Proksimal femur çivisi uygulanan hastalarda spinal anestezi sonrasında, intravenöz hasta kontrollü analjezi, epidural hasta kontrollü analjezi ve UGS eşliğinde uygulanan femoralsiyatik sinir blok ile sağlanan postoperatif analjezide ağrı düzeyi ve tiyol disülfid dengesi arasındaki korelasyonunun değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Femur kırığı ile gelen hasta profilinin genellikle yaşlı olması ve ekhastalıklarının olması genel anesteziden çok rejyonel anestezi seçimine ve postoperatifanaljezide narkotik ajan kullanımından çekinilmesine, dolayısıyla periferik sinirbloklarının tercih edilmesine neden olur. Cerrahi travma, vücutta stres yanıt olarakbilinen şiddetli nöroendokrin ve sitokin aktivitesine yol açtığı gibi, fizyolojikkoşullardakinden daha fazla serbest oksijen radikalinin açığa çıkmasına sebepolmaktadır. Hücre içindeki tiyol/disülfid dengesinin durumu, o hücredeki oksidatifdurumun ve dolayısıyla maruz kaldığı oksidatif hasarın doğrudan göstergesidir.Periferik kandan oksidatif dengenin her iki tarafı da ölçülebilmektedir. Bizimçalışmamızda, kullanılan üç ayrı analjezi yöntemi ile hücresel düzeyde oksidatif stresiölçen total tiyol, native tiyol ve disülfid değerlerini incelemeyi planlanladık.Gereç ve Yöntemler: Fatih Sultan Mehmet EAH'de proksimal femoral çiviuygulanacak ASA I-III erişkin 60 hasta kapalı zarf yöntemi ile üç gruba ayrıldı. Herüç gruba da perioperatif analjezi hipobarik spinal anestezi ile sağlandı. Postoperatifanaljezi; Grup I'de intravenöz hasta kontrollü analjezi (HKA), Grup II'de epiduralHKA, Grup III ise USG eşliğinde yapılan femoral ve siyatik sinir blok ile sağlandı.Ağrı, postoperatif 3. saatte (T2), 6. saate (T3) ve 24. saatte (T4) görsel analog skala(VAS) ile değerlendirildi. VAS > 3 olduğunda parasetamol 1gr iv infüzyon uygulandı.Hastalardan preoperatif (T0), perioperatif 30. dakikada (T1) ve postoperatif 3. saat(T2), 6. saat (T3) ve 24.saatlerde (T4) kan örnekleri düz jelli tüpe alındı. Tiyol disülfiddenge değerleri kan örneklerinden tespit edildi. Postoperatif dönemde kan alınansaatlerle eş zamanlı bakılan VAS değerleri ile total tiyol, disülfid ve nativ tiyolarasındaki değişimin korelasyonu incelendi. Kan örnekleri alınırken eş zamanlı kalptepe atımı, tansiyon arteriyel, oksijen saturasyonu kaydedildi.Bulgular: Her üç grup içinde total tiyol, native tiyol ve disülfit değerlerindekideğişiklikler grup içinde anlamlı düşüşler olarak değerlendirilmiştir. Ancak gruplararasında preoperatif bazal disülfit değeri ve perioperatif 30. dakikadaki disülfit değeriarasında görülen düşüş miktarları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılıkbulunmamaktadır. Gruplar arasında da disülfit ve nativ ve total tiyol düzeyleri arasındaanlamlı fark bulunmamıştır. Grup II'de düsülfit ve native tiyol değerleri diğergruplardan istatistiksel olarak yüksek tespit edildi. Grup III'ün yaş ortalamaları, GrupI ve Grup II'den istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Grup II'ninpostoperatif 6. ve 24. saat kalp tepe atımı ve ortalama arter basıncı değerleri, GrupI'den istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.Sonuç: Tiyol/disülfit denge düzeyi, oksidatif stresi ölçmekte kullanılan birmarker olarak literatürde yer almaktadır. Çalışmamızda hipobarik spinal anestezisonrası total tiyol, native tiyol ve disülfit değerlerinde her üç grup içinde anlamlıdeğişiklik saptanmıştır. Epidural analjezi uygulanan grupta, ortalama arter basıncı vekalp tepe atım yüksekliği ile birlikte native tiyol ve disülfit değerlerinde de yüksekliktespit edilmiştir. Postoperatif analjezi için seçilen üç farklı yöntem arasında bazal tiyolve disülfit değerleri ışığında yapılan değerlendirmede anlamlı fark bulunmamıştır.Grup içinde yapılan incelemelerde postoperatif analjezinin