İdiopatik epiretinal membran hastalarında preoperatif optik koherens tomografi parametrelerinin postoperatif 6. ayda görme keskinliği ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: İdyopatik epiretinal membran (ERM) tanılı hastalarda ameliyat öncesi Optik Kohorens Tomografi (OKT) bulgularının postoperatif görme keskinliği ile ilişkisini değerlendirmek.Gereç ve yöntem: Mart 2011 ve Haziran 2016 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği'nde kliniğimizde idiopatik ERM tanısıyla tarihleri arasında vitreoretinal cerrahi yapılan ve düzenli postoperatif takipleri bulunan 65 hastanın 65 gözü dahil edildi. Hasta dosyalarından yaş, cinsiyet, sistemik ve oküler hastalıkları, takip süreleri, ameliyat öncesi ve sonrası en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK), biyomikroskopik ve fundus muayene bulguları, OKT bulguları (santral fovea kalınlığı, maksimum retina kalınlığı, santral ERM, intraretinal kistin varlığı ve lokalizasyonu, retinal kontraksiyon, foveal ellipsoid zon ve eksternal limitan membran (ELM) düzensizlikleri ve psödohol not edildi. Olgular en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK) değerine göre 0.5 ve üzerinde olanlar iyi, altında olanlar ise kötü olmak üzere iki gruba ayrıldı. En iyi düzeltilmiş görme keskinliğinde (EİDGK) artış başarı kriteri olarak belirlendi. İstatistiksel karşılaştırmalar için logMAR görme keskinlik değerleri kullanıldı. İstatistiksel analizler için NCSS (NumberCruncher Statistical System) 2007 (Kaysville, Utah, USA) programı kullanıldı ve p değerinin 0.05 'in altında olması anlamlı kabul edildi.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 67.51±9.17 yıldı. Olguların %36.9'u (n=24) kadın, %63.1'i (n=41) erkek idi. Ameliyat öncesi olguların şikayet süresi ortalama 15.34±16.21 ay olarak bulundu. Olguların preoperatif EİDGK ölçümleri ortalama 0.33±0.17 olarak saptanırken, postoperatif 6.ayda ölçülen EİDGK ortalama 0.52±0.22 olarak bulundu. Preoperatif ve postoperatif EİDGK ortalamaları arasında ölçülen bu 0.19±0.21 birimlik fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.01). Olguların santral fovea kalınlığı ölçümleri ortalama 419.26±148.58 µm olup, 53 (%81.5) olguda ERM santral yerleşimliydi ve 43 olguda (%66.2) retinal kontraksiyon, 14 olguda (%21.5) psödohol olduğu saptandı. Cerrahi esnasında olguların %70.8'inde (n=46) internal limitan memban (ILM) soyulmuş olup, retina periferinde dejenerasyon saptanan %20.0 (n=13) hastaya ameliyat esnasında argon lazer fotokoagülasyon uygulanmıştı. Postoperatif altı aylık takip döneminde olguların %20'sine sekonder katarakt gelişimi nedeniyle fakoemülsifikasyon ve göz içi lens implantasyonu yapılmıştı. Olguların %3.1'inde (n=2) ameliyat sonrası nüks gözlenmiştir. Preoperatif dönemdeki EİDGK ölçümü ile ELM, elipsoid zonda, dış nükleer tabakada kistik değişiklik, iç nükleer tabakada kistik değişiklik ve ganglion hücre tabakasında kistik değişiklik varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p>0.05). Postoperatif LogMAR görme keskinliği düzeyi ile santal fovea kalınlığı ve maksimum retına kalılığı arasında anlamlı ilişki tespit edildi (p<0.05). Postoperatif karşılaştırma analizinde EİDGK düzeyine göre iyi ve kötü gruptaki olguların santral fovea ve maksimum fovea kalınlığı ölçümleri, kontraksiyon ve psödohol varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı. (p>0.05).Sonuç: İdiopatik ERM hastalarında pars plana vitrektomi anatomik ve fonksiyonel başarı sağlayan cerrahi yöntemdir. Görme keskinliği preoperatif dönemde iyi olan hastalarda prognoz preoperatif görme keskinliği kötü olan hastalara kıyasla daha iyidir. Preoperatif ve postoperatif görme keskinlikleri sonuçları karşılaştırıldıklarında Snellen eşeline göre görme keskinliğindeortalama iki sıra artış izlenmiştir. Postoperatif EİDGK ölçümü ile retinal