Yoğun bakım ünitesindeki hasta ve personelde helicobacter pylori infeksiyonu taranması

Abstract

ÖZET YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDEKİ HASTA VE PERSONELDE HELICOBACTER PYLORÎ İNFEKSİYONU TARANMASI Yoğun Bakım Üniteleri'nde tedavi gören kritik hastalarda oluşan akut gastrik ülserasyonun patogenezi hala tam olarak aydınlatılamamış olup, Helicobacter pylorinin herhangi bir rolü olup olmadığı da bilinmemektedir. Çalışmamızda, YBÜ'lerinde tedavi gören kritik hastalarda H.pylori kolonizasyonunu araştırmak ve bu kolonizasyonda yoğun bakım personelinin bir risk oluşturup oluşturmadığını saptamayı amaçladık. Çalışmaya hastanemizdeki mevcut YBÜ'lerinde çeşitli nedenlerle uzun süreli tedavi gören 52 hasta ile, Anestezi YBÜ'nde çalışan 20 ve YBÜ dışında çalışan 20 personel dahil edildi. YBÜ'lerinde tedavi gören hastaların YBÜ'ne alındıktan sonraki ilk 24-48 saat içinde ve 1 hafta sonra olmak üzere 2' şer kez ve çalışmaya dahil edilen personellerden l'er kez alınan dışkı örneklerinde Primer Platinium HpSA testi ile H.pylori antijeni saptandı. YBÜ' de tedavi gören hastaların klinik durumu ve gastrik ülser oluşumunda rol oynayan risk faktörleri ile antijen titreleri arası ilişki değerlendirildi. Ayrıca, YBÜ'nde görev yapan personel ile diğer kliniklerdeki personel arasındaki antijen titreleri ve bunun yaş ve çalışma süresi gibi faktörlerle ilişkileri araştırıldı. Çalışmamızda, YBÜ'de tedavi gören hastalarda yatış süresiyle orantılı olarak H.pylori insidensinde anlamlı bir artış saptandı (p<0.05). YBÜ'de çalışan personelde H.pylori antijen titreleri diğer kliniklerde çalışan personele oranla daha yüksek bulundu. Ayrıca YBÜ personelinde görev süresi ile antijen titrelerindeki artış arasında pozitif bir ilişki saptandı. YBÜ'lerinde yatan hastalarda H.pylori insidensinde izlenen artış, H.pylori infeksiyonunun bir nozokomiyal infeksiyon etkeni olarak düşünülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca YBÜ personelinde antijen litrelerinin yüksek oluşu ve bu personelin sık sık hasta çıkartılarına maruz kalmaları, bu infeksiyonun oral-oral ya da fekal-oral yolla bulaşının söz konusu olabileceğini düşündürmektedir. Sonuç olarak, YBÜ'lerinde tedavi gören kritik hastalarda, H.pylori infeksiyonunun ve bunun hastada oluşturabileceği morbidite ve mortalitenin önlenmesi açısından akut ülser proflaksisi önem arz etmektedir. Ayrıca bu ünitelerde çalışan personelde artmış infeksiyon riski ve muhtemel oral-oral ya da fekal-oral bulaş riski, bu konuda eğitimin önemini göstermektedir. 50

SUMMARY HELICOBACTER PYLORI INFECTION SCANNING IN THE PATIENTS AND IN THE PERSONNEL OF THE INTENSIVE CARE UNIT The pathogenesis of acute gastric ulceration of the critically ill patients treated in Intensive Care Units (ICU) is still unclear and the role of Helicobacter Pylori (HP) if any is not known. In this study, we aimed to search the presence of HP colonization and and the role of the ICU staff in that infection. The study included 20 patients, with various disorders, treated in the ICUs of our hospital for long periods and 20 healthcare stuff from Anesthesia ICU and 20 from the other facilities. Presence of HP antigen was assessed by using Primer Platinum HpSA test in the first 24-48 hours and at the end of 1 week after admission for the patients and only once from the hospital stuff. Additionally, the antigen titers were compared between the ICU staff and others based on the factors such as age and working time. The incidence of HP was significantly high in the patients of ICU, proportionally with their hospitalization time (p<0.05). The ratio of HP positivity in ICU staff was higher but not significant statistically. In the other hand, increase in the titers of ICU staff was correlated well with their working periods. Determination of increase in the incidence of HP infections in the patients treated in ICU claimed that this microorganism may be one of the causing agents in nosocomial infections. In addition, high antigen titers in ICU staff suggested that they may be infected by the routes of oral-oral or fecal-oral ways because they often contacted with the patients feces, urine and saliva. As the conclusion, in the critically ill patients treated in ICUs, acute ulcer prophylaxis is very important for prevention of the patients from the mortality and morbidity caused by HP infection. Also, this study showed us the importance of education of the ICU staff for the high risk of HP infection and its probable oral-oral or fecal-oral routes. 51