Primer perkütan koroner girişim yapılan hastalarda toplam iskemik sürenin mortaliteye etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ST segment yükselmeli miyokard infaktüsünde koroner reperfüzyonun hızlı şekilde sağlanması kritik öneme sahiptir. Toplam iskemik süre semptomların başlamasından koroner reperfüzyonun sağlanmasına kadar geçen süredir. Toplam iskemik süre hasta gecikmesi ve sistem gecikmesinin toplamıdır. Primer perkütan koroner girişim yapılan ST segment yükselmeli miyokard infaktüsü hastalarındaki sistem gecikmesinin diğer bir deyişle toplam kapı tel zamanının mortaliteye etkisi ile ilgili çok sayıda çalışma yapılmıştır. Ancak, literatürde primer perkütan koroner girişim yapılan hastalarda toplam iskemik sürenin mortaliteye etkisi ile ilgili az sayıda çalışma olup hasta gecikmesinin mortaliteye etkisiyle ilgili ise literatürde çalışmaya rastlanılmamıştır. Çalışmamızın amacı, primer perkütan koroner girişim yapılan hastalarda toplam iskemik sürenin mortaliteye etkisinin araştırılmasıdır. Çalışmaya, 380 tane ST segment yükselmeli miyokard infaktüsü hastası dahil edildi. Bu hastalarda; cinsiyet, yaş, eğitim durumu, komorbid hastalık gibi karakteristik özellikler, hastanın başvuru kliniği, toplam iskemik süre ve onun alt bileşenlerinin mortalite ile ilişkisi araştırıldı.Çalışmamızda, yaştaki artışın, eğitim süresinin 9 yıl altında olmasının, komorbid hastalıklardan diyabetes mellitus, hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı ve obezitenin, kritik lezyon bulunan damar sayısının, kronik total oklüzyonun, LMCA'da kritik lezyon varlığının ve kapı tel zamanının 90 dakika üzerinde olmasının artmış mortalite ile ilişkili olduğu bulundu. Toplam iskemik süresi belirlenen 347 dakikalık sınır değerin üstünde olan hastalarda hastane içi ve 1 aylık mortalitenin 12 – 13 kat daha fazla olduğu ve kapı tel süresinin 60 dakika altına inmesinin mortalite riskini anlamlı şekilde azaltmadığı sonuçlarına varıldı. Ayrıca, toplam iskemik sürenin kapı tel süresine göre, hastane içi ve 1 aylık mortaliteyi öngörmede daha iyi bir prediktif değere sahip olduğu bulundu. Sonuç olarak, kapı tel süresinin 90 dakika altına düşürülmesinin mortaliteyi azalttığı ancak 60 dakika altına düşmesinin anlamlı mortalite azalışına neden olmadığı gösterildi. Hastanın karar verme süresinin toplam iskemik sürenin önemli bir kısmını oluşturduğu ve karar verme süresi uzadıkça hastane içi ve 1 aylık mortalitenin anlamlı şekilde arttığı çalışmamızda gösterildi. Toplam iskemik sürenin kapı tel süresine göre, hastane içi ve 1 aylık mortaliteyi öngörmede daha iyi bir prediktif değere sahip olduğu bulundu. ABSTRACT The effect of total ischemic time on mortality in patients undergoing primary percutaneous coronary intervention Rapid reperfusion of coronary occlusion has critical prognostic importance in patients undergoing primary percutaneous coronary intervention in STEMI. The time from symptom onset to coronary reperfusion is called total ischemic time. Total ischemic time includes two different delays which are patient-related delay and system-related delay. Several studies have been conducted on the mortality effect ofsystem depended delay in patients with ST- segment elevation myocardial infarction who underwent primary percutaneous coronary intervention. However, in the literature, there is insufficient knowledge about the effect of total ischemic time and patient-related delay to patients' mortality rate. The aim of our study is to investigate the effect of ischemic time to mortality in patients undergoing primary percutaneous intervention. 380 patients with ST-segment elevation myocardial infarction are included in the study. In these patients, characteristics such as sex, age, education status, comorbid diseases, features related to patient's clinical status, total ischemic time and its subcomponents and their relationship with mortality are investigated. Older age, education duration less than 9 years, comorbid diseases such as diabetes mellitus, hypertension, chronic renal disease and obesity, the number of vessels with critical lesions, chronic total occlusion, LMCA involvement, and door balloon time above 90 minutes are found associated with increased mortality. Patients with a total ischemic time greater than 347 minutes are at risk 12 to 13 times more than other patients and it is concluded that door balloon time below 60 minutes don't decrease mortality significantly. Furthermore, total ischemic time are found to be a better predictor of in-hospital and 1 month mortality compared to door balloon time. As a result, lowering of door to balloon time below 90 minutes decreases in-hospital and 1 month mortality significantly but lowering of door to balloon time below 60 minutes does not decrease mortality significantly and total ischemic time is a better mortality predictor than door to balloon time.
Collections