Sağlıklı tekil gebeliklerde ikinci trimester amniyosentez sıvılarında bakılan IL-6 ve m-CRP düzeylerinin spontan preterm doğumu öngörmedeki etkisi ve bu amaçla kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, preterm doğum için hiçbir risk faktörü bulunmayan tekil gebeliklerde midtrimesterda amniyotik sıvıdaki interlökin-6 (IL-6) ve C-reaktif protein (CRP) düzeylerinin preterm doğumu öngörmedeki değerinin tespit edilmesidir. Metot: Merkezimiz perinatoloji kliniğine prenatal genetik taramalarında yüksek risk nedeniyle mid-trimester genetik amniyosentez amacı ile refere edilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Alınan amniyotik sıvının bir kısmı IL-6 ve CRP çalışmak için ayrıldı. Daha sonra gebeler doğuma kadar takip edilerek doğum şekilleri, doğum haftaları ve komplikasyonlar not edildi. Preterm doğum yapan gebeler ile term doğum yapan gebeler amniyotik sıvı CRP ve IL-6 düzeyleri yönünden karşılaştırıldı.Sonuçlar: Amniyosentez yapılan 151 tekil gebelikten 142 tanesi çalışmaya dahil edildi. Gebeler doğum haftalarına göre term doğum yapanlar ve preterm doğum yapanlar olarak iki gruba ayrıldı. Preterm doğum yapan grupta amniyotik sıvı IL-6 düzeyi term doğum yapan gruba göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Ayrıca amniyotik sıvı IL-6 düzeyi ile doğum haftası arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ters korelasyon saptandı (CC: -18.5%, p<0.05). Amniyotik sını CRP düzeyleri ile doğum haftası arasında da negatif korelasyon saptandı ancak istatistiksel olarak anlamlı düzeye ulaşmadı (p=0.068). Sonuç: Midtrimester amniyotik sıvı IL-6 düzeyi preterm doğum için riski yüksek olan gebeleri belirleyebilmektedir. Bu amaçla amniyosentez yapmak kabul edilebilir bir yöntem olmasa da mid-trimester genetik amniyosentez yapılan gebelerde amniyotik sıvıda IL-6 düzeyinin tayini uygulanabilir bir yöntemdir. Objective: The aim of this study was to determine the value of amniotic fluid interleukin-6 (IL-6) and C-reactive protein (CRP) levels in the prediction of preterm delivery in singleton pregnancies without any known risk factors for preterm delivery in Turkish women. Materials and Methods: Patients in the present perinatology department who underwent mid-trimester genetic amniocentesis due to evidence of increased risk of aneuploidy in their prenatal serum screening tests were included in the study. A sample of amniotic fluid from each patient was assessed for IL-6 and CRP. Concentrations of IL-6 and CRP in the amniotic fluid of preterm delivery and term delivery groups were compared. Results: Of 151 singleton pregnancies, 142 participants were included in the study. The participants were assigned to either the preterm or term delivery group based on pregnancy outcome. IL-6 levels in the amniotic fluid were significantly higher in the preterm delivery group, and there was a statistically significant negative correlation between IL-6 concentrations in the amniotic fluid and gestational age at delivery (correlation coefficient (CC): -18.5%, p < 0.05). A negative correlation was also detected between CRP levels in the amniotic fluid and gestational age at delivery, but the correlation was not statistically significant (p = 0.068). Conclusion: Measuring IL-6 in the amniotic fluid can identify women at risk of preterm delivery. Because it is not acceptable to perform amniocentesis for this screening, it is more convenient for patients in whom genetic amniocentesis is performed.
Collections