Delüzyonel bozukluğa sahip hastalarda tümevarımsal akıl yürütme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Şizofrenisi olan bireylerin düşünme biçimleri, akıl yürütmeleri, karar verme süreçleri şizofreni ilk tanımlandığından beri psikolog ve psikiyatristlerin ilgisiniçekmiştir ve bunlar üzerinde yoğun çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmamızda Paranoid tip şizofreni veya delüzyonel bozukluğu olan hastaların sağlıklı kontrol grubuyla TKAYT testi kullanarak akıl yürütme, akıl yürütmelerine güven dereceleri ve kararlarını sürdürmedeki sebatlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızın varsayımı Paranoid tip şizofreni ve delüzyonel bozukluğu olanların kontrol grubuyla karşılaştırıldığında ilk verdikleri kararda daha çok emin olacakları ve alternatifler ortaya konduktan sonra da bu yeni veriler ışığında kararlarını değiştirmeyecekleri yönündedir. Bu hipotezi test etmek amacıyla bir grup paranoid tip şizofrenisi, delüzyonel bozukluğu olan hastayla ve eğitim, cinsiyet ve yaş açısından onlarla eşlenmiş sağlıklı kontrol grubuna TKAYT testi verilmiş, elde edilen sonuçlar birbiriyle karşılaştırılmıştır.Yöntem: Çalışmaya 32'si remisyonda yada rezidü şizofreni veya delüzyonel bozukluk sahibi hasta ve 30 sağlıklı kontrol grubu olmak üzere 62 katılımcı dahil edildi. Katılımcılar sosyodemografik veri formu ve DSM-4-TR Eksen bir bozuklukları için yapılandırılmış görüşme (SCID-1) ile değerlendirildi. Daha sonra katılımcıların tümevarımsal düşünme biçimlerini değerlendirmek için görüşmeci tarafından Tümevarımsal kanıtlarla akıl yürütme testi (TKAYT -Reasoning with inductive argument RIAT) testi uygulandı.Bulgular: Yaptığımız ilk analiz her bir RIAT maddesi için deneklerin ilk inanç düzeyleriyle ikinci inanç düzeylerini karşılaştırılmasıdır. Buna göre deluzyonel gruptaki bireylerde 1-2-4-5-6. RIAT maddelerinde istatistiksel olarak anlamlı değişim saptandı. Kontrol grubu sonuçları incelendiğinde 1-2-4-5-6-8-9-10. RIAT maddelerindeki değişim istatistiksel olarak anlamlı idi. Buna ek olarak hem kontrol grubunda hem de delüzyonel bozukluk grubunda alternatifleri kendi ürettikleri RIAT maddelerinde (2-4-6-7-8-9. RIAT maddeleri) ifadelere ilk inandıkları inanç düzeyiyle ikini inanç düzeyleri toplamları arasındaki fark ve alternatifleri verili RIAT maddelerinde (1-3-5-10-11. RIAT maddeleri) ifadelere ilk inandıkları inanç düzeyiyle ikinci inanç düzeyleri toplamları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0,00). Delüzyonel bozukluk grubunun ve kontrol grubunun her bir RIAT maddesi ilk inanç düzeyleri arasındaki fark RIAT üçüncü madde dışında istatistiksel olarak anlamsızdı. Benzer şekilde delüzyonel bozukluk ve kontrol grubunun her bir RIAT maddesi ikinci inanç düzeyleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamsızdı. Delüzyonel bozukluk grubunun ve kontrol grubunun her bir RIAT maddesine ilk inanç düzeyiyle ikinci inanç düzeyi arasındaki fark karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı değildi.Sonuç: Çalışmamız delüzyonel bozukluğa sahip hastaların aynı miktarda veri sunulduğunda ulaştıkları sonuçtaki eminlik düzeyinin sağlıklı kontrollerle benzer olduğunu ve yeni veriler sunulduğunda başlangıç inanç düzeylerinin değişme oranlarının kontrol grubuyla benzer şekilde olduğunu göstermiştir. Introduction: Since first identified in schizophrenia individuals with schizophrenia forms of thinking, reasoning, decision-making processes has attracted the attention of psychologists and psychiatrists they have been extremely studied. In this study, Patients with paranoid schizophrenia or delusional disorder with healthy controls using RIAT test of reasoning, and decisions to sustain aimed to evaluate the degree of confidence to reason. Paranoid type of schizophrenia and delusional disorder, those with the assumption of this study was compared with the control group than the decision that they will become the first alternatives to optimize the conditions and then in the light of this new data is that the decisions not to modify. In order to test this hypothesis, a group of paranoid schizophrenia, delusional disorder, education, sex and age matched them in terms of, RIAT test given to a healthy control group, the obtained results are compared with each other.Methods: We have 32 patients in remission or residual schizophrenia or delusional disorder and 30 healthy control subjects were enrolled, including 62 participants. At the beginning of the study, partipicant were evaluated using sociodemographic data form and structured clinical interviewing for DSM-4 Axis-1 disorder (SCID-1). Then the interviewer to assess participants' ways of thinking by Reasoning with inductive argument (RIAT) was performed.Results: In our first analysis, we compared delusional patients and normal controls, initial belief levels with second belief levels for each RIAT items. According to this analysis delusional individuals showed statistically significant change in the RIAT items 1-2-4-5-6. In the control group we found significant cahange in 1-2-4-5-6-8-9- 10 RIAT items. In addition, both in control group and delusional disorder group, the difference between totals of their first and second conviction of the statements with self produced RIAT options (2-4-6-7-8-9.RIAT options) and given RIAT options (1- 3-5-10-11.RIAT options) were statistically significant.(p=0,00). The difference of first conviction levels for each RIAT option between delusional disorder group and control group was statistically nonsignificant except the third RIAT option. Likewise the difference of second conviction level for each RIAT option was statistically nonsignificant in delusional disorder group and control group. The comparison between first conviction level and the second conviction level for each RIAT option in delusional disorder group and control group, was not statistically significant.Conclusion: In our study we find that when we present same amount of data delusional patients certainity level of their belief is similar to normal controls. If new data presented the cahnge in their belief rating also similar to control groups.
Collections