosyo-demografik özelliklere sahip olan 8-18 yaş grubu 40 çocukdâhil edilmiştir.Çalışmaya alınan hastalara Coopersmith benlik saygısı ölçeği (CBSÖ), çocuğun kendi hastalığına yönelik tutumu (ÇKHYTÖ), Revize Çocuk Kaygı ve Depresyon Ölçeği (RÇKDÖ) uygulanmıştır.Bulgular: ÇKHYTÖ skorları incelendiğinde hasta grubunun %75'inin hastalığa karşı olumsuz tutum geliştirdiği görülmüştür. Lösemi ve lenfoma hastalarının birbirleri arasındaki karşılaştırmada anlamlı farklılık gösterilememiştir ancak;her iki grup da hastalığa karşı olumsuz tutum göstermiştir.CBSÖ skorları değerlendirilmesinde, benlik puan ortalaması hasta grubu ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık gösterilememiştir. Ancak çalışmamızda hasta grubunbenlik saygısı puan ortalamasının kontrol grubundan düşük olduğu görülmüştür.Lösemi ve Lenfoma grupları arası yapılan değerlendirmede ise anlamlı farklılık gösterilmemesine rağmen lenfomalı çocukların puan ortalaması, lösemili çocuklara göre yüksek çıkmıştır.RÇKDÖ ölçeğinin total anksiyete depresyon ortalama puanlarının hasta ve kontrol grupları arası değerlendirmede ve hasta erkek ve kontrol erkek grupları arası değerlendirmede istatiksel olarak anlamlıdır.Ancak hasta kız ve hasta erkek grupları ve lösemi ve lenfoma grupları arası değerlendirmelerde anlamlı bir farklılık gösterilememiştir.Ayrıca çalımamızdaki lösemi ve lenfomalı olguların %17'sinde anksiyete, %15'inde depresyon, % 25'inde ayrılma anksiyetesi, % 40'ında obsesif kompulsif bozukluk, % 35'inde panik bozukluk sorunu olduğu görülmüştür.Sonuç:Çalışmamızdan elde edilen verilere göreerkek çocuklar kız çocuklara göre daha yüksek düzeyde psikiyatrik bozukluk yaşamaktadır. Bu nedenle erkek çocuklara karşı dikkatli olunması önerilir.Ayrıca lösemi ve lenfoma tedavisi sırasında ve sonrasında çocukların karşılaştıkları zorluklar; ileriki hayatlarında, sosyal hayata adaptasyonunu, duygu durumlarını, hastalığa karşı tutumalarını ve benlik saygılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Hem tedavi sırasında hem de tedavi bitiminden sonra bu çocukların aileleri ile birlikte psikiyatrik açıdan değerlendirilmeleri ve uygun zamanda yapılan yönlendirmeler ile bu durmunun üstesinden gelinebilir. ABSTRACTAim:Delayed physical, psychosocial and neurocognitive effects and correspondingly arising problems in children whose leukemia and lymphoma treatments came to an end, influence the lives of both children and parents negatively pursuant to treatment outcome.In this study we aimed to subject attitudes of leukemia and lymphoma patients in remission towards anxiety, depression, self-esteem and illness to evaluation. Furthermore, our objective in this study has been to understand recovered children with leukemia and lymphoma better and to achieve more efficient psychotherapeutic approaches for them.Patients and Method: 40 patients between the ages of 8 -18 who underwent leukemia or lymphoma treatment and in follow-up during remission along with 40 other healthy children with resembling sociodemographic attributes and between the ages of 8 -18 who applied to social pediatric outpatient clinic with any reason and do not have any chronic illnesses or psychological problems were included in the study.To patients who were included in our study, Coopersmith Self-Esteem Inventory Scale (CSEI), Child Attitude Towards Illness Scale (CATIS) and Revised Child Anxiety and Depression Scale (RCADS) were performed.Findings: When child attitude towards illness scale (CATIS) scores were examined, it was determined that 75% of the patient group had developed negative attitude towards their illness. When leukemia and lymphoma patients were compared to each other no significant differences were detected, however; negative attitude towards illness was observed in both groups.In Coopersmith self-esteem inventory scale (CSEI) assessment, no significant difference between the patient group and control group in terms of self-esteem point average was determined. However, in our study we observed lower self-esteem point average in the patient group when compared to the control group. Although no significant differences were detected in the evaluation carried out between leukemia and lymphoma groups, point average of the children with lymphoma was determined to be higher than children with leukemia.Evaluation of total anxiety depression average points in revised child anxiety and depression scale (RCADS) carried out between the patient and control groups and between male patient and control male groups showed statistical significance. However, no significant differences were detected in the evaluation carried out between female patient and male patient groups and between leukemia and lymphoma groups. In our study we further observed 17% of anxiety, 15% of depression, 25% of separation anxiety, 40% of obsessive compulsive disorder and 35% of panic disorder in all leukemia and lymphoma cases.Conclusion: In accordance with the data obtained from our study, we determined that male children suffer from psychiatric disorders at a higher level when compared to female children. Therefore, paying attention to male children is advised. Moreover, difficulties that children face during and after leukemia and lymphoma treatment constitute negative effects on their adaptation to social life, emotional status, attitude towards illness and their self-esteem. Through psychiatric evaluations to be carried out for these children along with their families and timely guidance to be provided both during and after the treatment outcome this condition can be overcome.
Collections