etkinliğinindeğerlendirilmesinde tespit edilen VAS değerleri tiyol ve disülfit değerleri ile koreleedildiğinde görülen azalmanın anlamlı olduğu sonucuna varılmıştır.Anahtar kelimeler: Tiyol/disülfit, femoral blok, siyatik blok, epidural HKA,iv HKA, alt ekstremite cerrahisi Introduction and Objective: Femur fracture patient profile is usuallyelderly and the presence of additional diseases rather than general anesthesia, thechoice of regional anesthesia and postoperative analgesia in the use of narcotic agentwithdrawal, so the peripheral nerve blocks are preferred. Surgical trauma leads tosevere neuroendocrine and cytokine activity known as stress in the body, leading tothe release of more free oxygen radicals than in physiological conditions. The state ofthe thiol / disulfide balance in the cell is a direct indicator of the oxidative state in thecell and therefore the oxidative damage it is subjected to. Both sides of the oxidativebalance can be measured from peripheral blood. In our study, we planned to examinethe total thiol, native thiol and disulfide values that measured oxidative stress at thecellular level by three different analgesia methods.Materials and Methods: 60 patients with ASA I-III who underwentproximal femoral nails in EAH were divided into three groups with closed envelopemethod. Perioperative analgesia was provided by hypobaric spinal anesthesia in allthree groups. Postoperative analgesia; In Group I, intravenous patient-controlledanalgesia (PCA) was provided with epidural PCA in Group II, and group III with USGguided femoral and sciatic nerve blocks. The pain was assessed by visual analog scale(VAS) at the 3rd hour (T2), at 6 hours (T3) and at the 24th hour (T4). Paracetamol 1griv infusion was performed when VAS> 3. Blood samples were taken from the patientsto preoperative (T0), perioperative 30th minute (T1) and postoperative 3rd hour (T2),6 hours (T3) and 24th hours (T4). Thiol disulfide balance values were determined fromblood samples. In the postoperative period, the correlation between VAS values andthe total thiol, disulfide and native thiol levels were investigated. Simultaneous heartrate, blood pressure and oxygen saturation were recorded.xiResults: The changes in total thiol, native thiol and disulfide values in allthree groups were evaluated as significant decreases in the group. However, there wasno statistically significant difference between the preoperative basal disulfide valueand the decrease in disulfide value at perioperative 30th minute between the groups.No significant difference was found between the groups in terms of disulfide andnative and total thiol levels. In Group II, dulphite and native thiol values were foundto be statistically higher than the other groups. The mean age of Group III wassignificantly higher than Group I and Group II. In Group II, heart rate and mean arterialpressure values at postoperative 6th and 24th hours were found to be significantlyhigher than Group I.Conclusion: Thiol / disulfide balance level is included in the literature as amarker for measuring oxidative stress. In our study, total thiol, native thiol anddisulfide values were significantly different in all three groups after hypobaric spinalanesthesia. In the group treated with epidural analgesia, mean arterial pressure andheart rate were found to be elevated along with native thiol and disulfide values. Therewere no significant differences between the three different methods for postoperativeanalgesia in the light of basal thiol and disulfide values. In the evaluation of theefficacy of postoperative analgesia, VAS values were found to be significant whencorrelated with thiol and disulfide values.Key Words: Thiol / disulfide, femoral block, siatic block, epidural PCA, iv PCA,lower extremity surgery
Collections