Türk toplumunda organık ve fonksiyonel dispepsili hastalarda etyolojiye yönelik analiz
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Dispepsi gastrointestinal kaynaklı spesifik olmayan semptomlar topluluğu olarak tanımlanabilir. Dispepsi ile başvuran hastalarda yakınmaların nedenini ortaya koymak için yapılan incelemelerde dispepsiye neden olabilecek patolojiler (ülser vs.) saptanabilirse bu tür dispepsiler organik dispepsi, lokal veya sistemik bir hastalık sorumlu olarak bulunamamış dispepsiler ise fonksiyonel dispepsi olarak tanımlanırlar. Amacımız Türk toplumunda organik ve fonksiyonel dispepsili hastalarda muhtemel etyolojik faktörleri incelemekti.Materyal ve Metod: Çalışmamız, prospektif olarak planlandı. Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji polikliniklerine Haziran 2008 tarihinden itibaren dispepsi şikâyetler ile başvuran ilk 200 erişkin hasta cinsiyet gözetilmeksizin çalışmaya dahil edildi. Bu tarihten itibaren hiçbir gastrointestinal şikâyeti olmayan ilk 100 hasta ise kontrol grubu olarak çalışmaya alındı. Tüm hastalara tam bir fizik muayene yapıldı ve demografik bilgileri kaydedildi. Tüm olgular etik kurul komitesi tarafından kabul edilmiş olan bilgilendirilmiş onam formlarını imzaladılar. Çalışmamıza dahil edilen tüm hastaların hemogram ve biokimya tetkikleri ile gaita tetkikleri (gaitada parazit aranması) incelendi. Dispepsi şikâyeti olan toplam 200 hastaya üst gastrointestinal endoskopisi uygulandı ve ülser veya gastrit tespit edilen hastalar organik dispepsili olarak kabul edildi. Ardından tüm dispepsi şikayeti olan hastalara tüm batın USG uygulandı ve safra kesesinde kalkül ya da sludge tespit edilen hastalar da organik dispepsi grubuna dahil edildi.Bulgular: Çalışmamıza dispepsisi olan toplam 200 ve dispepsisi olmayan toplam 100 olmak üzere 300 hasta dahil edilmiştir. Dispepsi şikayeti olan 200 hastanın 71(%35.5)' inde üst gastrointestinal endoskopisinde gastrit veya ülser tespit edilmiş olup bu hastalar organik dispepsi olarak kabul edilmişlerdir. Tüm batın USG 'sinde safra kesesinde kalkul veya sludge tespit edilen 33(%33) hastada organik dispepsi grubuna dahil edilmişlerdir.Hem mide patolojisi hem de safra kesesi patolojisi olan hasta sayısı ise 12(%6) olup organik dispepsi grubundaki hasta sayısı sonuç olarak 92 olmuştur. Geri kalan ne USG de ne de üst GİS endoskopisinde bulgu tespit edilmeyen 108 hasta ise fonksiyonel dispepsi grubuna dahil edilmiştir.Çalışmamızda gruplar arasında gerek demografik gerekse biyokimyasal parametreler açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.Sonuç: Çalışmamızda dispepsili hastaların %46 sında organik bir sebep ortaya konabilmiştir. organik dispepsilerin en önemli sebebi üst gastrointestinal patolojilerdir (organik dispepsilerin %77'si). Çalışmamızın dispepsi etyolojisi açısından sonuçları ABD yapılan bir çalışmaya benzerken Japon yada yapılan bir çalışmadan oldukça faklıdır. ABD ye olan bu benzerlik muhtemelen ülkemizde de yaygınlaşmakta olan batı tarzı beslenmeye bağlı olabilir. Çalışmamızda fonksiyonel dispepsili hastalarda yapılan biokimyasal araştırmalarda amilaz ve lipaz da dahil hiçbir parametrenin kontrol grubundan farklı olmadığı bulunmuştur.Bunun nedeni çalışmamızdaki vakaların dispepsi sebebinin çoğunlukla pankreas dışı patolojilerden kaynaklanıyor olması olabilir INTRODUCTION:Dyspepsia can be defined as a combination of unspecific symptoms with gastrointestinal origin. If evaluations of patients with dyspepsia reveal pathologies associated with dyspepsia (ulcer, etc.), these are called organic dyspepsia; if no local or systemic disease can be found as the cause, these are called functional dyspepsia.OBJECTIVE: To investigate possible etiologic factors of organic and functional dyspepsia in Turkey.Materials and method: This prospective study included the first 200 adult patients regardless of gender who presented with complaints of dyspepsia to the Internal Diseases and Gastroenterology departments of Fatih Sultan Mehmet Training and Research Hospital since June 2008. The first 100 patients without any gastrointestinal complaints since that date were included as the control group.Complete physical examination was performed in all patients and their demographic data were recorded. All patients signed informed consents approved by the ethical committee. All of them underwent hemogram and biochemical analysis, and fecal testing (examination of feces for parasites). Upper gastrointestinal endoscopy was performed in 200 patients with dyspepsia, and those with ulcer or gastritis were considered to have organic dyspepsia. Then, all dyspepsia patients underwent abdominal USG, and those with calculi or sludge in their gallbladder were also included in organic dyspepsia group. Results: The study included a total of 300 patients, 200 of which had dyspepsia. Upper gastrointestinal endoscopy showed gastritis or ulcer in 71 (%35.5) of the 200 patients with dyspepsia, and these were considered to have organic dyspepsia. 33 patients (%33) with calculi or sludge detected on abdominal USG were also included in organic dyspepsia group. There were 12 patients (%6) with both stomach and gallbladder pathologies, thus the number of patients in organic dyspepsia group was 92. The remaining 108 patients without any finding neither on USG nor on upper gastrointestinal endoscopy comprised functional dyspepsia group.No statistically significant difference was found between the groups with regard to either demographic or biochemical parameters.Conclusion: In our study, an organic cause could be established in 46% of the patients with dyspepsia. The most important causes of organic dyspepsia are upper gastrointestinal pathologies (77% of organic dyspepsias). The results of our study regarding the etiology of dyspepsia were similar with a study conducted in USA, whereas it was quite different from a study conducted in Japan. The similarity with USA is probably associated with Western-style diet becoming widespread in our country. Biochemical studies performed on patients with dyspepsia in our study showed no difference compared to control group in terms of any parameters including amylase and lipase. This may be due to the fact that the cause of dyspepsia in our study were mostly non-pancreatic pathologies.
Collections