Yenidoğanlarda akut böbrek yetmezliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VII-OZET Son yıllarda, tıbbi ve teknolojik gelişmeler sayesinde, ağır hastalığı olan yenidoğanların yaşama şansları artmıştır. Buna bağlı olarak sepsis, asfiksi, konjenital kalp hastalığı (KKH) gibi ağır hastalığı olan yenidoğanların izlemi esnasında akut böbrek yetmezliği (ABY) tablosu ile daha sık karşılaşılmaktadır. Bu da ABY'de tanı güçlüğü, tipinin belirlenmesi gibi sorunları beraberinde getirmektedir. Tam ve tedavide gecikilmesi, mortaliteyi ve morbiditeyi arttırabilmektedir. Böbrek yetmezliğine zemin hazırlayan risk faktörlerinin önceden bilinmesi ABY'nin önlenmesinde, tanısında ve tedavisinde önemli görünmekte ve yenidoğanlarda ABY etiolojisi toplumlara göre değişebilmektedir. Yenidoğan servisimize yatan hastalarda ABY sıklığının, tiplerinin, etiolojide sorumlu olan etkenlerin, risk faktörlerinin, seyrinin ve erken dönemde mortaliteye etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla Ocak 1996 - Aralık 2000 tarihleri arasındaki 5 yıllık dönemde ünitemize yatan tüm hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirmeye alındı. Akut böbrek yetmezliği tanısında BUN ve serum kreatinin düzeyleri temel alındı. BUN düzeyi >25 mg/dl ve/veya serum kreatinin düzeyi >1.2 mg/dl olan hastalar çalışmaya alındı. Toplam 146 hasta (28 preterm ve 118 term) çalışma kriterlerine uygundu. Hastalar preterm-term ve prerenal-renal ABY olarak iki ayrı şekilde gruplandırılıp, gruplar arası farklar, klinik, laboratuar bulguları ve hastalığın seyri açısından Independent Samples Test, Mann- Whitney U testi, Chi-square testi ve Fisher Exact Testleri kullanılarak karşılaştırıldı. Çalışmamızda, yenidoğanlarda ABY görülme sıklığı %5.1 ve mortalite %22.6 olarak bulundu. Olguların %70.5'i prerenal, %28.8'i renal ve %0.7'si postrenal tipte ABY idi. Hastaların 1/3'ünde etioloji multifaktöriyeldi. En sık ABY nedenleri olarak sırasıyla; dehidratasyon, sepsis ve hipoksi saptandı. Hastaların %98'inde risk faktörleri bulunuyordu. En sık saptadığımız risk faktörleri; enfeksiyon, dehidratason ve perinatal asfiksi idi. Çalışmanın ilk bölümünde preterm ve term yenidoğan grupları karşılaştırıldı. Bu gruplar arasında klinik-laboratuar bulguları, ABY seyri ve tipi açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0.05). Ancak, renal USG'de patoloji görülme oranının preterm hastalarda term hastalara göre daha düşük olduğu bulundu (p<0.05). 82Çalışmamızın diğer bölümünde hastalar ABY tipine göre prerenal ve renal olarak ayrılıp karşılaştırıldı. Bu gruplar arasında gestasyonel yaş ortalaması, doğum ağırlığı kaybı ortalaması, tanı yaşı, hastanede yatış süresi, serum osmolarite ortalaması, kan gazlan, hiperürisemi varlığı ve idrar bulguları açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0.05). Ancak prerenal ABY grubunda serum sodyum ortalaması, GFR ortalaması ve diüretiğe yanıt oranı anlamlı şekilde yüksek, hiperpotasemi varlığı, serum kreatinin-FeNa-RFI ortalaması, oligüri-anüri görülme sıklığı, renal USG'de patoloji görülme oranı ve diyaliz gereksinimi anlamlı oranda düşük, ABY'nin düzelme süresi renal ABY grubuna göre anlamlı oranda kısa bulundu (p<0.05). Hastaların %10.3'üne periton diyalizi uygulanmıştı ve bunlarda mortalite %60 olarak bulundu. Diyalize alınan hastalarda, en sık görülen ABY ve ölüm nedeni sepsis idi. Çalışmamızda ABY'li yenidoğanlarda en sık ölüm nedeni sepsis idi (%54.5). Univaryant analize göre cinsiyet, gestasyonel yaş, gestasyonel yaşa göre doğum ağırlığı ve hipoksinin mortaliteyi etkilemediği (p>0.05), ABY'nin renal tipte olması, oligüri-anüri varlığı, etiolojide sepsis olması ve diyaliz gereksinimi olmasının erken dönemde mortaliteyi olumsuz olarak etkilediği belirlendi (p<0.05). Çalışmamızda, yenidoğanlarda ABY etiolojisinde prerenal nedenlerin önde geldiği, en önemli risk faktörlerinin enfeksiyon, dehidratasyon ve perinatal asfiksi olduğu belirlendi. Bu hasta grubunda, uzun dönem prognostik faktörlerin belirlenebilmesi için, kontrollü prospektif çalışmalara gereksinim olduğu düşünülmektedir. 83
Collections