Komplikasyonlu fakoemülsifikasyon cerrahisi sonrasında sekonder ön kamara ve sekonder skleral fiksasyonlu göziçi lenslerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, fakoemulsifikasyon cerrahisi sonrasında, zonül ya da kapsül hasarına bağlı yetersiz kapsül desteği nedeniyle sekonder esnek açık bacaklı ön kamara ve sekonder skleral fiksasyonlu göziçi lensi (GİL) implante edilen 30 hastanın 30 gözü retrospektif olarak incelendi. Ön kamara GİL olguları (n=15) 1. grubu; sekonder skleral fiksasyonlu arka kamara GİL olguları (n=15) ise 2. grubu oluşturdu. Olgular en iyi düzeltilmiş görme keskinliği, ameliyat sonrası sferik ve silindirik değerler, afaki süresinin görme prognozuna etkisi ile ameliyat sonrası komplikasyonlar açısından değerlendirildiler. Ameliyat sonrasında görme keskinliğinin aynı kalması ve/ya da artması başarı olarak kabul edildi. Çalışmamızda ameliyat sonrası görme keskinliği düzeyleri açısından 2 GİL grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=0,492), ancak görme keskinliğnin etkilenme oranı gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı fark göstermektedir. Skleral fiksasyonlu GİL grubundaki olgularda görme keskinliği düzeyinin aynı kalma oranı, ön kamara GİL grubundan anlamlı düzeyde yüksekken; yine skleral fiksasyonlu GİL grubunda 1 sıra ve üzeri düşüş görülme oranı; ön kamara GİL grubu olgularından anlamlı düzeyde düşüktür (p=0.028). Ameliyat sonrası başarı oranı (görme keskinliğinin aynı kalması ve/ya da artması) karşılaştırıldığında ise, 2 grup arasında anlamlı fark bulunmamıştır (p=0.598). Her 2 gruptaki olgular incelendiğinde, görme başarısı ve afaki süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p=1.0). Ön kamara GİL grubunda; ameliyat öncesi silindirik değerlere göre ameliyat sonrası silindirik değerlerde görülen artış, anlamlılığa yakın; ancak istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.072). Skleral fiksasyonlu GİL grubunda; ameliyat öncesi silindirik değerlere göre ameliyat sonrası silindirik değerlerde görülen artış istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.042).Çalışmamızda ameliyat sonrası gruplara göre komplikasyonların dağılımı; ön kamara GİL grubunda geçici kornea ödemi (%38.4), ön kamarada fibrin reaksiyonu (%7.7), geçici göziçi basıncı (GİB) artışı (%15.4), glokom (%7.7), hifema (%7.7), kistoid maküla ödemi (KMÖ) (%7.7), ön kamaraya vitreus prolapsusu (%7.7), GİL malpozisyonu (%7.7) iken, skleral fiksasyonlu GİL grubunda geçici kornea ödemi (%30), ön kamaraya vitreus prolapsusu (%20), GİL malpozisyonu (%20), geçici GİB artışı (%10), KMÖ (%10) ve retina dekolmanı (RD) (%10) idi. Komplikasyon varlığına göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=0.549).Sonuç olarak, katarakt cerrahisi sonrasında yetersiz kapsül desteği olan olgularda her 2 GİL türünün de güvenilir olduğunu gözledik. Bizim sonuçlarımıza ve literatüre göre, kornea sorunu olanlarda, dar ön kamara açısı olanlarda, açıda sineşisi olanlarda ve glokom tanılı olgularda skleral fiksasyonlu GİL implantasyonunun daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte, yetersiz kapsül desteği olan gözlerde en uygun GİL türü prospektif, randomize ve daha çok sayıda olgu içeren çalışmalarla belirlenebilir. Comparison of Secondary Anterior Chamber and Secondary Scleral-Fixated Intraocular Lenses After Complicated Phacoemulsification SurgeryIn this study, 30 eyes of 30 patients, who underwent secondary flexible anterior chamber and secondary skleral-fixated intraocular lens (IOL) because of inadequate capsular support due to zonular or capsular damage after phacoemulsification surgery, were retrospectively evaluated. Anterior chamber GİL cases (n=15) formed the 1.group; secondary scleral-fixated posterior chamber IOL cases (n=15) formed the 2.group. Cases were evaluated in terms of best corrected visual acuity, spherical and cylindirical values after operation, effect of the aphakia period on the visual prognosis and postoperative complications. Success was defined when visual acuity remained stable and/or increased. In our study, postoperative visual acuity wasn't statistically significant between the 2 IOL groups (p=0,492), but the rate of the influence of the visual acuity between the groups was statistically significant. The rate of the cases with stable visual acuity in the scleral-fixated IOL group was statistically greater than the anterior chamber IOL group . Again, the rate of 1 line or more visual acuity decrease was significantly less in the scleral-fixated IOL group compared to the anterior chamber IOL group (p=0.028). Postoperative success (visual acuity stable and/or increased) wasn't significantly different between the 2 groups (p=0.598). When both groups' cases were evaluated, there wasn't a statistically difference between the groups in terms of aphakia period (p=1.0). In the anterior chamber IOL group; the increase in the postoperative cylindirical values wasn't statistically significant when compared to the preoperative cylindirical values, although it was nearly significant (p=0.072). In the scleral-fixated IOL group, the increase in the postoperative cylindirical values was statistically significant when compared to the preoperative cylindirical values (p=0.042).In our study, the distribution of the complications in the groups were such as; in the anterior chamber IOL group transient corneal edema (%38.4), fibrinous reaction in the anterior chamber (%7.7), transient intraocular pressure (IOP) increase (%15.4), glaucoma (%7.7), hyphema (%7.7), cystoid macular edema (CME) (%7.7), vitreous prolapse into anterior chamber (%7.7), IOL malposition (%7.7) and in the scleral-fixated IOL group transient corneal edema (%30), vitreous prolapse into anterior chamber (%20), IOL malposition (%20), transient IOP increase (%10), CME (%10) and retinal detachment (%10). There wasn't a statistically difference between the groups in terms of the complication presence (p=0.549)In conclusion, both IOLs were safe in cases with inadequate capsular support after cataract surgery. According to our results and to literature, we assume, that scleral-fixated IOL implantation is more favourable in cases with corneal problem, narrow anterior chamber angle, synechia in the angle, and glaucoma diagnosis. However, the most favourable IOL in eyes with inadequate capsular support can be assessed with prospective, randomized and large sample sized studies.
Collections