Psöriazis hastalarında serum asimetrik dimetilarjinin düzeylerinin değerlendirilmesi

Abstract

Psöriazis toplumun yaklaşık %1-3'ünü etkileyen, obezite, metabolik sendrom, kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok komorbidite ile ilişkilendirilen ve son zamanlarda sistemik bir hastalık olarak tanımlanmaya başlanan, inflamatuvar, immün aracılı kutanöz bir hastalıktır. Asimetrik dimetilarjinin (ADMA) metillenmiş arjinin rezidüleri içeren proteinlerin yıkımı ile oluşan bir arjinin analoğu olup nitrik oksit sentetazın major, endojen inhibitörüdür. Yükselmiş ADMA düzeylerini endotelyal disfonksiyon ile ilişkilendiren ve hiperhomosisteinemi, koroner arter hastalığı, hipertansiyon gibi birçok hastalık için bağımsız risk faktörü olduğunu öneren çok sayıda çalışma vardır. Ateroskleroza neden olan endotelyal disfonksiyon ve kardiyovasküler hastalıklar için risk faktörü olarak kabul edilen artmış homosistein seviyeleri gibi durumlar ile psöriazis arasındaki ilişki daha önceleri bildirilmiştir. Ancak literatürde psöriazis hastalarında serum ADMA düzeylerinin değerlendirildiği bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızda serum ADMA seviyelerinin psöriazis hastalarındaki düzeyleri ile hastalık şiddeti ve diğer kardiyovasküler risk faktörleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Dermatoloji ve Biyokimya Klinikleri'nce gerçekleştirilen çalışmaya hafif ve orta şiddette, ardışık 40 erkek psöriazis hastası ve kontrol grubu olarak 40 sağlıklı erkek gönüllü (yaş ortalamaları sırasıyla: 26,03±5,0 ve 23,4±3,57) dahil edildi. Tüm katılımcıların boy, kilo ve bel çevresi ölçümleri yapıldı. Biyokimyasal parametreler için açlık kan örnekleri alındı. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 yazılım paket programı kullanıldı. Sonuçlar %95'lik güven aralığında, anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi. Gruplar arasında serum ADMA, homosistein, B12 vitamini, HDL kolesterol, Antitrombin III (AT III) değerleri ve vücut kitle indeksi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Hasta grubunda PASI şiddeti arttıkça ADMA değerinin 1,19 kat arttığı ancak bu artışın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görüldü (p=0,97). Bel çevresi.(p=0,03), total kolesterol (p=0,007), LDL kolesterol (p=0,014) ve inflamatuvar belirteç olarak değerlendirilen fibrinojen düzeyleri (p=0,049) psöriazis hastalarında anlamlı ölçüde yüksek, folik asit düzeyleri ise düşük (p=0,04) olarak tespit edildi. ADMA ve laboratuvar parametreleri arasında sadece kontrol grubunda HDL kolesterol (p=0,045), total kolesterol (p=0,01), LDL kolesterol (p=0,04) arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif ilişki bulundu. Sonuçlar psöriazisin obeziteye, aterogenik dislipidemiye eğilim ve inflamasyonun eşlik etmesiyle birlikte kardiyovasküler hastalıklar için kabul edilen bağımsız risk faktörü olma özelliğinin hastalığın şiddeti ile orantılı olarak, genç yaşlardan itibaren mevcut olduğunu göstermektedir. Psöriazis hastalarında ADMA düzeylerinin bu durumla ilişkisini net olarak ortaya koyacak geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Psoriasis is an inflammatory, immune-mediated cutaneous disorder that affects approximately 1-3% of the general population and has recently been recognized as a systemic disease which is associated with multiple comorbidities such as obesity, cardiovascular diseases, and the metabolic syndrome. Asymmetrical dimethylarginine (ADMA), naturally occurring L-arginine analogue derived from the proteolysis of proteins containing methylated arginine residues is the major endogenous competitive nitric oxide synthase inhibitor. Numerous studies suggest that an elevated plasma level of ADMA is associated with endothelial dysfunction and is an independent risk factor for several diseases, such as hyperhomocysteinemia, hypertension, coronary artery disease. The link between the psoriasis and the conditions like endotelial dysfunction which may lead to atherosclerosis and elevated homocystein levels that is accepted as a risk factor for cardiovascular diseases, was reported previously. But there is not any study examining the serum ADMA levels of psoriatic patients in the literature. In our study we aimed to evaluate the serum ADMA levels and figure out the relationship between the severity of the disease and other cardiovasculer risk factors in psoriatic patients. The study was carried out at GATA Haydarpasa Training Hospital, Departments of Dermatology and Biochemistry. Forty consecutive male patients with mild to moderate psoriasis and forty healty male volunteers as control grup (mean ages: 26,03±5,0 and 23,4±3,57 respectively), were included into the study. Waist circumference, lenght and weight of all participants were measured and fasting blood samples were taken for the biochemical parameters. For statistical interpretation SPSS (version 15.0) software packet program was used. Results were assessed in %95 confidence interval and p<0.05 value was considered significant. There was no statistically significant difference between study and control groups for the ADMA, homocysteine, vitamine B12, HDL and antithrombin III (AT III) levels. In psoriatic group, although not statistically significant 1,19 fold increase were observed for the serum ADMA levels associated with the severity of PASI score. Waist circumference (p=0,03), total cholesterol (p=0,007), LDL cholesterol (p=0,014) and fibrinogen (p=0,049) that is considered as a marker of inflammation levels were higher and folic acid (p=0,04) levels were lower in the patient group. In terms of laboratory parameters, between ADMA and HDL (p=0,045), LDL (p=0,04) and total cholesterol (p=0,01) a significant negative relationship was found just only in the control group. Results show that, the feature of psoriasis, being an independent risk factor for cardiovascular diseases that occurs as a result of tendency to obesity and atherogenic dyslipidemia, accompanied by inflammation seems to be present till the earlier ages in correlation with disease severity. Extensive studies are needed to clearly demonstrate the relationship between this situation and serum ADMA levels in psoriatic patients.