Anti-IGE (omalizumab) tedavisinin kronik spontan ürtiker tanılı hastalarda 25-oh D vitamin değerleri üzerine etkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ürtiker, eritemli, kaşıntılı, değişik büyüklüklerde papül ve plaklarla karakterize, geçici kutanöz vasküler bir reaksiyondur. Bu çalışmanın amacı; kronik spontan ürtiker (KSÜ) hastalarında Omalizumab tedavisinin 25OH Vitamin D değerleri üzerine olan etkisinin araştırılmasıdır. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdülhamid Han Sağlık Araştırma Uygulama Merkezi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı polikliniğine 1 Eylül 2016 -1 Ocak 2017 tarihleri arasında başvuran, KSÜ hastalarından, Omalizumab 300mg subkutan enjeksiyon tedavisi planlanan toplam 20 hastanın tedavi öncesi ve tedavinin 1. ay sonunda serum 25OH Vitamin D değerleri prospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya alınan 20 KSÜ hastanın 10'u (%50) kadın, 10'u (%50) erkekti. Yaşları 18-50 arasında olup, yaş ortalaması ve standart sapması 37.4 ±7.25 idi. Hastalık süreleri 6 ay ile 24 ay arasında değişmekte olup ortalama 15.85 ±7.03 olarak bulundu. Hastaların Omalizumab tedavisi öncesi UAS7 ortalama değerleri; 0-14 arası hafif, 15-30 arası orta, 30-42 arası şiddetli olarak sınıflandırıldığında, hafif derecede 3 (%15) ve orta derecede 17 (%85) hasta olduğu izlendi. Hastaların Omalizumab 300mg SC enjeksiyon öncesi ve sonrası UAS7 değerlerinin ortalamaları arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulundu (t=29,61;p<0,0001). UAS7 ortalama değeri ''hafif şiddet'' olarak sınıflandırılan hastaların tedavi öncesi (0.gün) 25OH D vitamin değer ortalamaları ile, UAS7 ortalama değeri ''orta şiddet'' olarak sınıflandırılan hastaların, tedavi öncesi (0.gün) 25OH D vitamin değer ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (Mann-Whitney U test; Z=-2,276; p<0,05). Hastaların, serum 25OH D vitamin ortalama değerlerinin, tedavi öncesi(0.Gün) ve sonrası (30. Gün) arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (t=-1,62;p=0,115).Bu çalışmada, KSÜ hastalarında Omalizumab tedavisinin, serum 25OH Vitamin D değerleri üzerine olan etkisi araştırılmıştır. Daha önce bu konuda çalışma bulunmamakta olup, çalışmamız literatürde ilk özelliği taşımaktadır. UAS7 ortalama değerleri ''hafif şiddet'' olarak sınıflandırılan hastaların 25OH D vitamin değer ortalamaları, UAS7 ortalama değerleri ''orta şiddet'' olarak sınıflandırılan hastaların 25OH D vitamin değer ortalamalarından istatistiksel olarak daha yüksek bulunmuştur. Tedaviyle birlikte 25OH D vitamin değer ortalamalarında artış olmasına rağmen, farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Serum D vitamini düzeylerinin, KSÜ etiyolojisindeki rolünün ve Anti-IgE(Omalzumab) tedavisiyle olan ilişkisinin daha geniş çaplı, çok merkezli randomize çalışmalarla aydınlatılması; altta yatan immün mekanizmalarla olan ilişkisinin anlaşılmasına, hastalığın ve semptomların kontrol altına alınmasında klinisyenlere kolaylık sağlayacağı kanaatindeyiz. Urticaria is a temporary vascular reaction which is characterized with erythematous pruritic papules and plaques of various sizes. The aim of this study is to investigate the role of Omalizumab treatment in 25OH vitamin D levels of patients with chronic spontaneous urticaria (CSU)Twenty CSU patients who admitted to University of Health Science Haydarpasa Sultan Abdulhamid Research and Practicing Hospital, Department of Dermatology, between the 1st of Semptember 2016 and 1st of January 2017 were enrolled in this study. We investigated the relationship between Omalizumab 300mg subcutaneus injection treatment and blood 25OH vitamin D levels, before and at the end of the 1st month.In all, 10 women (50%),10 men (50%) and total of 20 patients were included in this study. Patients were between 18 and 50 years old (mean 37.4 ±7.25 years). Disease durations were between 6 and 24 months (mean 15.85 ±7.03 months). When we divide patients in to 3 groups according to mean Urticaria activity score (UAS7) based stage before the treatment; (0-14 mild, 15-30 moderate, 30-42 severe), 3 of them(%15) in mild stage, 17 of them (%75) in moderate stage. Mean UAS7 scores displayed significant improvement at the end of first month of treatment (t=29,61;p<0,0001). There was a significant difference in mean 25OH vitamin D levels between UAS7 mild stage and UAS7 moderate stage patients before the treatment (Mann-Whitney U test; Z=-2,276; p<0,05). There was no significant difference in mean 25OH vitamin D levels between before and at the end of first month of treatment. The role of Omalizumab treatment in 25OH vitamin D levels of CSU patients was invastigated. There has not been any study in this topic and our study is the first in the literature. According to our study, 25OH vitamin D levels of UAS7 mild stage patients are higher than UAS7 moderate stage patients levels. There was improvement in 25OH vitamin D levels with Omalizumab 300mg injection but statistically no significant difference was found. We may suggest that with the future studies about relationship between Omalizumab treatment of CSU and vitamin D levels, it would be helpful for clinicians to control the disease and symptoms.
Collections