Yenidoğanlarda intrakranial kanamanın risk ve prognostik faktörleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
58 ÖZET Yenidoğanlarda intrakranial kanama, sık görülen morbiditesi ve mortalitesi yüksek olan önemli problemlerdendir. Bu çalışma, ünitemizde intrakranial kanama tanısıyla izlenen bebeklerde kanama sıklığım, tiplerini ve etiolojiden sorumlu faktörleri belirlemek ve uzun dönemde olguların prognozlarını araştırmak amacıyla iki aşamalı olarak planlandı. Çalışmamızın retrospektif olarak yapılan ilk aşamasında, Ocak 1997-Haziran 2001 tarihleri arasındaki dönemde yatırılarak izlenen ve kranial ultrason ile intrakranial kanama geçirdiği saptanan 151 hastanın dosyası değerlendirildi. Prospektif olarak planlanan ikinci aşamada ise, taburcu olan hastalar kontrole çağrılarak, nörolojik gelişimleri yanısıra AGTE testi ile genel gelişimleri değerlendirilmeye alındı. İntrakranial kanama görülen hastaların hepsinde PV-İV kanama saptandı. Bu kanama ile birlikte iki hastada subdural, iki hastada intraserebellar ve bir hastada SAK görüldü. Kanama sıklığı pretermlerde %19,1 iken, termlerde %0,33 olarak saptandı. Ciddi kanamanın gelişmesinde rol oynayan önemli faktörler; asfiksi, konvülsiyon, yatış esnasında kötü nörolojik bulgular ve düşük doğum ağırlığının olması şeklinde saptandı. Uzun süreli takiplerde nörolojik sekel gelişimine etki eden faktörler ise, ciddi kanamanın varlığı, asfiksi, yatış esnasında ağır nörolojik bulgular, konvülsiyon ve hidrosefalinin varlığı idi. Kranial USG'nin PV-İV kanamaların tanısında en ideal görünteleme yöntemi olduğu teyid edildi.Uzun süreli izlemde, olguların % 10,8 'inde CP ve mental retardasyon ve %2,1'inde ayrıca epilepsi görüldü. Prognozu belirlemek amacıyla AGTE yapılabilen hastaların %28,5'inde gelişimsel gerilik saptanırken, alt test ham puanlamasında dil-bilişsel ve ince motor hareketlerde daha fazla gerilik saptandı. İntrakranial kanamalı bebeklerin, uzun süreli takipleri multidisipliner bir çalışmayı gerektirmektedir. Ciddi kanaması ve majör nörolojik sekeli olmayan olgularda da, AGTE sonuçlarında gerilik görülebilmesi, minor nörolojik bozuklukların gözden kaçmaması içki bu bebeklere takiplerde AGTE yapılması uygun olabilir. Ancak bu konuda daha geniş hasta gruplarını içeren prospektif çalışmalara gereksinim olduğu düşünülmektedir.
Collections