Primer PCI yapılan STYME'lı hastalarda QRS skoru ile sol ventrikül miyokardiyal performans indeksi arasındaki ilişki

Abstract

Amaç: Birincil perkütan koroner girişim (BPKG), akut ST yükselmeli miyokard enfarktüsünde (STYME) tercih edilen reperfüzyon yöntemidir. Akut miyokard infarktüsünde (AMİ) optimal reperfüzyon, epikardiyal arter kan akımında, miyokardiyal perfüzyonda ve mikrovasküler akımda düzelme ile karakterizedir. İnfarkt ile ilişkili arter açık olsa bile, bozulmuş miyokardiyal perfüzyon kötü prognoz ile ilişkilidir. EKG, miyokardiyal perfüzyonu değerlendirmekte kullanılabilmektedir. Miyokardiyal performans indeksi (MPİ) kolay ölçülebilen, ventrikül geometrisinden bağımsız olarak hem sistolik hem de diyastolik fonksiyonu birlikte değerlendiren bir yöntemdir. Yapmış olduğumuz bu çalışmanın amacı, EKG'de değerlendirilen Selvester QRS skoru ile miyokardiyal performans indeksi arasındaki ilişkiyi araştırmakMetod: Çalışmaya 25-80 yaşları arasında erkek, kadın toplam 100 hasta alındı. Bu hastaların %17'si kadın %83'ü erkek hasta olup yaş ortalamaları 57,6 ± 11'di. Acil servise akut STYME ile başvurup, BPKG yapılan hastalarda QRS skoru ile sol ventrikül miyokardiyal performans indeksi arasındaki ilişki araştırıldı. Hastalar koroner yoğun bakım ünitesine yatırıldıktan 24 ila 48. saat sonra EKG çekildi. Ekokardiyografi yine hasta başvurularının 24 ila 48.saatleri arasında bakıldı. Ekokardiyografik ölçümler Amerikan Ekokardiyografi Kılavuzu önerilerine göre ölçüldü. Orta ve/veya ileri derecede kalp kapak hastalığı olan, ekojenitesi kötü olan ve atriyal fibrilasyonu olan hastalar çalışmadan dışlandı.Sonuç: Çalışmanın sonucunda Selvester QRS skoru ile sol ventrikül MPİ arasında güçlü pozitif ilişki saptadık. Çalışmamızın sonucuna göre STYME ile başvurmuş ve BPKG yapılan hastalarda Selvester QRS skoruna göre MPİ ve EF (ejeksiyon fıraksiyonu) tahmini yapılabilir. Bu nedenle Selvester QRS skoru bu hastalarda MPİ gibi birçok kardiyovasküler sonlanım noktalarını tahmin ettirebilir.

Aim: Primary PCI is preferred reperfusion strategy in patients with STEMI. Optimal reperfusion in AMI is caracterized by improvement microvascular flow, epicardial arterial blood flow and miyocardial perfusion. Even if the infarct associated artery is open, impaired myocardial perfusion is associated with bad prognosis. ECG can be used evaluation of the myocardial perfusion. MPI is a method that evaluates both systolic and diastolik function independently of the ventricle geometry, which can be easily measured. The purpose of this study we have done to investigate relationship between Selvester QRS score which evaluated with ECG and MPI.Method: In this study men and women totally a hundred patients were enrolled. The mean ages were 57,6 ± 11, and 17% of the patients were female and 83% of the patients were male. We investigated the relationship between QRS score and MPI in patiens with STEMI treated by primary PCI. The electrocardiography of the patients with coronary intensive care unit were taken between 24-48 hours from the first refferal to the hospital. The echocardiography performed between 24-48 hours with ECG. Echocardiographic measurements were measured according to the guidelines of the American Cardiology Association. Patients with moderate to severe valvular heart disease, who has bad echojenity and atrial fibrallation were remowed from study. Results: According to the result of the study we found a strong positive correlation between Selvester QRS score and left venricle MPI. According to result of our study we can use the Selvester QRS score to predict left ventricle MPI the patients with STEMI treated by primary PCI. So the QRS score can be used with these patient to predict severe primary endpoints of the STEMI like MPI.