Güvenlikleştirme süreçlerinde medyanın rolü: 28 şubat örneği

Abstract

Bu tez çalışmasında `güvenlik` gibi tartışmalı bir kavram; uluslararası güvenlik çalışmaları alanında dar ve geniş güvenlik tartışmaları içerisinde bir üçüncü yol olarak ortaya çıkan Kopenhag Okulu'nun güvenlikleştirme (securitization) yaklaşımı ışığında ele alınırken güvenlikleştirme süreçlerinde medyanın rolü ana akım medya üzerinden sorgulanmıştır. Bu bağlamda öncelikle Türkiye'nin güvenlik anlayışı ve medyası Türkiye'nin devlet geleneği ve siyaset kültürüne atıfla genel hatlarıyla ortaya konulmuş ve `28 Şubat Postmodern Darbesi` güvenlikleştirme yaklaşımı çerçevesinde ele alınmıştır. Bu süreçte bir fonksiyonel aktör olarak değerlendirilen medyanın rolü ise dönemin ana akım Türk medyası üzerinden sorgulanmıştır. Bu şekilde çalışma içerisinde ister objektif ister subjektif bir algıdan kaynaklansın güvenlik; güvenlikleştirme yaklaşımının ışığında varoluşsal bir tehdidin özneler-arası inşasıyla oluşan bir süreç olarak değerlendirilmiş ve bu süreçte medya fonksiyonel bir aktör olarak incelenmiştir. Nihayetinde 28 Şubat sürecinde fonksiyonel aktör rolü sorgulanan ana akım Türk medyasının bu rolü icra ederken pozisyonunun güvenlikleştirici aktörün güvenlikleştirme adımını destekler nitelikte olduğu görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Güvenlik, Kophenhag Okulu, Güvenlikleştirme, Medya, Türk Medyası, 28 Şubat, Postmodern Darbe.

In this thesis, the role of media in a securitization process is examined on the ground of the roles played by the Turkish mainstream media in the process of the 28 February Coup. Though it has been labelled as a contested concept, this study frames the concept of security within the confines of the `securitization approach` of Copenhagen School which stands as a third way between narrow and wide security debates. In this context, Turkey's security practices and media are portrayed with reference to Turkey's state tradition and political culture in general and Postmodern Coup of Feb.28 in particular. In accordance with the terms of the approach, the position of Turkish mainstream media is debated in relation to the coup process by putting a special emphasis on the role played by the former as a `functional actor`. Thus, the study argues that security, whether it originates from objective facts or subjective perception, is taken as a condition which is constructed through an intersubjective process. Here, media plays its role of a functional actor by communicating an existential threat to the audience in a process of securitization. The thesis finally claims that Turkish mainstream media performed an effective role during the securitization process as it took a supportive position in the February. 28 period.Key words: Security, Copenhagen School, Securitization, Media, Turkish Media, February 28, Postmodern Coup.