Tiroid hastalıklarında preoperatif ve postoperatif solunum fonksiyon testlerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Üst solunum yolu basısı yaratan tiroid bezi büyümeleri semptomatik olmaması durumunda hekimler tarafından uzun zaman tanınmayabilir. Doğru tanı konulamayan hallerde hastaların yanlış tanılarla tedavi edilmesine yol açabilmesi açısından önemlidir. Böyle durumlarda hastanın yaşam kalitesi düşer.Yapılan araştırmalarda üst hava yolu obstrüksiyonu nedeni ile tiroidektomi yapılan hastalarda, ameliyat sonrası dönemde solunum fonksiyon testlerinde belirgin iyileşme saptanmıştır. Bununla birlikte bildirilen çalışmalarda solunum yolu basısına ait semptom derecesi veya radyolojik bulgulardan elde edilen veriler yardımı ile tiroidektomi endikasyonu konacak objektif kriterlerden bahsedilmemektedir.Çalışmamız, benign ve malign tiroid hastalıkları nedeniyle tiroidektomi yapılan hastalarda ameliyat sonrası dönemde hava yolu basısına ait şikayetlerde gerileme olması gözlemine dayanarak planlanmıştır. Bu amaçla SSK Ankara Eğitim Hastanesi I. Genel Cerrahi Kliniği'ne benign veya malign tiroid patolojisi nedeni ile tiroidektomi kararı alınan ve üst hava yolu basısına ait değişik derecelerde dispne şikayeti olan 70 hasta değerlendirilmiştir. Anamnezinde kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan 17 hasta çalışma dışı bırakılmıştır. Toplam 53 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm hastaların demografik özellikleri, seçilen ameliyat tekniği, tiroid ultrasonografi ve sintigrafi sonuçları, ameliyat öncesi İİAB sitolojik tanısı ve ameliyat sonrası spesimen patoloji sonucu öğrenilmiştir. Hastalara ameliyat öncesi kliniğe yatışta ve ameliyat sonrası üçüncü haftada olmak üzere iki defa solunum fonksiyon testi yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda yapılan tiroidektominin üst hava yolu obstrüksiyonuna ait solunum fonksiyon testleri bulgularını ortadan kaldırdığı gösterilmiştir. Üst solunum yolu bası bulgusu olan; kronik obstrüktif akciğer hastalığı bulunmayan, subjektif servikal bası bulgusu yakınması olan hastalarda yaş, cinsiyet, preoperatif ultrasonografik ya da sitolojik tanı, uygulanan cerrahi girişim tekniği ya da postoperatif patolojik tanıya bağlı olmaksızın ameliyat sonrası solunum fonksiyon testlerinde; ameliyat öncesi solunum fonksiyon testleri ile karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlı bir düzelme gözlenmiştir. Solunum fonksiyon testlerinden özellikle PEF değer artışı ve FEV1/PEF oranı azalması üst solunum yolu obstrüksiyonu objektif olarak saptanmasında patognomatik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. As being genereally asymptomatic; tyhroid gland hyperplasies generally mis identified by mediciners.ıf not being diagnosed correctly leads the patients to be traeated inproperly so that patients life quality decreases.In recent researches it has been revealed that the patients whom had operated because of upper breath path obstriction have significant enhance in their post-operative pulmonary function tests compared with pre-operative values.In our research we planned to compare benign throid diseases with malign ones as if there has been an enhancement in pulmonary function tests before and after surgery. In SSK Ankara Trainig Hospital Surgery Clinic 70 patients that has some how upper breath pathway obstriction included in resarch.The ones that have pulmonay diseases excluded.Over all 53 patients whom thyroid function tests,thyroid ultrasounds, thyroid synthygraphics,pulmonary function tests and fine needle thyroid biopsies collected ,operated approprote to their diagnoses and had been perfored either total, subtotal or nearly subtotal thyroidectomy. Patients pre-operative and post-operative pulmonary function tests compared afterwords.
Collections