Esansiyel trombositemili hastalarda klinik ve laboratuvar bulgularının ikincil komplikasyonlar ile olan ilişkisinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Esansiyel trombositemili (ET) hastalarda ikincil komplikasyonlara eğilimi arttıran klinik ve laboratuvar bulgularının saptanmasıdır. MATERYAL VE METOT: Hematoloji polikliniğimizde 1990-2019 tarihleri arasında ET tanısı ile takip edilen 208 hasta belirlendi. 2016 öncesinde tanı alanlarda 2008 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kriterleri, sonrası tanı alanlarda ise 2016 DSÖ sınıflama kriterleri arandı. Çalışma kriterlerini karşılayan 192 hastanın verileri incelendi. Hastaların doğum tarihi, tanı tarihi, son görülme tarihi, cinsiyeti, dalak boyutu, tanı anı tam kan sayımı değerleri, kardiyovasküler risk faktörleri, genetik analizleri (JAK-2, JAK-2 EXON, CALR, MPL), kemik iliği bulguları ve tedavileri incelendi. Hastalarda oluşan ikincil komplikasyonlar tarihleriyle kaydedildi. Hastalar komplikasyon olup olmamasına göre iki gruba ayrıldı ve gruplar birbirleriyle karşılaştırıldı. Ayrıca 60 yaş altı ve üstü olacak şekilde iki gruba ayırarak yine klinik ve laboratuvar özellikleri karşılaştırıldı.BULGULAR: Çalışma 135'i (%70.3) kadın ve 57'si (%29.7) erkek, ortanca yaşı 60 (18-89), ortanca tanı yaşı 53 (17-85 ) olan 192 olgu ile yapılmıştır. Olguların 86'sında (%44.8) en az bir kardiyovasküler risk faktörü vardı. 90 (%55.9 )olguda JAK-2 pozitifliği bulundu. Tanı anındaki ortanca hemoglobin değeri 13.3 g/dl, ortanca lökosit değeri 10.2x109/l, ortanca trombosit değeri 929x 109/l, ortanca LDH değeri 283 u/l saptandı. Hastaların 36'sında (%18.8) majör tromboz, 19'unda (%9.9) transformasyon ve 4'ünde (%2.1) majör hemoraji gelişmişti. Tromboz saptanan hastalarla saptanmayan hastalar arasında tanı yaşı, cinsiyet, palpabl splenomegali, LDH, hemoglobin, lökosit, trombosit, JAK-2 pozitifliği, CALR mutasyonu, MPL mutasyonu gibi parametreler için anlamlı fark yoktu (p>0.05). Sadece tromboz saptanan hastalarda kardiyovasküler risk faktörü bulunma oranı daha fazla bulundu (p<0.001). Transformasyon görülen hastalarla görülmeyen hastalar arasında tanı yaşı, cinsiyet, hemoglobin, lökosit, trombosit, kemik iliği retikülin derecesi, JAK-2 pozitifliği, CALR mutasyonu, MPL mutasyonu gibi parametreler için anlamlı fark yoktu (p>0.05). Transformasyon görülen hastalarda görülmeyenlere göre kardiyovasküler risk, palpabl splenomegali, yüksek LDH düzeyi bulunma oranı daha fazlaydı (p:0.029, 0.040, <0.001 sırasıyla), sitoredüktif tedavi alma oranları daha yüksekti ve hemoraji birlikteliği daha fazla görüldü (p:0.049). SONUÇ: Kardiyovasküler risk faktörü taşıyan ET tanılı hastalarımızda tromboz daha sık bulunmuşken diğer klinik ve laboratuvar parametreleri tromboz gelişim riski ile ilişkili bulunmadı. Tanı anında palpabl splenomegali saptanan, kardiyovasküler risk faktörü taşıyan ve daha yüksek LDH düzeylerine sahip olan hastalarda transformasyon daha sık görüldüğü bulundu. 60 yaş üstünde tanı alanlar ile altında tanı alanlar arasında komplikasyon gelişimi açısından anlamlı fark yoktu. Ancak 60 yaş üstünde tanı alanlarda sitoredüktif tedavi alma oranları daha yüksekti. ET'nin en önemli komplikasyonlarından biri olan trombozun tedavisinde kullanılan sitoredüktif tedavinin, ET'nin bir diğer önemli komplikasyonu olan lösemik veya miyeloid transformasyona eğilimi arttırması ET tedavisinin zorluğunu açıkça göstermektedir. ANAHTAR KELİMELER: Esansiyel trombositemi, tromboz, transformasyon, hemoraji EVALUATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN CLINICAL AND LABORATORY FINDINGS WITH SECONDARY COMPLICATIONS