Acil serviste üst gastrointestinal hemoraji nedeni ile takip edilen hastaların D-dimer düzeyleri ve endoskopi bulguları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Gastrointestinal sistem (GİS) kanamaları; acil servise en sık başvuru sebeplerinden olup teknolojik ilerlemelere rağmen mortalitesi hala yüksek seyreden klinik tablodur. Çalışmamızın amacı üst GİS kanaması şüphesiyle başvuran hastaların endoskopik bulguları ile D-Dimer arasındaki ilişkinin değerlendirilmesidir.Materyal ve Metod: Bu retrospektif, kesitsel ve tanımlayıcı çalışma S. B. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştıma Hastanesi Erişkin Acil Tıp Kliniğinde 15 Ağustos 2016-15 Şubat 2017 tarihleri arasında başvuran 90 GİS kanama öntanılı hastalardan dahil olma kriterlerini karşılayan tüm hastalar alındı. Hastaların demografik özellikleri, öyküsü, D-Dimer ve endoskopi dahil istenmiş olan tüm tetkikleri değerlendirldi. İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 (Kaysville, Utah, USA) programı kullanıldı. Anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi.Bulgular: Çalışmaya alınan 90 hastanın %61,1'i erkek, 35'i kadındı. Olguların yaş ortalamaları 60,84±22,04 saptanmıştır. Olguların %11,1'inde başvuru öncesi senkop vardı. Olguların %32,2'sinde nazogastrik sondada hemoraji ve %68,9'unda rektal tuşede melena gözlendi. PPİ ve hidrasyon olguların %100'üne uygulanmıştı. Forrest sınıflamasına göre evreler ile (Evre Ia, Ib, IIa, IIb, IIc, III) sistolik tansiyon ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanırken (p=0,020), diğer vital bulgular ile evreler arasında bir fark saptanmadı. Hikayesinde komorbid hastalıklar açısından konjestif kalp hastalığının varlığına (%17,8) göre evreler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanırken (p=0,009), karaciğer hastalığı ile ilgili (%8,9) bir fark saptanmadı. NSAİİ kullanma durumuna (%34,4'ünde) göre evreler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanırken (p=0,010), ASA (%27,8'inde) ve Koumadin (%13,3'ünde) kullanım durumuna göre bir fark saptanmadı. Önceki GİS kanama ya da hastane başvuru öyküsü olan hastalar ile olmayan hastalar arasında ortalama D-Dimer düzeyleri veya D-Dimer sınır değerleri (0.50 ve üstü veya altına göre) açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. (p>0,05)Forrest sınıflamasına göre evreler ile D-Dimer ortalama değerleri (Evre I: 0,60±0,64; Evre II: 1,30±1,21, Evre III: 1,59±3,83) ve sınır değerleri (0,50 üstü ve altı) arasındaki istatistiksel olarak bir fark saptanmadı. (p>0,05)Sonuç: Üst GİS kanaması nedeniyle acil endoskopi yapılan hastalarda endoskopik bulgular ile (Forrest sınıflaması Evre I, II, III) D-Dimer yüksekliği arasında bir ilişki saptanmamıştır. Anahtar Kelimeler: GİS kanama, D-Dimer, Endoskopi Introduction and Objective: Gastrointestinal system (GIS) hemorrhage is one of the most frequent causes of emergency department visits and its mortality is still high despite the technological advances. The aim of our study is to evaluate the relationship between the endoscopic findings of patients with upper GIS hemorrhage and D-Dimer.Material and Method: This retrospective, cross-sectional and descriptive study was conducted in Adult Emergency Medicine Department of MoH Health Sciences University Kanuni Sultan Suleyman Education and Research Hospital. All 90 patients with GIS hemorrhage fulfilling the inclusion criteria who presented between August 15, 2016 and February 15, 2017 were included. The patients were assessed for demographic characteristics, histories, D-Dimer, and all requested tests including endoscopy. NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 (Kaysville, Utah, USA) program was used for statistical analysis. Significance was evaluated at p <0.05.Results: Of the 90 patients included in the study, 61.1% were male and 35 were female. The mean age of the cases was 60.84 ± 22.04. 11.1% of cases had syncope before admission. 32.2% of the cases had a hemorrhage in the nasogastric tube and 68.9% had melena on digital rectal examination. PPI and hydration were administered to 100% of cases. While there was no statistically significant difference between the systolic blood pressure measurements and the stages according to the Forrest classification (Stage Ia, Ib, IIa, IIb, IIc, III). (p = 0.020), no difference was found between the other vital findings and the stages. For co-morbid diseases, no difference related to the liver disease (8.9%) was observed, whereas there was a statistically significant difference between the groups according to the presence of congestive heart disease (17.8%)(p=0.009).Considering the use of NSAID (34.4%), while there was a statistically significant difference between the groups (p = 0.010), no difference was seen for the use of ASA (27.8%) and coumadin (13.3%).There was no statistically significant difference in mean D-dimer levels or D-dimer limit values (according to 0.50 or higher or lower) between the patients with and without a previous history of GIS hemorrhage or hospital admission. (p> 0.05)No statistical difference was found between D-Dimer mean values (Stage I: 0.60 ± 0.64, Stage II: 1.30 ± 1.21, Stage III: 1.59 ± 3.83) and limit values (higher and lower than 0.50) and the stages according to Forrest classification (p>0.05)Conclusion: In patients undergoing emergency endoscopy due to upper GIS hemorrhage, there was no relationship between the endoscopic findings (Forrest classification stage I, II, III) and the increased D-dimer levels.Key Words: GIS hemorrhage, D-Dimer, Endoscopy
Collections