Nazofarinks kanserli hastaların takibinde PET-CT, MR ve histopatolojinin korelasyonu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızda klniğimiz nazofarinks kanseri tanısıyla radyoterapi ya da radyoterapi-kemoterapi kombine tedavisi almış 40 hastanın 2015-2017 yılları arasındaki takiplerinde PET-CT, MR ve histopatolojik verileri analiz edildi. MR' da kontrast tutulan lezyon görülüp görülmemesi ile PET-BT SuvMax ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir birliktelik saptanmadı. Tek değişkenli analizler sonucunda p<0,25 olarak saptanan tüm değişkenler aday risk faktörleri olarak çoklu değişkenli lojistik regresyon modeline alındı. 1.modelde nüks gözlenen olgularla nüks gözlenmeyen olguları ayırt etmede en az etkiye sahip olan T evresi bir sonraki adımda model dışına atılırken 2. modelde grupları birbirinden ayırt etmede en fazla etkisiz olan yaş değişkeni bir sonraki modelde dışlanmıştır. Final modelde ise sadece PET-BT SuvMax Nfx değişkeni olup PET-BT SuvMax Nfx düzeyi 4.58'in altında olanlara göre PET-BT SuvMax Nfx düzeyi 4.58'in üzerinde olanlarda nüks görülme riskinin istatistiksel anlamlı olarak 7,667 kat (%95 Güven Aralığı: 1,298-45,289) arttığı saptanmıştır (p=0,025). MR yeni tanı almış hastalarda, lokal tümörün boyutunun belirlenmesinde üstün iken PET-CT yeni tanı almış hastalarda nodal ve uzak metaztazların saptanmasında daha yüksek tanısal doğruluk vermektedir fakat tedavi sonrası değerlendirmede PET-CT özellikle önemlidir. Rezidü tümör ve nüksü belirlemede, post-kemoradyoterapi fibrozunu ayırt etmede daha başarılıdır. PET-CT ile elde edilen ek metabolik bilgiler, özellikle lokorejiyonel olarak gelişmiş hastalığı olan kişilerde tedavi planlanması, takip ve klinik sonuçların iyileştirilmesinde daha üstündür. Sonuç olarak PET-CT primer tümör alanındaki nüksü hastalığı göstermede MR' dan daha yüksek doğruluk eğilimi göstermiştir. MR ve PET-CT' nin klinik şüphe halinde birbirlerine tamamlayıcı olarak görünmektedir. Literatürde bunun ile ilgili farklı görüş belirten yayınlar olmakla beraber çalışmamızda histopatoloji ile korele edildiğinde PET-CT' nin MR'dan daha nüksü tanıma konusunda daha üstün olduğu görülmüştür. Klinik şüphe olan hastalarda kısa dönem aralıklarla MR çekilmesi ve PET-CT ile beraber değerlendirilmesi bu açıdan bakıldığında doğru yaklaşım olacaktır. PET-CT, MRI and histopathologic data of 40 patients, treated with only radiotherapy or radiotherapy and chemotherapy combination for the diagnosis of nasopharyngeal carcinoma in our clinic between 2015-2017 years, were analyzed. No statistically significant association was found between PET-BT SUV-max measurements and whether or not the lesion keeping contrast substance in the MRI. After single-variable analyses, all the variables were taken into multi-variate logictic regression model as risk factor ccandidates. T stage as having the least effect in differentiating cases with recurrence and cases without recurrence were kept out of the model in the latter step in the first model, the age variable that had the least effect in differentiating the groups were excluded in tthe latter model. On the other hand, in the Final model there is only SUVmax Nfx variable and recurrence risk in those with PET-BT SUVmax Nfx value above 4,58 was statstically significantly 7,667 times more than those with that value below 4,58 (%95 confidence interval: 1.2998-45.289) (p=0,025).While MR is superior in defining the size of local tumor in the newly diagnosed patients, PET-CT has given more diagnostic accuracy in defining nodal and distant metastases in newly diagnosed patients. However,in the evaluation after treatment, PET-CT is especially important. It is more seccessful in differentiating post-chemoradiotherapy fibrosis and residual tumor and recurrence.Additional metabolic information obtained by PET-CT are more superior in improvement of clinical outcomes, follow-up and treatment planning of especially people with locoregional disease. Eventuaally, PET-CT has shown more accuracy than MRI in showing recurrence in the region of primary tumor. MRI and PET-CT are complementary to each other in the presence of clinical doubt. Even if there are different reports in the literature related to this information, if it is correlated to histopathology in our study, it has been seen that PET-CCT was superior to MRI in defining the recurrence.For the patients under clinical doubt, taking MRI in short intervals and evaluating them with PET-CT will be the proper approach.
Collections