Üriner inkontinanslı kadın hastalarda ürodinami ve translabial ultrasonografi verilerinin karşılaştırılması:Translabial ultrasonografi'nin inkontinans tanısındaki yeri

Abstract

Amaç: Translabial ultrasonografi verilerini ürodinami verileri ile karşılaştırarak inkontinans tanısındaki yerini araştırmaktır.Materyal metod: Çalışma Ocak 2017 ile Mayıs 2017 tarihleri arasında Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği'nde, dahil olma kriterlerine uygun ve gönüllü olan, 40-65 yaş aralığında, anamnezinde mikst tip inkontinans tarifleyen 64 hasta üzerinde yapıldı. Hastalar ürodinami verilerine göre iki gruba ayrıldı.Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 51.19±7.01, vücut kitle indeksi ortalaması 26,69±2,02 idi. Hastalar ürodinami bulgularına göre ürodinamik stres üriner inkontinans (USİ) ve ürodinamik non-stres üriner inkontinans (UNSİ) olarak 2 gruba ayrıldı. USİ grubunda 33, UNSİ grubunda 31 hasta bulunmaktaydı. Translabial ultrasonografi ile saptanan x inişi, y inişi ve mesane boynu mobilizasyonu ortalamaları USİ grubunda, UNSİ grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p:0.001;p<0.05). USİ'in mesane boynu simfizis pubis mesafe değişimi ortalamaları, UNSİ'nin ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p:0.001;p<0.05). Ürodinami ve translabial ultrasonografi verileri karşılaştırıldığında ise; USİ'de; ilk his mesane kapasitesi ile vajen duvar kalınlığı parametreleri arasında pozitif yönlü, %35.9 düzeyinde ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmaktaydı (p:0.040; p<0.05). Total mesane kapasitesi ile x inişi parametreleri arasında ters yönlü, %37.6 düzeyinde ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmaktaydı (p:0.031; p<0.05). Q tipi negatif olan kadınların y inişi değerleri ve mesane boynu mobilizasyou Q tipi pozitif olan kadınların değerlerinden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulundu. Hastalar menapozal durumlarına göre ayrılarak ürodinami ve translabial ultrasonografi verileri karşılaştırıldığında ise; postmenapozal dönemde translabial ultrasonografi verilerinin istatistiksel olarak premenapozal dönemdekilere göre daha anlamlı olduğu görülmüştür.Sonuç: Translabial ultrasonografi; pelvik taban anatomik bilgilerini ve özellikle mesane boynu mobilizasyonunu ucuz, kolay, konforlu, noninvaziv ve güvenilir olarak değerlendirebilir. Üriner inkontinansın değerlendirilmesinde tamamlayıcı bir muayene olarak yapılan translabial ultrasonografi ilerleyen yıllarda temel tanısal araçlardan biri olabilir.

Intraduction: The objective of this study was to explore the importance of translabial ultrasonography data in incontinence diagnosis by comparing with urodynamic data.Material and methods: The study was made in Fatih Sultan Mehmet Training and Research Hospital Urology Clinic between January and May 2017 on 64 patients who were between the ages of 40 and 65, fulfilled the inclusion criteria, volunteered and had mixed type incontinence defined in the anamnesis. The patients were separated into two groups according to their urodynamic data.Results: Average age of the patients was 51.19±7.01 and the average body mass index was 26.69±2.02. The patients were separated into two groups as those with urodynamic stress urinary incontinence (USI) and urodynamic non-stress urinary incontinence (UNSI) according to their urodynamic findings. There were 33 patients in USI group and 31 patients in UNSI group. Average x descend, y descend and bladder neck mobilization values detected with translabial ultrasonography were found statistically significantly high in USI group compared to the UNSI group (p:0.001;p<0.05). Average bladder neck symphysis pubis distance change values of USI were found statistically significantly higher than average UNSI values (p:0.001;p<0.05). When urodynamic and translabial ultrasonography data were compared, there was a positive, 35.9% and statistically significant relation between the first sense bladder capacity and vaginal wall thickness parameters (p:0.040; p<0.05). There was an opposite-directional, 37.6% and statistically significant relation between total bladder capacity and x descend parameters (p:0.031; p<0.05). y descend values and bladder neck mobilization of females with negative Q type were found statistically significantly lower than females with positive Q type. When the patients were separated according to their menoposal condition and urodinamic and translabial ultrasonography data were compared, it was observed that translabial ultrasonography data in post-menopausal period were statistically more significant compared to premenopausal period.Conclusion:Translabial ultrasonography is a method which can be applied to detect anatomic specifications of pelvic floor and specifically, mobilization of bladder neck in an affordable, easy, comfortable, noninvasive and secure way. Translabial ultrasonography done as a complementary examination in urinary incontinence assesscan become one of the main diagnostic tools in the future.