Subaraknoid kanama şüphesi olan hastalarda bakılan UCH-L1 düzeyinin tanı ve prognozdaki yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç; Bu çalışmada; Subaraknoid kanama (SAK) şüphesi olan hastalarda; Ubiquitin C-terminal Hydrolase L1 (UCH-L1) düzeylerinin tanı ve prognoz tayininde değeri olup olamayacağı araştırıldı.Materyal – Metod: Çalışma tek merkezli, prospektif ve zaman sınırlamalı bir klinik vaka kontrol çalışması olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Servisinde Haziran 2016 – Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Çalışmada; Subaraknoid Kanama şüphesi ile başvuru yapan hastalar değerlendirilmeye alındı, klinik ve tanısal değerlendirme süreçleri sonucunda SAK tanısı alan hastalar belirlendi. Subaraknoid kanama şüphesi dışlanan hastalardan ise kontrol grubu oluşturuldu. Her iki grup hastanın serum ve Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) UCH-L1 örnekleri temin edilerek örneklerden UCH-L1 seviyeleri ölçüldü. SAK tanısı alan ve almayan hastaların verileri karşılaştırıldı. Her iki grupta serum ve BOS UCH-L1 düzeylerinin tanı ve klinik seyir bakımından belirteç olarak kullanılıp kullanılamayacağı araştırıldı.Sonuçlar: Başvuru anında ölçümü yapılan serum UCH-L1 düzeyleri; SAK hastalarını tanısal olarak ayırt etmede yeterli bulunmadı. Ölçümü yapılan serum UCH-L1 seviyeleri hastaların klinik ilerleyiş ve prognozunu gösterecek düzeyde anlamlı bulunmadı. BOS UCH-L1 düzeylerinin SAK tanılı hastalarda anlamlı derecede yüksek olduğu ve bu bakımdan tanısal bir belirteç olarak kullanılabilirliğinin yapılacak çalışmalarla desteklenebileceği görüldü. Ancak BOS UCH-L1 seviyelerinin de hasta mortalite, morbidite ve prognozuna dair anlamlı veri sunmadığı tespit edildi. Objective; In this study; Ubiquitin C-terminal Hydrolase L1 (UCH-L1) levels were investigated in patients with suspected subarachnoid hemorrhage (SAH) as a valuable biomarker for the diagnosis and prognosis. Materials- Methods: The study was conducted between June 2016 and October 2017 at Karadeniz Technical University Faculty of Medicine- Emergency Medicine Department as a unicenter, prospective and time limited clinical case control study. At this study; patients who applied with subarachnoid hemorrhage were taken into consideration and patients with SAH diagnosis were identified by clinical and diagnostic evaluation processes. A control group was formed from the subarachnoid hemorrhage diagnosis excluded patients. UCH-L1 levels were measured in samples from both groups of patients by obtaining serum and cerebrospinal fluid (CSF) UCH-L1 samples. The data of patients who received SAH diagnosis and those who did not received SAH diagnosis were compared. It was investigated whether serum and CSF UCH-L1 levels could be used as a marker for diagnosis and clinical course in both groups.Results: Serum UCH-L1 levels measured at the time of admission; it was not enough to differentiate SAK patients diagnostically. Measured serum UCH-L1 levels were not significant at the level of clinical progression and prognosis of the patients. It was found that CSF UCH-L1 levels were significantly higher in patients with SAH, and that their usefulness as a diagnostic marker could be supported by studies to be performed. However, it was found that CSF UCH-L1 levels did not provide any significant data on patient mortality, morbidity and prognosis.
Collections