Serum rifampisin seviyesinin antitüberküloz tedaviye yanıttaki rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VI. ÖZET Tüberküloz, ülkemizde ve dünyada çok önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastalığın kontrolünde en etkili yaklaşım aktif TB olgularının doğru tanı ve tedavisidir. TB kemoterapisi, 1945'li yıllarda streptomisinin bulunmasıyla başlamış, H ve R'in tedavi de yer almasıyla TB kemoterapisinde kür elde etme şansı artmıştır. Böylece altı aylık kısa süreli tedaviler uygulanmaya başlanmıştır. Standart kısa süreli kemoterapi rejimleriyle ilaçlara dirençli olmayan TB suşlarında tedavi başarı oranı %95'lere çıkmaktadır. H ve R, TB tedavisinde en önemli iki ilaçtır. Yüksek etkileri ile, kısa süreli tedavide kullanılması gereken ilaçlardır. Her iki ilaçla, 6 ay oral alım ile küratif tedavi kolayca sağlanabilir. AntiTB ilaçlara hassas yeni vaka akciğer TB'lu hastalarda, standart verilen tedaviye rağmen hastaların bir kısmında tedaviye yanıt gecikmektedir, bu hastalarda antitb ilaçların serum düzeylerinin subterapötik düzeyde olmasının tedaviye yanıttaki gecikme üzerine etkisi olabilir. Çalışmaya, Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Aralık 2004 ve Haziran 2005 tarihleri arasında yatarak tedavi gören dirençli olmayan yeni vaka akciğer TB hastalığı tanısı konmuş, tedavinin 3. ayında balgam yayma (+) olarak saptanmış 20 hasta ile kontrol grubu olarak dirençli olmayan yeni vaka akciğer TB hastalığı saptanmış tedavinin 3. ayında balgam yayma (-) olarak değerlendirilen 20 hasta alınmıştır. Çalışmamızda, her iki grup arasında serum R düzeyleri arasında, yayma (-) olgularda yayma(+) olgulara göre serum R düzeyleri, çok hafif yüksek olarak saptanmıştır. Ancak istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır(p= 0.760). Çalışmaya alınan hastaların serum R düzeyleri, cinsiyete göre değerlendirildiğinde kadınlarda erkeklere göre daha yüksek seviyede saptanmıştır. Ancak istatistiksel olarak bu farklılık anlamlı bulunmamıştır(p =0.268). Her iki grup olgular benzer yaş dağılımı gösterdiğinden yaşa göre serum R düzeylerinde değişiklik saptanmamıştır. 43Sonuç olarak; antitb ilaçların en önemlilerinden olan R, kontrendikasyon olmayan durumlarda standart 10mg/kg/gün dozunda verilir. Bu dozda terapötik serum seviyelerine ulaşması beklenir. Serum R, subterapötik seviyeleri tedaviye yanıtta, balgam yayma (-)'liğinde gecikmeye neden olabilir. Yapılan çalışmalarda subterapötik düzeyler çoğunlukla HIV(+), alkol kullanımı öyküsü olan, tedaviye yanıtı, yayma (-)'liği geciken hastalarda bildirildiğinden bu hastalarda ilaç monitorizasyonu önerilmektedir. Bizim çalışmamızda, balgam yayma (-)'liğindeki gecikme ile serum R seviyesinin düzeyi arasında ilişki araştırılmış, ancak anlamlı bağlantı bulunamamıştır. Bu konudaki çalışmaların arttırılması gerekmektedir. 44
Collections