Çocuk onkoloji hastalarında tanı anında ve tedavi sırasında nutrisyonel durumun antropometrik ve biyokimyasal olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çocuk onkoloji hastalarında malnütrisyon sık karşılaşılan önemli bir sorundur. Hastalarda tanı anında veya kanser tedavisi sırasında gelişebilir. Bir çocuk malnütrisyonlu hale geldikten sonra tedavisi daha zor olduğu için, hastalar tanıdan itibaren dikkatli bir şekilde değerlendirilmeli ve izlenmelidir. Literatürde bu hastalarda beslenme durumunun değerlendirilmesiyle ilgili yapılmış çalışmalar mevcuttur. Fakat beslenme durumunu antropometrik ölçümlerle birlikte vitamin, eser elementler ve diğer biyokimyasal ölçümlerle değerlendiren çalışma sayısı oldukça azdır. Bu tez çalışmasında, çocuk onkoloji hastalarında tanı anında ve tedavi sırasında beslenme durumunun antropometrik ve biyokimyasal olarak değerlendirilmesi; özellikle mikro besin durumunun tespit edilmesi amaçlandı. Çalışmaya yeni tanı alan 50 kanserli çocuk hasta ile (ortalama yaş: 11.14±4.88 yıl, erkek/kız:27/23) bunların sağlıklı kardeşlerinden oluşan 44 çocuk (ortalama yaş: 11.32±4.36 yıl, erkek/kız:29/15) dahil edildi. Hastaların tanıları Ewing sarkom (n=14), osteosarkom (n=11), santral sinir sistemi (SSS) tümörleri (n=6), Hodgkin lenfoma (n=5), Hodgkin dışı lenfoma (n=5) ve diğerleri (n=9) idi. Hastalarda tanıda ve tedavinin 6. ayında vücut ağırlığı, boy, boya göre vücut ağrılığı, beden kitle indeksi, triseps deri kıvrım kalınlığı ölçüldü. Serumda total protein, albümin, prealbümin, magnezyum, kalsiyum, alkalen fosfataz, trigliserit, kolesterol, ferritin, folik asit, demir, vitamin B12, bakır, çinko, selenyum, vit A, C, D ve E ve C reaktif protein çalışıldı. Hastaların kardeşlerinden oluşan kontrol grubunda aynı ölçümler yapıldı. Hastalarda tanı anında ve 6. ayda antropometrik ölçümlere göre değişen %10 ile %22 arasında malnütrisyon oranları tespit edildi. Hastaların tanıdaki ve 6. aydaki antropometrik ölçümleri arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı. Hastaların tanıdaki ve 6. aydaki ölçümleri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında sadece TDKK ortalama değerleri hasta grubunda anlamlı olarak düşük bulundu. Malnütrisyonlu hastalarda yüksek oranlarda prealbümin düzeyleri düşük bulundu. Hastaların tanıdaki albümin, demir, folik asit, çinko ve vitamin C düzeyleri kontrol grubundan istatiksel olarak anlamlı düşük; ferritin, vitamin B12 ve bakır düzeyleri ise anlamlı yüksek bulundu. Hastalarda izlemde Mg, ALP, fosfor, selenyum, bakır, vitamin A, D ve E'de istatiksel olarak anlamlı düşme izlendi. Serum ferritin ve demir düzeyleri ise 6.ayda anlamlı yüksek bulundu. Hastaların 6. aydaki selenyum, çinko, vitamin C, total protein, albümin, Mg ve folik asit düzeyleri kontrol grubundan istatiksel olarak anlamlı düşük, ferritin ve vitamin B12 düzeyleri ise yüksek bulundu. Hastaların tanıdaki CRP düzeyi, kontrol grubundan istatiksel olarak anlamlı yüksek iken, 6.aydaki CRP düzeyi ile kontrol grubunun CRP düzeyleri arasında fark bulunmadı. CRP ile bakılan korelasyon testlerinde sadece bakır ile CRP düzeyi arasında anlamlı pozitif korelasyon bulundu. Kemik tümörleri, lenfoma ve SSS tümörleri gruplar arası incelemede; bakır düzeyi lenfomalı hastalarda tanıda istatiksel olarak anlamlı yüksek bulundu. Malnütrisyonu olan ve olmayan hastaların biyokimyasal ölçümleri incelendiğinde; altıncı ayda malnütrisyonlu hastaların Mg düzeyleri malnütrisyonsuz hastalardan istatiksel olarak anlamlı düşük bulundu. Çalışmamızda hastalarımızda malnütrisyonu değerlendirmede kol antropometrisinin güvenilir bir yöntem olduğu ve biyokimyasal parametrelerden prealbüminin malnütrisyonu öngörmede hassas bir gösterge olduğu ortaya çıkmıştır. Hastalarımızda tanıda folik asit, çinko ve vitamin C'nin düşük olması anlamlı ve ilginç bulunmuştur. Özellikle lenfoma hastalarında bakırın tanıda yüksek olup izlemde düşmesi; bu elementin hastalık aktivitesi ile ilişkisini gösteren önemli bir sonuçtur. Tanıda ferritin ve CRP düzeylerindeki yükseklik kanserde görülen inflamatuvar durumun bir göstergesidir. Vitamin B12 düzeyinin tanıda, izlemde ve özellikle dirençli ve relaps hastalarda anlamlı olarak yüksek bulunması ise bu vitaminin bir tümör aktivasyon belirleyicisi olabileceği görüşünü gündeme getirmiştir. Hasta sayısı daha fazla olan gruplarla yapılacak çalışmalarla, kanserli hastalarda malnütrisyonun vitamin ve eser elementler üzerine etkisinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Children are at greater risk for malnutrition due to increased needs of nutrients to obtain appropriate growth, and they exhibit elevated substrate needs due to cancer and its treatment. This study aimed to report anthropometric and biochemical evaluation of nutritional status in children with cancer at initial presentation and during treatment. A prospective, controlled study was performed in the pediatric oncology department of a tertiary care center. Control group consisted of the siblings of patients.Weight, height, body mass index, triceps skinfold thickness, and serum levels of total protein, albumin, prealbumin, serum lipids, traceminerals, C-reactive protein (CRP), and vitaminswere compared in patients and controls at initial presentation and at 6th month after the onset of treatment. According to weight for height, the frequency ofmalnutrition was 16% atinitial presentation and 22% at 6th month. Triceps skinfold thickness was significantly thinner in patients than controls at both measurements. Patients had lower levels of prealbumin, albumin, iron, folate, zinc, and vitamin C and higher levels of ferritin, vitamin B12, and copper. Serum CRP levels were significantly higher in cancer patients at initial presentation and seemed to be correlated with copper levels. Compared with other patients, malnourished patients had significantly higher levels of vitamin B12 at 6th month. Results of the current study demonstrate that trace minerals,vitamins, and anthropometric measures may yield important clues for nutritional status anddisease activity in pediatric oncology patients. However, validation and updating these potential markers warrant further trials on larger series.
Collections