kontraksiyon, psödohol, santral ERM arasında anlamlı ilişki tespit edilememiştir. Optik Kohorens Tomografide bakılan santral fovea kalınlığı ve maksimum fovea kalınlığı ölçümleri, EİDGK'ne göre iyi olan grupta, kötü olan gruptan düşük bulunmuştur. Sonuç olarak çalışmamız ile OKT'nin idiopatik ERM hastalarında postoperatif görsel sonuçları ön görmede faydalı bir tetkik olduğu gösterilmiştir.Anahtar kelimeler: İdiopatik epiretinal membran, pars plana vitrektomi, optik koherens tomografi Purpose:The aim of the current study to evaluate the association between preoperative optical coherence tomography (OCT) findings and postoperative visual acuity changes after epiretinal membrane (ERM) surgery .Materials and methods: This was a retrospective case series of sixty five eyes of 65 patients with symptomatic idiopathic ERM who underwent vitreoretinal surgery between March 2011 and June 2016. The study was conducted in Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital Eye Clinic, University of Medical Sciences.Age at time of surgery, gender, ocular and systemic diseases, clinical symptoms, follow–up periods, biomicroscopy and fundoscopic findings, preoperatively and postoperatively best corrected visual acuity (BCVA), OCT findings (central foveal thickness, central photoreceptor thickness, central ERM, presence of intraretinal cyst and localization, retinal contraction, integrity of foveal ellipsoid zone and external limitan membrane and pseudohole) were recorded. Complications and recurrences were recorded from enrolled file.Three port pars plana vitrectomy (PPV) was performed to all patients during surgery. İnner limitan membrane (İLM) was peeled in 46 eyes. Patients were divided into two groups according to BCVA. Group `better` consist of patients with visual acuity better than 0.5 and group `worse` consist of patientswith visual acuity worse than 0.5.Improvement in BCVA was determined as a success criteria. NCSS (NumberCruncher Statistical System) 2007 (Kaysville, Utah, USA) program was used to analyse the data and p-value less than 0.05 was considered as significant.Results: The mean age of the patients was 67.51±9.17 years and 24 of the patients (%36.9) were female and 41 of the patients (%63.1) were male. The mean time of complaints before surgery was 15.34±16.21 months. Mean preoperative BCVA was 0.33±0.17 and at the end of sixth months the mean BCVA was 0.52±0.22. The difference between mean preoperative and postoperative BCVA was 0.19±0.21 and this difference was statistically significant (p<0.01)The mean central foveal thickness was 419.26±148.58 µm, ERM was central in 53 (81.5%) eyes and 43 (66.2%) eyes had retinal contraction and there were pseudohole in 14 (21.5%)eyes. There were no significant relation between BCVA and external limitan membrane (ELM), elipsoid zone, cystic changes in outer nuclear, inner nuclear and ganglion cell layers (p>0.05)There were statistically significant relation between LogMAR visual acuity and central fovea thickness and maximum fovea thickness (p<0.05).Conclusion: Pars plana vitrectomy surgery leads to satisfiying anatomical and functional outcomes in patients with idiopathic ERM. The prognosis is better in patients with preoperatively good visual acuity than patients with worse visual acuity. There were two line increases in visual acuity with Snellen chart between preoperative and postoperative visual acuity. There were no statistically significant relation between visual acuity and pseudohole, retinal contraction, central ERM. Central foveal thickness and maximum retinal thickness values were lower in the better group than worse group. In conclusion, OCT is a useful tool to predict postoperative visual outcomes in patients with idiopathic ERM. Keywords: Epiretinal mebrane, Optical coherence tomography, visual acuity
Collections