IN PATIENTS WITH ESSENTIAL THROMBOCYTEMIAAIM: The aim of this study was to determine the clinical and laboratory findings in patients with essential thrombocytosis that increased the tendency to secondary complications.METHODS: 208 patients who were followed-up with the diagnosis of ET in Okmeydani SUAM Hematology clinic between 1990-2019 were identified. The 2008 WHO criteria for diagnosis before 2016 and the current 2016 WHO classification criteria for those diagnosed after 2016 were sought. Data of 192 patients who met the study criteria were examined. Date of birth, date of diagnosis, last seen date, gender, spleen size, diagnosis hematological parameters, cardiovascular risk factors (HT, DM, hyperlipidemia, smoking), JAK-2, JAK-2 EXON, CALR, MPL mutations, bone marrow collagen and reticulin levels and treatments were recorded. Secondary complications were recorded with their dates. The patients were divided into two groups according to the presence or absence of complications and the groups were compared with each other. In addition, clinical and laboratory features were compared by dividing them into two groups as 60 years old and under.RESULTS: The study was conducted with 192 patients, 70.3% female and 29.7% male. Their ages ranged from 18 to 89 years, with a median age of 60 years, and a diagnosis of 17 to 85 years, with a median age of 53 years. 44.8% of the patients had at least one cardiovascular risk factor. The rate of JAK-2 positivity was 55.9%. At the time of diagnosis, the median hemoglobin value was 13.3 g/dl, the median leukocyte value was 10.2x109/l, the median platelet value was 929x 109/l , and the median LDH value was 283 u/l. Major thrombosis (58.3% at diagnosis, 63.9% arterial) occurred in 18.8% of patients, transformation in 9.9% (89.5% fibrotic, 10.5% leukemic), and hemorrhage in 2.1% (3 cases followed). There was no significant difference between the patients with thrombosis and those without thrombosis for parameters such as age of diagnosis, sex, palpable splenomegaly, LDH, hemoglobin, leukocyte, platelet, JAK-2 positivity, CALR mutation, MPL mutation (p>0.05). Cardiovascular risk was found to be higher in patients with thrombosis (p<0.001). There was no significant difference between the patients with and without transformation for parameters such as age of diagnosis, gender, hemoglobin, leukocyte, platelet, bone marrow reticulin grade, JAK-2 positivity, CALR mutation, MPL mutation (p>0.05). Cardiovascular risk factors, palpable splenomegaly and high LDH levels were found to be higher in patients with transformation (p: 0.029, 0.040, <0.001 respectively), and hemorrhage coexistence was higher (p: 0.049).CONCLUSIONS: Thrombosis was found to be more frequent in patients with ET who had cardiovascular risk factor, but other clinical and laboratory parameters were not related to thrombosis development risk. Transformation was more common in patients with palpable splenomegaly, cardiovascular risk factor and higher LDH levels at diagnosis. There was no significant difference in the development of complications between patients older than 60 years and those younger than 60 years However, cytoreductive treatment rates were higher in patients older than 60 years of age. The fact that cytoreductive therapy used in the treatment of thrombosis, which is one of the most important complications of ET, increases the tendency to leukemic or myeloid transformation, another important complication of ET, clearly shows the difficulty of ET treatment.KEY WORDS: Essential thrombocytosis, thrombosis, transformation, hemorrhage
Collections